Danıştay Kararı 12. Daire 2019/3155 E. 2019/6009 K. 18.09.2019 T.

Danıştay 12. Daire Başkanlığı         2019/3155 E.  ,  2019/6009 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONİKİNCİ DAİRE
Esas No : 2019/3155
Karar No : 2019/6009

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : …

KARŞI TARAF (DAVALI) : …
VEKİLİ :…
İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarihli ve E:…, K:.. sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Türkiye Büyük Millet Meclisinde … olarak görev yapan davacının, Türkiye Büyük Millet Meclisi Güvenlik Yönetmeliğinin 7. Maddesine istinaden hakkında yapılan güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması sonucu TBMM Güvenlik Soruşturması Değerlendirme Komisyonu kararı uyarınca sözleşmesinin feshedilmesine ilişkin 16.05.2016 tarihli ve 36071 sayılı işlemin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: …. İdare Mahkemesi’nce verilen … tarihli ve E:…, K:… sayılı kararda; davacının, … Üniversitesi… Bölümünde 3. Sınıf öğrencisi iken 06.03.2011 tarihinde market alışverisi yaparken parası yetmeyince bir adet kangal sucuk ve 1 kg peyniri alıp çanta içerisinde sakladığı, market sorumlusu tarafından yapılan kontrolde sucuk ve peynirin olması gerekenden az miktarda olduğunu tespit edilmesi üzerine, az önce alışveriş yapan davacıdan şüphelenildiği, tesadüfen market dışında davacının çantası içerisinde suça konu malların yakalandığı, işlemiş olduğu ‘hırsızlık’ suçu nedeniyle yapılan yargılaması sonucu .. Asliye Ceza Mahkemesi’nin … tarihli ve E:..,K:… sayılı kararı ile 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırıldığı, verilen mahkumiyet hükmünün açıklanmasının geri bırakıldığı, ayrıca CMK 231/8. maddesi gereği 5 yıl denetim süresine tabi tutulduğu, davacının işlemiş olduğu suçun niteliği ve işleniş şekli ile almış olduğu mahkumiyet hükmünün açıklanmasının geri bırakıldığı hususları dikkate alındığında, dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığından işlemin iptaline karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince; uyuşmazlıkta, her ne kadar davacı hakkında hırsızlığa teşebbüs suçundan dolayı açılan kamu davasında, ..Asliye Ceza Mahkemesinin … tarihli ve E:…, K… sayılı kararı ile TCK 142/1-b maddesi uyarınca verilen 1 yıl 8 ay hapis cezasına ilişkin hükmün açıklanmasının geri bırakılması nedeniyle davacı hakkında verilen bir mahkumiyet kararı bulunmamakta ise de, yürütülen hizmetin ve açıklaması geri bırakılan hükme esas eylemin niteliği dikkate alındığında, davacının güvenlik soruşturmasının olumlu sonuçlandığını kabule imkan bulunmadığından, güvenlik soruşturmasının olumsuz sonuçlandığı kabul edilerek sözleşmesinin feshedilmesine ilişkin işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun kabulü ile İdare mahkemesince verilen kararın kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, hükmün açıklanmasının geri bırakılması yönünde verilen kararın kurulan hükmün sanık hakkında bir hukukî sonuç doğurmamasını ifade ettiği, davacının ceza mahkemesi denetim süresini zedeleyecek fiilinin olmadığı ve denetim süresi tamamlandığı ve ceza davasının düştüğü, istinaf ilamında hırsızlığa teşebbüs fiilinin sübuta erdiği yönündeki tespitin gerçeği yansıtmadığı, işlemin hukuka aykırı olduğu ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Davalı idare tarafından, Türkiye Büyük Millet Meclisi Güvenlik Yönetmeliği uyarınca davacı hakkında yapılan güvenlik soruşturması sonucu, davacının ‘hırsızlık’ suçundan … İdare Mahkemesi’nin … tarihli ve.. sayılı kararı ile 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırıldığı anlaşıldığından sözleşme feshi işleminin tesis edildiği, işlemin mevzuata uygun olduğu, meclis başkanına tanınan takdir yetkisi hukuka uygun kullanılarak işlemin tesis edildiği belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ DÜŞÜNCESİ: Uyuşmazlıkta, davacının güvenlik soruşturmasının olumsuz olarak nitelendirilmesi sonucunu doğuran ceza mahkemesi kararı incelendiğinde, davacının, …Üniversitesi … Bölümünde 3. sınıf öğrencisi iken 06.03.2011 tarihinde market alışverisi yaparken parası yetmeyince bir adet sucuk ve 1 kg peyniri alıp çantasının içine sakladığı, market sorumlusu tarafından yapılan kontrolde sucuk ve peynirin olması gerekenden az miktarda olduğunun anlaşılması üzerine, davacıdan şüphelendiği, tesadüfen market dışında davacının çantası içerisinde suça konu malların yakalandığı, ‘hırsızlık” suçundan 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve bu cezaya ilişkin hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği anlaşılmakta olup, söz konusu fiilin niteliği ve olayın oluş şekli gözönüne alındığında bu durumun davacı hakkında yapılan güvenlik soruşturmasının olumsuz sonuçlanmasına yol açmayacağı sonucuna varıldığından, temyiz isteminin kabulü ile Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onikinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, dosya tekemmül ettiğinden yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin işin gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptaline ilişkin …. İdare Mahkemesi kararına yönelik olarak yapılan istinaf başvurusunun kabulü yolundaki temyize konu .. Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarihli ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3.Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına, kullanılmayan …-TL yürütmeyi durdurma harcının istemi halinde davacıya iadesine,
4. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de … Bölge İdare Mahkemesi … Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın … İdare Mahkemesine gönderilmesine, 18/09/2019 tarihinde kesin olarak oyçokluğuyla karar verildi.

KARŞI OY :

Dava, Türkiye Büyük Millet Meclisinde … olarak görev yapan davacının, Türkiye Büyük Millet Meclisi Güvenlik Yönetmeliğinin 7. maddesi uyarınca hakkında yapılan güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması sonucu alınan TBMM Güvenlik Soruşturması Değerlendirme Komisyonu kararı gereğince sözleşmesinin feshedilmesine ilişkin 16.05.2016 tarihli ve 36071 sayılı işlemin iptali istemiyle açılmıştır.
6253 sayılı TBMM Başkanlığı İdari Teşkilat Kanunu’nun ‘Sözleşmeli personel’ başlıklı 30. maddesinin 3. fıkrasında, ” Yasama faaliyetlerinde milletvekillerine yardımcı olmak üzere kadro şartı aranmaksızın ve diğer kanunların sözleşmeli personel çalıştırılması hakkındaki hükümlerine bağlı olmaksızın her milletvekili için bir danışman, bir ikinci danışman ve ilave bir personel sözleşmeli olarak çalıştırılabilir” hükmü, 4. fıkrasında, ” İkinci, üçüncü ve beşinci fıkra uyarınca sözleşmeli olarak çalıştırılacak tüm personelin sözleşme usul ve esasları Başkanlık Divanınca belirlenir ” hükmü yer almaktadır.
TBMM Başkanlık Divanının 06.01.2012 tarihli ve 12 nolu kararıyla, Milletvekillerinin Yasama Faaliyetlerinde Sözleşmeli Olarak Çalıştırılacak Danışman, İkinci Danışman ve İlave (Yardımcı) Personel Hakkında Hizmet Sözleşmesi Esasları ‘Aranacak Şartlar’ başlıklı 4. maddesinin 1. fıkrasında, “Milletvekillerine yasama faaliyetlerinde yardımcı olacak personelin;… c) Hakkında yaptırılacak güvenlik soruşturmasının olumlu sonuçlanması gerektiği” düzenlemesi, ‘Sözleşmenin sona ermesi’ başlıklı 18/ç maddesinde, “Hakkında yaptırılmakta olan güvenlik soruşturmasının olumsuz sonuçlanması halinde, bu duruma ilişkin onayın alındığı tarihte, sona erer.” düzenlemesi bulunmaktadır.
Türkiye Büyük Millet Meclisi Güvenlik Yönetmeliği’nin ‘Göreve başlatma’ başlıklı 6. maddesinde; “Açıktan veya naklen atanan personel 5’inci maddenin birinci fıkrası hükmüne göre yapılacak güvenlik soruşturması veya arşiv araştırması tamamlanmadan göreve başlatılamaz. İlgili personel, acil hallerde atamaya yetkili amirin onayı ile güvenlik soruşturmasının sonucu beklenmeden işe başlatılabilir.”, ‘Güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması sonucunda yapılacak işlem’ başlıklı 7. maddesinin üçüncü fıkrasında da, “657 sayılı Kanun’un 4 üncü maddesinin (e) bendi ile 6253 sayılı Kanunun 30 uncu maddesine göre istihdam edilen personelin güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması sonucunda elde edilen bilgilerin olumsuz olması halinde Genel Sekreterlikçe yapılacak inceleme ve değerlendirme sonucunda Başkanlık Makamınca görevine son verilebilir.” hükümleri yer almaktadır.
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun “Hükmün açıklanması ve hükmün açıklanmasının geri bırakılması” başlıklı 231. maddesinin beşinci fıkrasında; “Sanığa yüklenen suçtan dolayı yapılan yargılama sonunda hükmolunan ceza, iki yıl veya daha az süreli hapis veya adlî para cezası ise; mahkemece, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilir. Hükmün açıklanmasının geri bırakılması, kurulan hükmün sanık hakkında bir hukuki sonuç doğurmamasını ifade eder.” düzenlemesi yer almaktadır.
5352 sayılı Adli Sicil Kanunu’nun 6. maddesinin 1. bendinde, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararların, ancak bir soruşturma veya kovuşturmayla bağlantılı olarak mahkeme, hâkim, askerî hâkim, Cumhuriyet Başsavcılığı veya askerî savcılık tarafından istenmesi halinde verilmek üzere kaydedileceği hükme bağlanmıştır.
Dosyanın incelenmesinden, TBMM bünyesinde sözleşmeli personel statüsünde ..olarak 31.07.2015 tarihinde göreve başlayan davacı hakkında, kurum yazısıyla …Valiliğinden güvenlik soruşturması ve arşiv araştırmasının yapılmasının istenildiği, bu kapsamda davacının … Asliye Ceza Mahkemesi’nin .. tarihli ve .. sayılı kararı ile ”hırsızlık” suçundan dolayı 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılarak, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiğinin anlaşılması üzerine 16.05.2016 tarihli ve 36071 sayılı işlem ile güvenlik soruşturmasının olumsuz olduğundan bahisle hizmet sözleşmesinin fesih edildiği, bu işlemin iptali istemiyle bakılan davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Dava konusu olayda, davacının güvenlik soruşturmasının olumsuz olarak nitelendirilmesi sonucunu doğuran … Asliye Ceza Mahkemesi’nin … tarihli ve .. sayılı kararı incelendiğinde, .. Üniversitesi … Bölümünde 3. sınıf öğrencisi iken 06.03.2011 tarihinde market alışverişi yaparken parası yetmeyince bir adet kangal sucuk ve 1 kg peyniri alıp çantasının içine sakladığı, market sorumlusu tarafından yapılan kontrolde sucuk ve peynirin olması gerekenden az miktarda olduğunun anlaşılması üzerine, davacıdan şüphelendiği, tesadüfen market dışında davacının çantası içerisinde suça konu malların yakalandığı, davacının işlemiş olduğu ‘hırsızlık” suçundan dolayı 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve bu cezaya ilişkin hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği anlaşılmıştır. Bu haliyle, söz konusu fiilin niteliği ve olayın oluş şekli gözönüne alındığında bu durumun davacı hakkında yapılan güvenlik soruşturmasının olumsuz sonuçlanmasına yol açmayacağı sonucuna varılmıştır.
Kaldı ki,.. Ceza Mahkemesi tarafından yapılan inceleme ve değerlendirme sonucunda; davacının durumunun Ceza Muhakemesi Kanununun 231. maddesi kapsamında olduğu ve bu maddede aranılan koşulların gerçekleşmiş olduğu sonucuna ulaşılarak sanık hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının sanık hakkında bir sonuç doğurmayacağı ve 5352 sayılı Adli Sicil Kanunu’nun 6. maddesi uyarınca söz konusu hükmün arşiv araştırması ve güvenlik soruşturması kapsamında değerlendirilmesine de olanak bulunmadığı açıktır.
Bu durumda, .. olarak görev yapan davacının sözleşmesinin feshine ilişkin dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığından, davacının temyiz isteminin kabulü ile davanın reddine ilişkin Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmesi gerektiği görüşüyle aksi yönde verilen Daire kararına katılmıyorum.