Danıştay Kararı 12. Daire 2019/2852 E. 2020/4826 K. 28.12.2020 T.

Danıştay 12. Daire Başkanlığı         2019/2852 E.  ,  2020/4826 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONİKİNCİ DAİRE
Esas No : 2019/2852
Karar No : 2020/4826

TEMYİZ EDEN (TARAFLAR) :
1- DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …

2- DAVALI : … Genel Müdürlüğü
VEKİLİ : Av. …

3- MÜDAHİL (DAVALILAR YANINDA) : … Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …

DİĞER DAVALI : … Elektrik Dağıtım A.Ş. Genel Müdürlüğü
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının davacı ve davalı idarelerden Türkiye Elektrik Dağıtım A.Ş. Genel Müdürlüğü ve davalılar yanında müdahil Özelleştirme İdaresi Başkanlığınca aleyhe olan kısımlarının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: … Elektrik Dağıtım A.Ş. … İşletme Müdürlüğünde raportör olarak görev yapmakta iken, 4046 sayılı Özelleştirme Uygulamaları Hakkında Kanun kapsamında başka kamu kurum ve kuruluşlarına atanmak üzere isminin Devlet Personel Başkanlığına bildirilmesi istemiyle yapılan başvurunun reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılan davada, … İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…; K… sayılı iptal kararının Danıştay Beşinci Dairesince gerekçesinin değiştirilerek onanması üzerine, davacı tarafından, iş sözleşmesinin fesh edildiği tarihten, anılan yargı kararı uyarınca atamasının yapıldığı tarihe kadar yoksun kalınan 30.930,00-TL’nin hak ediş tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesince, Mahkemelerinin davanın kısmen kabulü ile kısmen reddine yönelik … tarih ve E:…; K:… sayılı kararının Danıştay Onbirinci Dairesinin 20/03/2018 tarih ve E:2016/6534, K:2018/1533 sayılı kararıyla bozulması üzerine, bozma kararına uyulmak suretiyle; davacının Devlet Personel Başkanlığınca kamu kurum ve kuruluşlarına naklinde esas alınacak ücretinin, yargı kararı uyarınca isminin Devlet Personel Başkanlığına bildirildiği tarihe göre değil, başvurusunun reddedildiği tarihteki emsal ücretlere göre düzenlenmesi gerektiği, 25/12/2018 tarihli ara kararı ile temin edilen bilgi ve belgelerden; davacının nakil başvurusunun reddedildiği tarih olan 19/08/2009 tarihinde net ücretinin 1.349,17-TL, asgari geçim indiriminin 67,43-TL, net ikramiyesinin ise 196,65-TL olduğu, iş akdinin feshedildiği 26/04/2010 tarihinde 12.459,29-TL kıdem tazminatı, 3583,76-TL ihbar tazminatı, 2.035,00-TL izin ücreti ve 66,52-TL diğer yardım olarak net ödeme yapıldığı, yine dosyada bulunan belgelerden … İl Milli Eğitim Müdürlüğünce 2.312,10-TL iş sonu tazminatı ödendiğinin görüldüğü, öte yandan, iş akdinin feshi nedeniyle davacıya ödenen 12.459,29-TL kıdem tazminatının davacının emekli ikramiyesi hesabında dikkate alınacağı, belirtilen tarihler arasında yoksun kalınan parasal hakların hesaplanması amacıyla yaptırılan bilirkişi incelemesi neticesinde özetle; “davacının 26/04/2010 – 19/10/2012 döneminde (58.406,37-29.049,26 ) 29.357,11-TL maddi zararının bulunduğu” hususunun tespit edildiği, raporda davacının nakle tabi ücretinin belirlenmesinde iş akdinin feshedildiği tarih olan 26/04/2010 tarihinin esas alındığı ve … İl Milli Eğitim Müdürlüğünden ayrılırken ödenen iş sonu tazminatı, davacının iş sözleşmesinin feshedilmesi sonucunda aldığı ihbar tazminatı ve izin ücreti ile diğer ücretlerin mahsup edilmediği görüldüğünden, yukarıda belirtilen açıklamalar doğrultusunda, davacının başvurusunun reddedildiği 19/08/2009 tarihindeki emsal ücretler esas alındığında ve belirtilen kalemler de mahsup edildiğinde, davacının belirtilen dönemde alması gereken miktarın (1.613,25-TL X 29 ay 23 gün) 48.021,75-TL olarak hesap edildiği, … İl Milli Eğitim Müdürlüğünce ödenen 22.866,27-TL ücretin, … İl Milli Eğitim Müdürlüğünce ödenen 2.312,10-TL iş sonu tazminatının, İş-Kur tarafından ödenen 6.182,99-TL işsizlik ödeneğinin, … tarafından ödenen 3.583,76-TL ihbar tazminatı, 2.035,00-TL izin ücreti ve 66,52-TL diğer ödemelerin toplamı olan 37.046,64-TL mahsup edildiğinde, davacının 26/04/2010-19/10/2012 tarihleri arasında (48.021,75-37.046,64) 10.975,11-TL maddi zararının bulunduğunun anlaşıldığı gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile kısmen reddine, 10.975,11-TL’nin dava açma tarihi olan 07/02/2014 tarihinden itibaren işletilecek olan yasal faiziyle birlikte davalı idareler tarafından müştereken davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin maddi tazminat ve faiz istemi yönünden davanın reddine karar verilmiştir.

TARAFLARIN İDDİALARI :
1-Davacının iddiası : Açıkta kaldığı dönemde TEDAŞ’ta çalışan emsalinin aldığı ücret ve ikramiyeler göz önünde bulundurularak hesaplama yapılması gerektiği, ihbar, kıdem, işsonu tazminatları ile izin ücretlerinin mahsup edilmesinin hatalı olduğu, faiz başlangıç tarihinin iptal davasının açıldığı tarih olarak belirlenmesi gerektiği ileri sürülmektedir.
2- Davalı idarelerden TEDAŞ’ın iddiası : Husumetin kendilerine yöneltilemeyeceği, Kurumlarının ödenmesine karar verilen tazminat yönünden yükümlülüğü bulunmadığı, öte yandan, davalı idarelerin hizmet kusuru bulunmaması nedeniyle davanın reddine yönelik emsal kararlar bulunduğu ileri sürülmektedir.
3- Müdahil Özelleştirme İdaresi Başkanlığı’nın iddiası : İdare Mahkemesince zamanaşımı, yetki, husumet ve davanın esası yönünden savunmaları dikkate alınmaksızın
karar verildiği, davacının çalışmadığı dönemde yoksun kaldığı parasal hakkının bulunmadığı
ileri sürülmektedir.

TARAFLARIN SAVUNMALARI : Taraflarca savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz istemlerinin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onikinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İLGİLİ MEVZUAT :
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 6545 sayılı Kanun’un 22. maddesiyle değişik “Temyiz incelemesi üzerine verilecek kararlar” başlıklı 49. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinde; temyiz incelemesi sonunda kararda yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmayan maddi hatalar ile düzeltilmesi mümkün eksiklik veya yanlışlıklar varsa Danıştayın kararı düzelterek onayacağı hükme bağlanmıştır.
Anılan Kanun maddesinin gerekçesinde; temyiz incelemesinde sadece maddi hatalarda değil, aynı zamanda yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen eksiklik ya da yanlışlıkların da düzelterek onama kararı verilmesinin sağlandığı, uygulamada, vekâlet ücretine, yargılama giderlerine ya da faize hükmedilmesinin unutulması ya da bunların yanlış hesaplanması gibi, kararın asli olmayan unsurlarında görülen bir kısım eksiklik ya da yanlışlıklar nedeniyle bozma kararları verildiği, bunun mahkeme tarafından tekrar karara bağlandığı ve yine bu kararlara karşı yeniden kanun yollarına başvurulabilmesi nedeniyle hem zaman hem de emek kaybına neden olunduğunun görüldüğü, bu suretle esasa etkili olmayan konularda Danıştayın kesin karar vermesi sağlanarak uyuşmazlığın hızla sonuçlandırılmasının amaçlandığı hususlarına yer verilmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
İdare ve vergi mahkemeleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin bulunması halinde mümkündür. Taraflarca ileri sürülen hususlar Mahkeme kararının, tazminat isteminin kısmen kabulü ile kısmen reddine ilişkin kısımlarının bozulmasını gerektirecek nitelikte bulunmamıştır.
Kararın, davacının eksik ödenmiş olan maaş farklarının davanın açıldığı 07/02/2014 tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesine ilişkin kısmına gelince ;
4046 sayılı Özelleştirme Uygulamaları Hakkında Kanun’un 22. maddesinin 4. fıkrasında, “Bu maddenin birinci fıkrasına göre diğer kamu kurum ve kuruluşlarına nakledilmek üzere Devlet Personel Başkanlığına bildirilen personelin, kuruluşun kamu tüzel kişiliğinin sona erdiği tarihten, yeni kurumlarında göreve başlayacakları tarihi takip eden aybaşına kadar geçecek süreye ilişkin olarak eski kadro veya pozisyonlarına ait aylık, ücret, varsa ikramiye ve ücrete bağlı diğer malî hakları ile yeni kurumlarında göreve başlayacakları tarihe kadar geçecek süredeki sosyal hak ve yardımları (harcırah, sağlık giderleri, cenaze giderleri ve ölüm yardımı) Özelleştirme Fonundan ödenir…” kuralına yer verilmiştir.
Yargı mercilerince verilen iptal kararının, iptal edilen işlemin tesis edildiği tarihe kadar geriye yürüyeceği, başka bir deyişle, iptal edilmiş olan idari işlemin, iptal kararı üzerine hiç tesis edilmemiş sayılacağı ve tesis edildiği tarihten itibaren hükümsüz hale geleceği açıktır.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 12. maddesi uyarınca idari işlemden doğan zararın karşılanması istemiyle açılan tam yargı davalarında izlenmesi gereken yöntem belirlenmiş ve tam yargı davası açılmasının usul ve esasları kurala bağlanmıştır.
Anılan maddeye göre, işlemden doğan zarara ilişkin tam yargı davalarının üç ayrı şekilde açılması mümkündür. Bunlardan birincisi, işlemden doğan zararın ödenmesi istemiyle doğrudan tam yargı açılması; ikincisi, zararı doğuran işlemin iptali istemine yönelik olarak iptal davası ile birlikte tam yargı davasının açılmasıdır. Üçüncüsü ise; zararı doğuran işlemin önce iptal davasına konu edilmesi, bu davada verilecek karar üzerine, bu husustaki kararın veya kanun yollarına başvurulması halinde verilecek kararın tebliğinden itibaren dava açma süresi içinde tam yargı davası açılmasıdır.
Bir idari işlem veya eylemlerden dolayı uğranılan zararın tazmini istemiyle açılan davalarda, uygulanacak yasal faizin başlangıç tarihi olarak;
a) idareye başvuru var ise, bu başvuru tarihinin;
b) İdareye başvuru yok ise, davanın açıldığı tarihin;
c) İdari işleme karşı açılan bir iptal davasında, sadece dava konusu işlemin iptalinin istenmesi ve bu işlemin iptaline karar verilmesi üzerine süresinde açılmış (iptale dayalı) bir tam yargı davasında, ilk (iptal) davanın açıldığı tarihteki başvuru tarihinin; başvuru yok ise, anılan (iptal) davanın açıldığı tarihin; esas alınması gerektiği, istikrar kazanmış Danıştay İçtihatlarıyla kurala bağlanmıştır.
Bakılan davanın, yargı kararı uyarınca 4046 sayılı Kanun kapsamında naklen atanan davacı tarafından yoksun kalınan parasal haklarının tazmini istemiyle yukarıda alıntısına yer verilen İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 12. maddesi kapsamında açılan iptal davasına dayalı tam yargı davası olarak değerlendirilmesi gerektiği açıktır.
Bu durumda, davacı tarafından 4046 sayılı Özelleştirme Uygulamaları Hakkında Kanun kapsamında başka kamu kurum ve kuruluşlarına atanmak üzere isminin Devlet Personel Başkanlığına bildirilmesi istemiyle yapılan başvuru tarihi olan 31/07/2009 tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesi gerekirken, İdare Mahkemesince bakılan davanın açıldığı 07/02/2014 tarihi esas alınarak faiz yönünden hüküm kurulmasında isabet görülmemiştir.
Bu husus, yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmayan maddi hatalar ile düzeltilmesi mümkün eksiklik veya yanlışlık kapsamında olduğundan, hüküm fıkrasında yer alan “10.975,11-TL’nin dava açma tarihi olan 07/02/2014 tarihinden itibaren işletilecek olan yasal faizi ile birlikte davalı idareler tarafından müştereken davacıya ödenmesine,” ibaresinin değiştirilmek suretiyle, “10.975,11-TL’nin davalı idareye başvuru tarihi olan 31/07/2009 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalı idareler tarafından müştereken davacıya ödenmesine,” şeklinde düzeltilmesi gerekmektedir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1.Tarafların temyiz istemlerinin reddine,
2.Yukarıda özetlenen gerekçeyle davanın kısmen kabulü ile kısmen reddine, …-TL’nin dava açma tarihi olan 07/02/2014 tarihinden itibaren işletilecek olan yasal faiziyle birlikte davalı idareler tarafından davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin maddi tazminat ve faiz istemi yönünden davanın reddine ilişkin … İdare Mahkemesinin 24/01/2019 tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararının, “10.975,11-TL’nin davalı idareye başvuru tarihi olan 31/07/2009 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalı idareler tarafından müştereken davacıya ödenmesine,” şeklinde DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunanlar üzerinde bırakılmasına,
4. 2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin birinci fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 28/12/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.