Danıştay Kararı 12. Daire 2019/2446 E. 2020/3214 K. 14.10.2020 T.

Danıştay 12. Daire Başkanlığı         2019/2446 E.  ,  2020/3214 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONİKİNCİ DAİRE
Esas No : 2019/2446
Karar No : 2020/3214

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:…, T:… sayılı 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 48. maddesinin altıncı fıkrası uyarınca verilen temyiz isteminin reddine ilişkin kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem:Astsubay olarak görev yapan davacının, Astsubay Sınıf Okulu’nda 18 yaşının altında geçen sürenin fiili hizmet süresinden sayılması amacıyla yaptığı başvurunun reddine dair işlemin yargı kararıyla iptali üzerine, bu sürelere ait emekli keseneği ve kurum karşılığı olan 9.525,12-TL’nin yatırılması gerektiğine dair … tarih ve … sayılı işlemin iptaline karar verilmesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi’nce; kesinleşmiş yargı kararı gereği davacının astsubay sınıf okulunda 18 yaş altındaki geçen sürelerinin fiili hizmet süresinden sayılması ve emeklilik tarihinin yeniden hesaplanması kapsamında emekli keseneği ve kurum karşılığı tutarı olarak yargı kararının verildiği tarihte geçerli olan katsayılar üzerinden hesaplanan 9.525,12.-TL’nin iştirakçi tarafından ödenmesi 5434 sayılı Emekli Sandığı Kanunu’nun mülga geçici 170’nci maddesinin ikinci fıkrasının amir hükmünün gereği olup, söz konusu meblağın ödenmesi hususunda ilgili kamu kurumunun sorumluluğu da bulunmadığından, iştirakçi sıfatıyla davacıya bu meblağı ödemesi için süre verilmesine ve ödemediği takdirde gecikme cezası ve zammı uygulanarak tahsil edileceğinin ihtar edilmesine dair dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince; istinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının, dava konusu işlem içeriğinde; davacının astsubay sınıf okulunda 18 yaş altında geçen sürelerin fiili hizmetten sayılmamasına ilişkin işlemin iptaline ilişkin mahkeme kararı uyarınca davacının kurumla iştirakçiliğinin sağlandığı belirtilerek isteğe bağlı borçlanma kapsamında değerlendirilmişse de; 5434 sayılı Kanun’un Geçici 170. maddesinin ikinci fıkrasının, 5434 sayılı Kanun’un yürürlüğe girmesinden sonra Kurumla iştirakçiliği doğrudan sağlananlar hakkında uygulanmasına olanak bulunmadığı, 5434 sayılı Kanun hükümleri gereğince davacının doğrudan iştirakçi olduğu ve emekli keseneklerinin Kanun gereği olarak Kurumlarınca yatırılması gerektiği sonucuna varıldığından, davacı adına 9.525,12.-TL emekli keseneği tutarı çıkartılarak tahsiline ilişkin tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uygunluk görülmediği gerekçesiyle istinaf başvurusunun kabulü ile … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının kaldırılmasına, dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
Davalı idare tarafından, anılan kararın temyiz edilmesi üzerine, Bölge İdare Mahkemesinin temyize konu kararıyla; Mahkemece verilen karara yönelik istinaf başvurusu üzerine verilen kararın kesin olduğu ve 2577 sayılı Kanun’un 46. maddesinde sayılan temyize tabi davalardan olmadığı, bu itibarla kesin olarak verilen karara karşı temyiz başvurusunda bulunulması mümkün olmadığı gerekçesiyle temyiz isteminin reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, dava konusu işlemin hukuka uygun olduğu emsal kararların retle sonuçlandığından bahisle kararın bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından, savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …

DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onikinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge İdare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalı idarenin temyiz isteminin reddine,
2.Yukarıda özetlenen gerekçeyle temyiz isteminin reddine ilişkin … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… T:… sayılı temyize konu kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
5. 2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin birinci fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 (onbeş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 14/10/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.