Danıştay Kararı 12. Daire 2019/1428 E. 2020/3658 K. 11.11.2020 T.

Danıştay 12. Daire Başkanlığı         2019/1428 E.  ,  2020/3658 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONİKİNCİ DAİRE
Esas No : 2019/1428
Karar No : 2020/3658

KARAR DÜZELTME İSTEMİNDE BULUNAN (DAVALI) : … Bakanlığı / …
VEKİLİ : Av. …
DİĞER DAVALI : … Başkanlığı / …

KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının onanmasına dair Danıştay Onikinci Dairesinin 14/11/2018 tarih ve E:2016/3765, K:2018/5226 sayılı kararının; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen 3622 sayılı Kanun ile değişik 54. maddesi uyarınca düzeltilmesi istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Dava, Edirne Açık Ceza İnfaz Kurumu’nda infaz ve koruma memuru öğrencisi olan davacı tarafından, hakkında yapılan güvenlik soruşturması neticesinde infaz ve koruma memuru olarak atanmasının uygun görülmemesine ilişkin Edirne Adli Yargı İlk Derece Mahkemesi Adalet Komisyonu Başkanlığı’nın … tarih ve … sayılı işlemi ile öğrenciliğe geçici kabulüne dair 15.01.2013 tarihli Bakanlık Olur’unun iptaline ilişkin Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü’nün … tarih ve … sayılı işleminin iptali istemiyle açılmıştır.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: İdare Mahkemesince, davacının basit yaralama suçundan dolayı almış olduğu hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına konu olan eylemin, olayın özelliği ve fiilin niteliği göz önüne alındığında, davacı hakkındaki güvenlik soruşturmasının olumsuz sonuçlanmasına neden olacak nitelikte bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
Daire kararının özeti: Davalının temyiz başvurusu üzerine Danıştay Onikinci Dairesince, temyize konu karar hukuk ve usule uygun bulunmuş ve kararın onanmasına karar verilmiştir.

KARAR DÜZELTME TALEP EDENİN İDDİALARI : Davalı tarafından, davacı hakkında yapılan güvenlik soruşturması sonucu elde edilen bilgiler ve davacının atanmak istediği görevin nitelikleri ve hassasiyeti dikkate alındığında, davacının atanıp atanmaması hususunda idarenin takdir yetkisine sahip olduğu, davacı hakkında tesis edilen işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülerek Danıştay Onikinci Dairesince verilen kararın düzeltilmesi istenilmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Karar düzeltme isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onikinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
Kararın düzeltilmesi dilekçesinde ileri sürülen nedenler, 2577 sayılı Kanun’un Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen 3622 sayılı Kanun ile değişik 54. maddesi hükmüne uygun bulunduğundan, karar düzeltme isteminin kabulü ile Danıştay Onikinci Dairesinin 14/11/2018 tarih ve E:2016/3765, K:2018/5226 sayılı kararı kaldırılarak uyuşmazlık yeniden incelendi:

İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Dava dosyasının incelenmesinden, Bakırköy Adli Yargı İlk Derece Mahkemesi Adalet Komisyonu tarafından Edirne Merkez Ceza İnfaz Kurumlarında çalıştırılmak üzere 127 adet infaz ve koruma öğrenciliği alımı için sınav yapıldığı ve davacının da bu sınavda başarılı olduğu, Edirne Adli Yargı İlk Derece Mahkemesi Adalet Komisyonu Başkanlığı’nın … tarih ve … sayılı kararı ile 127 erkek adayın infaz ve koruma memurluğu öğrenciliğine geçici kabul edilmesine ilişkin kararın Adalet Bakanlığı’na gönderildiği, 15.01.2013 tarihli Bakanlık Olur’u ile davacının da aralarında bulunduğu 127 adet infaz ve koruma memuru öğrencisinin geçici öğrenciliğe kabul edilmesine onay verildiği, davacının eğitimi devam ederken Muş Valiliği İl Emniyet Müdürlüğü tarafından gönderilen güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması cevabında, “davacı hakkında … Sulh Ceza Mahkemesi’nin … tarih ve … Esas, … sayılı kararı ile basit yaralama suçundan 75 birim gün karşılığı toplam 1500-TL adli para cezası ile cezalandırılmasına, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ve 3 yıl süre ile denetimli serbestlik tedbirine tabi tutulmasına karar verildiği,” nin bildirildiği, bunun üzerine Edirne Adli Yargı İlk Derece Mahkemesi Adalet Komisyonu Başkanlığı tarafından davacının güvenlik soruşturmasının olumsuz olarak değerlendirildiği ve Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkif Evleri Genel Müdürlüğü’nün işlemi ile davacının öğrenciliğe geçici kabulüne dair 15.01.2013 tarihli Bakanlık Olur’unun kendisiyle ilgili kısmının iptal edildiği anlaşılmaktadır.
İLGİLİ MEVZUAT:
Anayasa’nın “Özel hayatın gizliliği” başlıklı 20. maddesinin birinci fıkrasında;
“Herkes, özel hayatına ve aile hayatına saygı gösterilmesini isteme hakkına sahiptir. Özel hayatın ve aile hayatının gizliliğine dokunulamaz” hükmüne, üçüncü fıkrasında; ”Herkes, kendisiyle ilgili kişisel verilerin korunmasını isteme hakkına sahiptir. Bu hak; kişinin kendisiyle ilgili kişisel veriler hakkında bilgilendirilme, bu verilere erişme, bunların düzeltilmesini veya silinmesini talep etme ve amaçları doğrultusunda kullanılıp kullanılmadığını öğrenmeyi de kapsar. Kişisel veriler, ancak kanunda öngörülen hallerde veya kişinin açık rızasıyla işlenebilir. Kişisel verilerin korunmasına ilişkin esas ve usuller kanunla düzenlenir.” hükmüne yer verilmiştir.
Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin “Özel ve aile hayatına saygı hakkı” başlıklı 8. maddesinde de;
“(1) Herkes özel ve aile hayatına, konutuna ve yazışmasına saygı gösterilmesi hakkına sahiptir.
(2) Bu hakkın kullanılmasına bir kamu makamının müdahalesi, ancak müdahalenin yasayla öngörülmüş ve demokratik bir toplumda ulusal güvenlik, kamu güvenliği, ülkenin ekonomik refahı, düzenin korunması, suç işlenmesinin önlenmesi, sağlığın veya ahlakın veya başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması için gerekli bir tedbir olması durumunda söz konusu olabilir,” hükmü yer almaktadır.
6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu’nun 6. maddesinde;
”(1) Kişilerin ırkı, etnik kökeni, siyasi düşüncesi, felsefi inancı, dini, mezhebi veya diğer inançları, kılık ve kıyafeti, dernek, vakıf ya da sendika üyeliği, sağlığı, cinsel hayatı, ceza mahkûmiyeti ve güvenlik tedbirleriyle ilgili verileri ile biyometrik ve genetik verileri özel nitelikli kişisel veridir.
(2) Özel nitelikli kişisel verilerin, ilgilinin açık rızası olmaksızın işlenmesi yasaktır.
(3) Birinci fıkrada sayılan sağlık ve cinsel hayat dışındaki kişisel veriler, kanunlarda öngörülen hâllerde ilgili kişinin açık rızası aranmaksızın işlenebilir. Sağlık ve cinsel hayata ilişkin kişisel veriler ise ancak kamu sağlığının korunması, koruyucu hekimlik, tıbbî teşhis, tedavi ve bakım hizmetlerinin yürütülmesi, sağlık hizmetleri ile finansmanının planlanması ve yönetimi amacıyla, sır saklama yükümlülüğü altında bulunan kişiler veya yetkili kurum ve kuruluşlar tarafından ilgilinin açık rızası aranmaksızın işlenebilir.
(4) Özel nitelikli kişisel verilerin işlenmesinde, ayrıca Kurul tarafından belirlenen yeterli önlemlerin alınması şarttır.” hükmü yer almaktadır.
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 48. maddesinde devlet memurluğuna alınmaya ilişkin genel ve özel şartlar düzenlenmiş; B/2 bendinde ”Kurumların özel kanun veya diğer mevzuatında aranan şartları taşımak” özel şartlar arasında sayılmıştır.
5352 sayılı Adli Sicil Kanunu’nun 10. maddesinin üçüncü fıkrasında, ”Onsekiz yaşından küçüklerle ilgili adlî sicil ve arşiv kayıtları; ancak soruşturma ve kovuşturma kapsamında değerlendirilmek üzere Cumhuriyet başsavcılıkları, hâkim veya mahkemelerce istenebilir. ” hükmü yer almaktadır.
07/09//2005 tarihli ve 25929 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Adli Sicil Yönetmeliği’nin 12. maddesinin dördüncü fıkrasında, ”Onsekiz yaşından küçüklerle ilgili adlî sicil ve arşiv kayıtları; ancak soruşturma ve kovuşturma kapsamında değerlendirilmek üzere mahkeme, hâkim veya savcılıklarca istenebilir.” hükmü ile 14. maddesinin birinci fıkrasında, ”Onsekiz yaşından küçüklerle ilgili adlî sicil ve arşiv kayıtları ancak soruşturma ve kovuşturma kapsamında değerlendirilmek üzere mahkeme, hâkim veya savcılıklara talep halinde verilir.” hükmü yer almaktadır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Anayasa Mahkemesi’nin 27/02/2019 tarihli ve 2014/7256 Başvuru no’lu kararında özetle;
”..Somut olayda başvurucunun on sekiz yaşından küçükken işlediği suçun kayıtlarının Adana Valiligi Emniyet Müdürlüğü tarafından Komisyon Başkanlığına verildigi, bu kaydın dikkate alınmak suretiyle güvenlik soruşturmasının olumsuz sonuçlandığı, başvurucunun sözleşmeli infaz ve koruma memurluğuna atamasının yapılmadığı anlaşılmaktadır.
Resmi makamlar tarafından muhafaza edilmekte olan, başvurucu hakkında yürütülen ceza yargılamasına dair bilgilerin özel hayata saygı hakkı anlamında kişisel nitelikli veriler olduğu açıktır. Söz konusu kişisel verinin kamu kurumlarıyla paylaşılması ve güvenlik soruşturmalarında kullanılmasının Anayasa’nın 20. maddesinde güvence altına alınan özel hayata saygı hakkına bir müdahale oluşturduğu sonucuna varılmıştır…
…Öte yandan somut olayda başvurucunun yazılı ve sözlü sınavı kazandığının ilan edilmiş olduğu, on sekiz yaşından küçükken işlediği suça ilişkin kaydın 5352 sayılı Kanun’un 10. maddesinin (3) numaralı fıkrasında yer alan hükme açıkça aykırı şekilde idari makamlara verilmiş olduğu dikkate alındığında özel hayata saygı hakkına yönelik müdahalenin bu yönüyle de kanuni dayanaktan yoksun olduğu anlaşılmaktadır…” değerlendirmelerine yer verilmiştir.
Dosya içerisinde yer alan bilgi ve belgeler ile Anayasa Mahkemesi kararı doğrultusunda dava konusu olay incelendiğinde, … doğumlu olan ve hakkındaki ceza mahkûmiyetine konu suçu işlediği 05.05.2010 tarihinde on sekiz yaşından küçük olan davacının, on sekiz yaşından küçükken işlediği bu suça ilişkin kayıtların Muş Valiliği İl Emniyet Müdürlüğü tarafından Edirne Adli Yargı İlk Derece Mahkemesi Adalet Komisyonu Başkanlığına verilmesi üzerine, ilgili kurum tarafından bu kaydın dikkate alınması suretiyle davacı hakkındaki güvenlik soruşturmasının olumsuz sonuçlandığı görülmektedir.
Bu durumda, davacının adli sicil kaydında görünmeyen, on sekiz yaşından küçükken işlediği suça ilişkin kaydın, yukarıda yazılı Kanun ve Yönetmelik hükümleri uyarınca, ancak soruşturma ve kovuşturma kapsamında değerlendirilmek üzere Cumhuriyet başsavcılıkları, hâkim veya mahkemelerce istenebileceği açık olduğundan, kişisel veri niteliğinde olan bu kaydın, güvenlik soruşturması kapsamında ilgili kamu kurumuna verilmesi ve güvenlik soruşturmasında kullanılması hukuka aykırı olduğundan, hukuka aykırı şekilde idari makamlara verilen bu kaydın değerlendirilmesi suretiyle güvenlik soruşturmasının olumsuz sonuçlandırılması, Anayasa’nın 20. maddesi ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 8. maddesi uyarınca ”özel hayata saygı hakkının” ihlâli sonucunu doğurmaktadır.
Bu itibarla, davacının on sekiz yaşından küçükken işlediği suça ilişkin kayda dayanılarak güvenlik soruşturmasının olumsuz sonuçlanması suretiyle öğrencilikten ilişiğinin kesilmesine ilişkin dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığından, temyize konu İdare Mahkemesi kararı sonucu itibarıyla hukuka uygun bulunmuştur.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalı idarenin temyiz isteminin reddine,
2. Dava konusu işlemin iptaline ilişkin … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının yukarıda belirtilen gerekçe ile SONUCU İTİBARIYLA ONANMASINA,
3. Davalı idare tarafından karar düzeltme aşamasında yapılan … TL yargılama giderinin üzerine bırakılmasına, 11/11/2020 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

(X) KARŞI OY :
Davalı idarenin karar düzeltme isteminin reddi gerektiği oyuyla Daire kararına katılmıyorum.