Danıştay Kararı 12. Daire 2018/9726 E. 2020/3341 K. 21.10.2020 T.

Danıştay 12. Daire Başkanlığı         2018/9726 E.  ,  2020/3341 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONİKİNCİ DAİRE
Esas No : 2018/9726
Karar No : 2020/3341

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALI) : … Bakanlığı / …
VEKİLİ : Hukuk Müşaviri …

İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Sınıf öğretmeni olarak görev yapan davacının, açıkta geçirdiği 08.01.1999- 04.02.2013 tarihleri arasındaki özlük haklarının tarafına iadesi istemiyle yaptığı başvurunun reddine ilişkin … tarih ve … sayılı işlemin iptali ile bu sürelere ilişkin mali haklarının başvuru tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tazmini ve özlük haklarının iadesine karar verilmesi istenilmiştir.
İdare Mahkemesi kararının özeti: İdare Mahkemesince, uyuşmazlık konusu olayda, davacı tarafından görevine son verilmesine ilişkin işleme karşı bir dava açılmadığı ve bu işlemin hukuka aykırılığını ortaya koyan bir yargı kararı bulunmadığı, davacının açıktan atama hükümleri uyarınca göreve başlatıldığı dikkate alındığında, davacının mahrum kaldığı özlük ve parasal haklardan söz etme olanağı bulunmadığı, bu durumda, 8.1.1999 tarihinde göreviyle ilişiği kesilen ve 4.2.2013 tarihinde açıktan atama suretiyle öğretmenlik görevine başlayan davacının açıkta geçirdiği sürenin kazanılmış hak aylığında değerlendirilerek buna göre özlük haklarının iadesine ve mali haklarının ödenmesine imkan bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, Geçici 44. madde hükmünün açık olduğu, mali ve özlük haklarının iadesi için İdare Mahkemesi kararında sayılan şartların gerçekleşmesinin aranmadığı, Mahkeme kararının usul ve hukuka aykırı olduğu ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan idare mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onikinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
28/08/1999 tarih ve 4455 sayılı Memurlar ile Diğer Kamu Görevlilerinin Disiplin Cezalarının Affı Hakkında Kanunla, 23/04/1999 tarihinden önce işlenen disiplin suçlarının affına yönelik düzenleme yapılmış; daha sonra 22/06/2006 tarih ve 5525 sayılı Memurlar ile Diğer Kamu Görevlilerinin Bazı Disiplin Cezalarının Affı Hakkında Kanunla da, 23/04/1999 tarihinden 14/02/2005 tarihine kadar işlenmiş fiillerden dolayı verilmiş disiplin cezalarının affı öngörülmüştür.
04/07/2012 tarih ve 6353 sayılı Kanunla, 5510 sayılı Kanuna eklenen Geçici 44. maddeyle, 22/6/2006 tarih ve 5525 sayılı Kanun uyarınca haklarında verilmiş disiplin cezaları bütün sonuçları ile ortadan kaldırılanların açıkta geçen sürelerinin, kesenek ve kurum karşılıklarının halen çalıştıkları veya kamu görevlisi olarak en son çalışmış oldukları kurumlar tarafından ödenmesi suretiyle, hizmet sürelerine eklenmesi kurala bağlanmıştır.
Buna göre, 5510 sayılı Kanunun Geçici 44. maddesiyle, 5525 sayılı Kanunla 23/04/1999-14/02/2005 döneminde işlenmiş fiilerden dolayı verilen disiplin cezaları affedilenlerin açıktan geçen sürelerinin hizmet sürelerine dahil edilmesi öngörülmüş olmakla birlikte; 23/04/1999 tarihinden önce işlenen fiilerden dolayı verilmiş disiplin cezaları affedilenlerin açıkta geçen sürelerinin, hizmet sürelerine dahil edilmesi yönünde bir kurala yer verilmemiştir.
Dava dosyasının incelenmesinden; sınıf öğretmeni olarak görev yapmakta iken aldığı disiplin cezası nedeniyle 14.12.1998 tarihli işlemle 657 sayılı Yasanın 56. maddesi uyarınca görevine son verilen davacının, 08.01.1999 tarihinde görevi ile ilişiğinin kesildiği, 28/08/1999 tarih ve 4455 sayılı Kanunla 23/04/1999 tarihinden önce işlenen fiiller nedeniyle verilen disiplin cezalarının affedildiği, 18.01.2013 tarih ve 65 sayılı kararname ile de 657 sayılı Yasanın 92. maddesi uyarınca sınıf öğretmenliğine açıktan atama yoluyla atanarak 04.02.2013’te yeniden göreve başladığı; 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun Geçici 44. maddesi kapsamında, açıkta geçen 08.01.1999 tarihi ile tekrar göreve başladığı 04.02.2013 tarihleri arasındaki özlük haklarının iadesi istemiyle yaptığı başvurunun, 08.01.1999 tarihinde görevinden istifa etmesi nedeniyle ilgili Kanun kapsamında değerlendirilemeyeceği gerekçesiyle reddi üzerine bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Bu durumda, davacının aldığı disiplin cezası nedeniyle 14.12.1998 tarihli işlemle 657 sayılı Yasanın 56. maddesi uyarınca görevine son verildiği ve 08.01.1999 tarihinde görevi ile ilişiğinin kesildiği, 5510 sayılı Kanunun Geçici 44. maddesi kapsamına ise, 23/04/1999 tarihinden önce verilmiş disiplin cezalarının dahil edilmediği dikkate alındığında; davacının Geçici 44. maddeden yararlanamayacağı sonucuna ulaşılmıştır.
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddi yolundaki … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararının kararının yukarıda açıklanan gerekçenin de eklenmesi suretiyle ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
5. 2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin birinci fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 (onbeş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 21/10/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.