Danıştay Kararı 12. Daire 2018/9199 E. 2020/3413 K. 02.11.2020 T.

Danıştay 12. Daire Başkanlığı         2018/9199 E.  ,  2020/3413 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONİKİNCİ DAİRE
Esas No : 2018/9199
Karar No : 2020/3413

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Bakanlığı

VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : …

VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Atatürk Üniversitesi … Eğitim Fakültesi Güzel Sanatlar Eğitimi Resim-İş Öğretmenliği Bölümü mezunu olan davacının, 2014 yılı Şubat öğretmen atama döneminde Teknoloji ve Tasarım alanında tercih yapmasına ve atanmasına engel olan davalı idare işleminin iptali ve işlem nedeniyle yoksun kaldığı maddi (aylık ücretleri) ve özlük haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı ile Mahkemenin 27/10/2014 tarih ve 2014/621 Esas, 2014/1736 sayılı kararının Danıştay Onikinci Dairesinin 16/05/2017 tarih ve 2015/112 Esas, 2017/2518 sayılı kararı ile işlemin iptal edilmesine ilişkin kısmının onanması, işlem nedeniyle uğramış olduğu maddi (aylık ücretleri ve özlük hakları) kayıplarının yasal faiziyle birlikte ödenmesine ilişkin kısmının bozulması üzerine bozma kararına uyularak bozulan kısma yönelik yapılan incelemede, davaya konu olayda davacı, dava konusu işlemden kaynaklandığını ileri sürdüğü parasal hak kayıplarının ödenmesine hükmedilmesini istemekte ise de; davacının, davalı idare bünyesinde Teknoloji ve Tasarım alanına öğretmen olarak atanmasını -dava konusu işlem tesis edilmemiş olsaydı dahi- zorunlu kılan bir husus bulunmadığı ve davacının her halükarda Teknoloji ve Tasarım alanına öğretmen olarak atanmak için aranan diğer şartlar açısından değerlendirmeye tabi tutulacağı açık olup, henüz atanmadığı bir kadro ile hukuki bağının (irtibatının) kurulduğundan söz edilmesine olanak bulunmadığı, atanmadığı bir kadronun, parasal haklarından yararlanmasının da haliyle söz konusu olamayacağı, bu durumda dava konusu işlem nedeniyle davacının “gerçekleşmiş” bir maddi zararının varlığından söz edilemeyeceği sonucuna varıldığından dava konusu işlem nedeniyle yoksun kaldığı parasal hakların yasal faiziyle birlikte ödenmesine imkan bulunmadığı gerekçesiyle davacının işlem nedeniyle uğramış olduğu maddi (aylık ücretleri ve özlük hakları) kayıplarının yasal faiziyle birlikte ödenmesine ilişkin kısmı yönüyle davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, dava konusu işlemin hukuka uygun olduğu mahkeme kararının iptale ilişkin kısmı yönünden bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından, savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …

DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin incelenmeksizin reddine karar verilmesi gerekeceği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onikinci Dairesince; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 14. maddesi uyarınca, Tetkik Hâkimi …’in açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
İdare mahkemeleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin bulunması halinde mümkündür.
Usul hukukunda, dava açmakta olduğu gibi kanun yoluna başvurmada da, hukuki yarar bulunmalıdır. Diğer bir ifadeyle, kanun yoluna başvuranın, aleyhine kanun yoluna başvurduğu kararın bozulmasında korunmaya değer bir yararının bulunması gerekir.
Dosyanın incelenmesinden; … İdare Mahkemesinin … tarih ve … Esas, … sayılı kararının dava konusu işlemin iptaline ilişkin kısmının Danıştay Onikinci Dairesinin 16/05/2017 tarih ve 2015/112 Esas, 2017/2518 sayılı kararı ile onandığı, işlem nedeniyle uğramış olduğu maddi (aylık ücretleri ve özlük hakları) kayıplarının yasal faiziyle birlikte ödenmesine ilişkin kısmının bozulduğu, karar düzeltme isteminin de Danıştay Onikinci Dairesinin 05/02/2018 tarih ve E:2017/3753, K:2018/445 sayılı kararı ile reddi üzerine Mahkeme kararının dava konusu işlemin iptaline ilişkin kısmı yönünden kesinleştiği, bozma kararına uyulmak suretiyle işlem nedeniyle uğramış olduğu maddi (aylık ücretleri ve özlük hakları) kayıplarının yasal faiziyle birlikte ödenmesine ilişkin kısmı yönüyle davanın reddine karar verildiği, söz konusu kararda davalı İdare aleyhine herhangi bir hüküm kurulmadığı anlaşılmaktadır.
Bu durumda, davalı idare tarafından temyizen incelenerek bozulması istenilen kararda davalı idare aleyhine herhangi bir hüküm kurulmadığı, başka bir anlatımla davalı idarenin korunması gereken hukuki bir yararının bulunmadığı anlaşıldığından temyiz isteminin esasının incelenmesine olanak bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalı idarenin temyiz isteminin İNCELENMEKSİZİN REDDİNE,
2. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
3. Dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
4. 2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin birinci fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 (onbeş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 02/11/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.