Danıştay Kararı 12. Daire 2018/8594 E. 2020/3737 K. 16.11.2020 T.

Danıştay 12. Daire Başkanlığı         2018/8594 E.  ,  2020/3737 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONİKİNCİ DAİRE
Esas No : 2018/8594
Karar No : 2020/3737

TEMYİZ EDENLER 1- (DAVALI) : … Bakanlığı / …
VEKİLİ : Hukuk Müşaviri …

2-(DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesinin … tarihli ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Necmettin Erbakan Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü Özel Eğitim Bilim Dalı Tezsiz Yüksek Lisans Programı mezunu olan davacının 2015 yılı Şubat ayı öğretmen atama döneminde, Özel Eğitim alanında yaptığı tercihlerinin, ” Özel Eğitim alanına ayrılan kontenjana bu alana kaynak gösterilen yükseköğretim programı mezunu yeterli potansiyel adayın bulunduğu” gerekçesiyle iptaline ilişkin işleminin iptaline karar verilmesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesince, Danıştay Onikinci Dairesinin 29/06/2017 tarih ve E:2016/3670, K:2017/3437 sayılı bozma kararına uyularak; Talim Terbiye Kurulu’nun 2014/9 sayılı kararının ekinde yer alan çizelgenin 62. sırasında yer alan bölümlerden mezun olanların atama önceliğinin olduğu açık olmakla birlikte, 1.öncelikli adaylardan başvuru yapan adayların tamamının atanamamaları ve atama dönemindeki öğretmen ihtiyacının 1. öncelikli adaylardan karşılanamaması durumunda, Talim Terbiye Kurulu’nun 2014/9 sayılı kararının Geçici 6. maddesinde belirtilen adaylardan başvurma şartları uygun olanların atanması gerekir ki, bunun için de bu adayların usulüne uygun olarak yaptıkları başvuruların idare tarafından kabul edilip değerlendirmeye alınması gerekeceği, ayrıca 2015 Şubat atama döneminde, özel eğitim alanı için ilân edilen 357 boş kadroya başvuru yapma potansiyeline sahip 1. öncelikli yeterli adayın olması durumunda Geçici 6. madde kapsamında kalan kişilerin tercihlerinin dikkate alınmayacağı yönünde alınmış bir kararın da bulunmadığı dikkate alındığında, davalı idarece 2015 Şubat atama döneminde Talim Terbiye Kurulu’nun 2014/9 sayılı Kararının Geçici 6. maddesi kapsamında yer alan kişilerin de başvurularının değerlendirmeye alınarak, belirlenen kontenjanlara 1. öncelikli adaylar arasından atama yapılamaması durumunda boş kontenjanlara Geçici 6. madde kapsamında kalan adaylar arasından atama yapılması gerektiğinin açık olduğu, bu durumda, davacının 2015 yılı Şubat öğretmen atama döneminde özel eğitim alanına atanma konusunda yaptığı başvurunun değerlendirmeye alınarak, tercihleri doğrultusunda atanıp atanmayacağına karar verilmesi gerekirken, yapmış olduğu başvurunun özel eğitim alanında atanabilecek yeterli potansiyel aday bulunduğu gerekçesiyle reddine ilişkin dava konusu işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline, Öte yandan, öğretmenlik mesleğine atanma başvurusuna ilişkin bulunan dava konusu işlemin niteliği de dikkate alındığında, bu kararın davacıya 2015/Şubat atama dönemi için Özel Eğitim Alanında başvuru ve tercih hakkı verdiği atanıp atanmayacağı hususunun davalı idarece yapılacak değerlendirme ile ortaya çıkacağından, davacının doğrudan atanması sonucunu doğurmayacağından tazminat istemi hakkında bu aşamada karar verilmesine olanak bulunmadığından davacının tazminat istemi hakkında karar verilmesine yer olmadığına, karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI :Davalı İdare tarafından, dava konusu işlemin hukuka uygun olduğu, İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
Davacı tarafından, mahkemece verilen davanın reddine ilişkin kararın bozulması üzerine … tarihinde dava konusu işlemin iptaline karar verildiği, bakılmakta olan davada … tarihinde duruşma yapıldığı, ancak mahkemece karar tarihinde duruşmasız işler için öngörülen vekâlet ücretine hükmedildiği, bu sebeple kararın vekâlet ücretine ilişkin kısmının düzeltilerek onanmasına karar verilmesi gerektiği ileri sürülmektedir.

TARAFLARIN SAVUNMASI : İstemlerin reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ :İdare Mahkemesince verilen kararın onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onikinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

MADDİ OLAY :
Dosyanın incelenmesinden, İdare Mahkemesince davacının talebi üzerine 14/09/2015 tarihinde duruşma yapıldığı ve duruşmaya davacıyı temsilen Av. …’nın katıldığı görülmüştür.

İLGİLİ MEVZUAT:2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 6545 sayılı Kanun’un 22. maddesiyle değişik “Temyiz incelemesi üzerine verilecek kararlar” başlıklı 49. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinde; temyiz incelemesi sonunda kararda yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmayan maddi hatalar ile düzeltilmesi mümkün eksiklik veya yanlışlıklar varsa Danıştayın kararı düzelterek onayacağı hükme bağlanmıştır.
Anılan Kanun maddesinin gerekçesinde; temyiz incelemesinde sadece maddi hatalarda değil, aynı zamanda yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen eksiklik ya da yanlışlıkların da düzelterek onama kararı verilmesinin sağlandığı, uygulamada, vekâlet ücretine, yargılama giderlerine ya da faize hükmedilmesinin unutulması ya da bunların yanlış hesaplanması gibi, kararın asli olmayan unsurlarında görülen bir kısım eksiklik ya da yanlışlıklar nedeniyle bozma kararları verildiği, bunun mahkeme tarafından tekrar karara bağlandığı ve yine bu kararlara karşı yeniden kanun yollarına başvurulabilmesi nedeniyle hem zaman hem de emek kaybına neden olunduğunun görüldüğü, bu suretle esasa etkili olmayan konularda Danıştayın kesin karar vermesi sağlanarak uyuşmazlığın hızla sonuçlandırılmasının amaçlandığı hususlarına yer verilmiştir.
1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun 164. maddesinde, avukatlık ücretinin, avukatın hukuki yardımının karşılığı olan meblağı veya değeri ifade edeceği kuralı yer almıştır.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun ”Kararlarda bulunacak hususlar” başlığını taşıyan 24/f maddesinde; kararlarda, yargılama giderleri ve hangi tarafa yükletildiğinin belirtileceği, 31. maddesinin atıfta bulunduğu 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun yerine yürürlüğe giren 12/01/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 326. maddesinde; yargılama giderlerinin, davayı kaybeden tarafa yükleneceği, 330. maddesinde; vekil ile takip edilen davalarda mahkemece, kanuna göre takdir olunacak vekâlet ücretinin, taraf lehine hükmedileceği, 323. maddesinde ise, vekille takip edilen davalarda kanun gereğince takdir olunacak vekâlet ücretinin yargılama giderlerinden olduğu hükme bağlanmıştır.
Öte yandan, temyize konu karar tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinde, idare mahkemelerinde takip edilen davalar için duruşmalı ise 1.660,00 TL avukatlık ücretine hükmedileceği düzenlenmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Temyiz istemine konu Mahkeme kararının, dava konusu işlemin iptaline ilişkin kısmı yönünden incelenmesinde;
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 6545 sayılı Kanun ile değişik 50/4. maddesinde, Danıştayın bozma kararına uyulduğu takdirde, bu kararın temyiz incelemesinin bozma kararına uygunlukla sınırlı olarak yapılacağı hükmüne yer verilmiştir.
Temyizen incelenen kararda, İdare Mahkemesince bozma kararında belirtilen esaslara uyulduğu anlaşılmış olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
Temyiz istemine konu Mahkeme kararının, vekâlet ücretine ilişkin kısmı yönünden incelenmesinde;
Bakılan davada, davacının talebi üzerine 14/09/2015 tarihinde duruşma yapıldığı, duruşmaya davacıyı temsilen Av. …’nın katılmış olduğu, ancak mahkeme kararında davacı taraf lehine duruşmalı davalar için öngörülen 1.660,00 TL vekâlet ücreti yerine, duruşmasız davalar için öngörülen 1.090,00 TL vekâlet ücretine hükmedilmiş olduğu görüldüğünden, mahkeme kararında davacı lehine hükmedilen vekâlet ücretine ilişkin tutarın 1.660,00 TL olarak düzeltilmesi gerekmektedir.
Sonuç olarak, her ne kadar mahkeme kararında davacı lehine takdir edilen vekâlet ücreti doğru belirtilmemiş ise de, bu husus sonucu itibarıyla hukuka uygun bulunan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte bulunmamıştır.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalı idarenin temyiz isteminin reddine,
2. Davacının temyiz isteminin kabulü ile dava konusu işlemin iptali yolunda … İdare Mahkemesi’nce verilen … tarihli ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararın vekalet ücretine ilişkin kısmının 2577 sayılı Kanun’un 49/1-(b) maddesi uyarınca “Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen … TL vekalet ücretinin davalı idareden alınarak davacıya verilmesine” şeklinde DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin davalı idare üzerinde bırakılmasına,
4. Dosyanın anılan mahkemeye gönderilmesine,
5. 2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin birinci fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 (onbeş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 16/11/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.