Danıştay Kararı 12. Daire 2018/8485 E. 2020/3811 K. 19.11.2020 T.

Danıştay 12. Daire Başkanlığı         2018/8485 E.  ,  2020/3811 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONİKİNCİ DAİRE
Esas No : 2018/8485
Karar No : 2020/3811

KARAR DÜZELTME İSTEMİNDE BULUNAN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Bakanlığı / ANKARA
VEKİLLERİ : Hukuk Müşaviri …, Hukuk Müşaviri …
İSTEMİN ÖZETİ : Danıştay Onikinci Dairesince verilen 05/06/2018 tarih ve E:2016/8089, K:2018/2478 sayılı kararın, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen 3622 sayılı Kanunla değişik 54. maddesi uyarınca düzeltilmesi istenilmektedir.

SAVUNMANIN ÖZETİ : İstemin reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Anayasa’nın 2. maddesinde Türkiye Cumhuriyeti’nin nitelikleri arasında sayılan hukuk devletinin en önemli unsurlarından birisi “hukuki güvenlik ilkesi”dir.
Hukuki güvenlik ilkesi, hukuk normlarının öngörülebilir olmasını, bireylerin tüm eylem ve işlemlerinde devlete güven duyabilmesini, devletin de yasal düzenlemelerde bu güven duygusunu zedeleyici yöntemlerden kaçınmasını gerekli kılar ve bu ilke sayesinde; kişiler, hukuksal ilişkiler kurarken tabi olacakları hukuk kurallarını önceden bilebilirler. “idari istikrar ilkesi” ise, bu kurallara dayanılarak kazanılan hakların korunacağı güvencesinin kişilere verilmesini ifade etmektedir.
Uyuşmazlık konusu olayda ise, davacı, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 4/B maddesi uyarınca sözleşmeli çocuk gelişimcisi olarak yerleştirilmiş ve 20/06/2008 tarihinde görevine başlamıştır. Davacı burada görev yapmakta iken 04/06/2011 tarihinde yürürlüğe giren 632 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye göre kadrolu pozisyona atamasının yapıldığı, sonrasında ise, Yükseköğretim Kurulu kararında belirtilen bölümlerden mezun olmadığından bahisle kadrolu personel olarak atamasının 26/09/2011 tarihinde iptali edildiği ve 14/10/2011 tarihinde de kendisine sözleşmeli pozisyondaki görevine devam ettirilmesine ilişkin kararın tebliğ edildiği anlaşılmaktadır.
Dosyadaki belgeler incelendiğinde, … Bakanlığı Hukuk Müşavirliğinin Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı’nın, 25/12/2007 tarihli, “anaokulu öğretmenliği” programı ile “çocuk gelişimi ve eğitimi” programlarının birbirine denk olduğuna ilişkin kararına dayanılarak bu bölüm mezunlarının çocuk gelişimcisi olarak atabileceğine ilişkin görüşünün bulunduğu ve buna dayanılarak davacının atamasının yapıldığı görülmüştür.
Davacının çocuk gelişimcisi kadrosuna atamasının, hukuk müşavirliğinin görüşü doğrultusunda yapılan bir değerlendirme sonucunda yapıldığı, idarenin açık mevzuat hükmüne aykırı bir uygulamasından söz edilemeyeceği, maddi olay yönünden de hatalı bir saptamaya dayanılmadığı görülmektedir.
Öte yandan, davacının atamasının, 18/08/2010 tarihli Yükseköğretim Yürütme Kurulu toplantısında ise “anaokulu öğretmenliği” bölümü mezunlarının çocuk gelişimcisi kadrosuna atanamayacağı yönünde karara dayanılarak iptal edilmesine rağmen, aynı göreve sözleşmeli olarak devam ettirilmiş, 07/05/2014 tarihinde dava konusu sözleşme feshi tesis edilmiştir.
Bu durumda, Danıştay Onikinci Dairesince verilen 05/06/2018 tarih ve E:2016/8089, K:2018/2478 sayılı kararı ile sözleşme feshine ilişkin bu davada verilecek kararın, kadro iptaline ilişkin davanın sonucuna göre belirlenmesinde hukuki güvenlik ve idari istikrar ilkelerine uyarlık bulunmadığı düşünülmektedir.
Açıklanan nedenlerle, davacının karar düzeltme isteminin kabulü ile … İdare Mahkemesi’nin … günlü, E:…, K:… sayılı kararının bu gerekçelerle onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onikinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 17. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca davacının duruşma istemi yerinde görülmeyerek işin gereği görüşüldü:
Danıştay dava daireleri ile İdari veya Vergi Dava Daireleri Kurulları tarafından verilen kararların düzeltme yolu ile yeniden incelenebilmeleri 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun; düzeltilmesi talep edilen kararın verildiği tarih itibarıyla yürürlükte olan 54. maddesinde yazılı sebeplerden birinin varlığı ile mümkündür. Düzeltilmesi istenen karar kanun ve usule uygun olup, düzeltmeyi gerektiren bir sebep de bulunmadığından düzeltme isteminin reddine, karar düzeltme yargılama giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına 19/11/2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi.