Danıştay Kararı 12. Daire 2018/8471 E. 2020/3056 K. 29.09.2020 T.

Danıştay 12. Daire Başkanlığı         2018/8471 E.  ,  2020/3056 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONİKİNCİ DAİRE
Esas No : 2018/8471
Karar No : 2020/3056

KARAR DÜZELTME İSTEMİNDE BULUNAN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALI) : … Bakanlığı / …
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının onanmasına dair Danıştay Onikinci Dairesinin 09/05/2018 tarih ve E:2016/7792, K:2018/2113 sayılı kararının; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen 3622 sayılı Kanun ile değişik 54. maddesi uyarınca düzeltilmesi istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Ankara İli, Etimesgut İlçesi Rehberlik ve Araştırma Merkezinde hizmetli olarak görev yapan davacının 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 125/E(g) maddesi hükmü uyarınca “Memurluk sıfatıyla bağdaşmayacak nitelik ve derecede yüz kızartıcı ve utanç verici hareketlerde bulunmak” fiilini işlediğinden bahisle “Devlet Memurluğundan Çıkarma” cezası ile cezalandırılmasına ilişkin Milli Eğitim Bakanlığı Yüksek Disiplin Kurulu’nun … tarihli ve … sayılı kararının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Dosyada bulunan … tarih ve … nolu soruşturma raporu ile … Asliye Ceza Mahkemesi’nin E: … sayılı dosyasında verilen kararın, istismara uğrayan çocuğun ve tanıkların beyanlarının incelenmesi ve değerlendirilmesi neticesinde, davacının, çocuğa cinsel istismar fiilinin sübuta erdiği sonucuna varıldığı, anılan eylemi nedeniyle 5 yıl, 7 ay, 15 gün hapis cezasıyla cezalandırıldığı da gözönüne alındığında, dava konusu işlemle davacıya verilen Devlet memurluğundan çıkarma cezasında hukuka ve mevzuata aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Daire kararının özeti: Davacının temyiz başvurusu üzerine Danıştay Onikinci Dairesince, temyize konu karar hukuk ve usule uygun bulunmuş ve kararın onanmasına karar verilmiştir.

KARAR DÜZELTME TALEP EDENİN İDDİALARI: Davacı tarafından, … Ağır Ceza Mahkemesinde açılan davanın henüz kesinleşmediği, kesinleşmeyen cezaya dayanılarak disiplin cezası verilemeyeceği, cinsel istismarda bulunduğu iddia edilen kızın şikayetinde belirttiği olayların işlenmediğini itiraf etmesine rağmen Mahkemece mahkumiyet hükmü kurulduğu, işlemin hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek Danıştay Onikinci Dairesince verilen kararın düzeltilmesi istenilmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Düzeltilmesi istenen kararın usul ve yasaya uygun olduğu, ileri sürülen nedenlerin 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 54. maddesine uymadığı, bu nedenle istemin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Karar düzeltme isteminin kabulü ile Daire kararının kaldırılarak İdare Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onikinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
Kararın düzeltilmesi dilekçesinde ileri sürülen nedenler, 2577 sayılı Kanun’un Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen 3622 sayılı Kanun ile değişik 54. maddesi hükmüne uygun bulunduğundan, karar düzeltme isteminin kabulü ile Danıştay Onikinci Dairesinin 09/05/2018 tarih ve E:2016/7792, K:2018/2113 sayılı kararı kaldırılarak uyuşmazlık yeniden incelendi:

İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Davacının çocuğa cinsel istismar suçundan dolayı … Asliye Ceza Mahkemesi’nin E: … sayılı dosyasında yargılandığı, yargılama sonucu 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 103. maddesinde belirtilen ”çocuğa cinsel istismar ” suçunu işlediği sabit olduğundan 5 yıl 7 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırıldığı, hakkında başlatılan disiplin soruşturması sonucunda davacının kızına cinsel istismar suçunu işlediği gerekçesiyle memurluk sıfatı ile bağdaşmayacak nitelik ve derecede yüz kızartıcı ve utanç verici hareketlerde bulunduğundan bahisle 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 125/E-(g) maddesi uyarınca Devlet memurluğundan çıkarma cezasıyla cezalandırılması üzerine bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT:
657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 125. maddesinin E bendinin (g) fıkrasında; “Memurluk sıfatı ile bağdaşmayacak nitelik ve derecede yüz kızartıcı ve utanç verici hareketlerde bulunmak” fiili Devlet memurluğundan çıkarma cezası ile cezalandırılmayı gerektiren fiil ve haller arasında sayılmıştır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Ceza Hukukuna ilişkin temel yaklaşımların geçerli olduğu kabul edilen Disiplin Hukukunda, gerek işlemin tesis edilmesi aşamasında idarece, gerekse yargısal denetim aşamasında Mahkemece, disipline aykırı eylemin sübut bulup bulmadığının, kişinin lehine ve aleyhine olan delillerin tümünün değerlendirilmesi, irdelenmesi ve bu yöntemle sonuca ulaşılması gerektiğinde kuşku yoktur.
Doktrinde ve yargısal içtihatlarda; disiplin cezasına konu eylemin aynı zamanda ceza hukuku anlamında suç teşkil ettiği durumlarda; ceza mahkumiyetine ilişkin kararın, idari (disiplin) işlem bakımından bağlayıcı nitelikte olduğu kabul edilmektedir.
Ancak; ihlal edilen disiplin normu ile ceza normunun birebir örtüşmediği durumlarda, ceza yargılamasına ilişkin nihai kararın, disiplin cezasının yargısal denetiminde doğrudan dikkate alınma olanağı bulunmamaktadır. Bu gibi durumlarda; ceza yargılamasında elde edilen bilgi ve bulgular da dahil, tüm delillerin idari yargı merciilerince ayrıca irdelenmesi gerekmektedir.
Nitekim, uyuşmazlık konusu olayda; davacı hakkındaki yürütülen ceza kovuşturmasına konu eylem “çocuğa karşı cinsel istismar” iken, disiplin cezasına bağlanan fiil; “Memurluk sıfatı ile bağdaşmayacak nitelik ve derecede yüz kızartıcı ve utanç verici hareketlerde bulunmak” niteliğindedir.
Bu bağlamda; toplum ve ailenin korunmasına yönelik ceza normu ile memurluk sıfatının gereklerine ilişkin olarak disiplin yaptırımına bağlanan kuralların aynılığından bahsedilemeyeceği açıktır.
Mahkemece, davacı hakkında verilen mahkumiyet kararını esas alan bir yaklaşımla ve delillerin değerlendirilmesine ve irdelenmesine ilişkin herhangi bir açıklamaya yer verilmeyerek eylemin sübut bulduğundan bahisle karar verildiği, karara dayanak gösterilen ilk derece ceza mahkemesi kararının da, … Ceza Dairesi’nin … tarihli ve E:…, K:… sayılı kararıyla; davaya bakma görevinin ağır ceza mahkemesine ait olduğu gerekçesiyle bozulduğu görülmektedir.
Buna göre; davacıya isnat edilen disiplin suçu ve ceza yargılamasındaki suç nitelendirmesinin aynı olduğu, idari soruşturma raporunda ceza yargılamasında elde edilen delillerden başkaca bir hususun bulunmadığı göz önüne alındığında, … Asliye Ceza Mahkemesi’nin E: … sayılı kararının bozulması karşısında, dava konusu uyuşmazlık hakkında …Ağır Ceza Mahkemesi’nce verilecek karar gözönünde bulundurularak yeniden bir karar verilmesi gerekmektedir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. 2577 sayılı Kanun’un 49. maddesine uygun bulunan davacının temyiz isteminin kabulüne,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin, … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:.. sayılı kararının 2577 sayılı Kanun’un 49. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine, 29/09/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.