Danıştay 12. Daire Başkanlığı 2018/4395 E. , 2022/541 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONİKİNCİ DAİRE
Esas No : 2018/4395
Karar No : 2022/541
KARARIN DÜZELTİLMESİNİ
İSTEYEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Genel Komutanlığı
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : Askeri Yüksek İdare Mahkemesi … Dairesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararının düzeltilmesi istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Jandarma Genel Komutanlığı Destek Kıtaları Grup Komutanlığı irtibat subayı kadrosuna atanan davacı tarafından; 18/10/2010 tarihinden itibaren Kara Kuvvetleri Komutanlığı koruma astsubayı olarak görevlendirildiği, koruma görevlilerine hizmet tahsisli konut tahsis edilmesi gerektiğinden bahisle, kamu konutundan hizmet tahsisli yararlandırılması, kira kesintisi yapılmaması ve 11.641,44 TL geçmişe dönük kira bedelinin tahsilinden vazgeçilmesi istemli başvurusunun reddine ilişkin işlemin iptali ile 15/05/2015 tarihinden itibaren kesilen kira bedellerinin, kesintinin yapıldığı tarihten itibaren yasal faiziyle birlikte iadesine karar verilmesi istenilmektedir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Askeri Yüksek İdare Mahkemesi … Dairesince; davacı her ne kadar fiilen koruma astsubaylığı görevi ifa etse de, atamasının Jandarma Genel Komutanlığı Destek Kıtaları Grup Komutanlığı irtibat astsubaylığına yapıldığı, MSY 319-2 (B) TSK Konut Yönergesi hükümlerine göre hizmet tahsisli konuttan yararlanabilmek için koruma astsubaylığına tayinen atanma şartı bulunduğu, davacı koruma astsubaylığını görevlendirme ile yaptığından, davacı açısından tayinen atanma şartının gerçekleşmediği, lojmandan hizmet tahsisli yararlanma imkanı bulunmadığından dava konusu işlemde hukuka aykırılık olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
KARAR DÜZELTME TALEP EDENİN İDDİALARI : Kanunda ve Yönetmelikte atama şartı olmadığı, fiilen koruma görevini icra ettiği, irtibat astsubaylığı görev tanımında “yakın koruma astsubayı olarak görev yaptığı için Komutanın korumasından birinci derece sorumludur” ibaresinin yer aldığı, bulunduğu kadro görevinin de komutan yakın koruma subaylığı olduğu, görevlendirmeyi atamaya yetkili amir yaptığından, görevlendirme dahi olsa atanma şartının gerçekleştiğinin kabulü gerektiği, görevlendirilen diğer jandarma personellerine hizmet tahsisli konut tahsis edildiği, hata ve hilesi olmadığı, idarenin kendisinden lojman kirası kesmediği, çünkü fiilen koruma görevi yapanlara hizmet tahsisli konut tahsis edildiği, açık hatadan söz edilemeyeceği ileri sürülerek kararın düzeltilmesi istenilmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Düzeltilmesi istenen kararın usul ve yasaya uygun olduğu, davacının Ağustos 2015 atamalarında Personel Başkanlığı emrine atanması sebebiyle her şartta hizmet tahsisli konut hakkı olmadığı, idareye atfedilecek kusurlu durum bulunmadığı, istemin reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Karar düzeltme isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onikinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
25/08/2017 tarih ve 30165 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 15/08/2017 tarih ve 694 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin 36. maddesi ile 926 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanunu’na eklenen Geçici 45. maddenin sekizinci fıkrasının (b) bendinde: “… Kaldırılan askeri yargı mercilerinde görülmekte olan, tebliğde ve infaz aşamasında bulunanlar ile bu mercilerin arşivlerinde bulunan işi bitmemiş dosyalardan; … b) Askeri Yüksek İdare Mahkemesinde kanun yolu incelemesi aşamasında olanlar Danıştaya; diğerleri Ankara İdare Mahkemeleri’ne, … 21/01/2017 tarih ve 6771 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un yürürlüğe girdiği tarihten itibaren dört ay içinde herhangi bir karara gerek kalmaksızın listeye bağlanarak gönderilir.” hükmüne yer verilmiştir.
Askeri Yüksek İdare Mahkemesi tarafından verilen kararın, 926 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanunu’na 25/08/2017 tarih ve 694 sayılı KHK ile eklenen Geçici 45. madde uyarınca incelenmesinden; kararın düzeltilmesi dilekçesinde ileri sürülen nedenlerin, 2577 sayılı Kanun’un Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen 3622 sayılı Kanun ile değişik 54. maddesi hükmüne uygun bulunduğu sonucuna ulaşıldığından, karar düzeltme isteminin kabulü ile Askeri Yüksek İdare Mahkemesi … Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı kaldırılarak uyuşmazlık yeniden incelendi:
İNCELEME VE GEREKÇE :
MADDİ OLAY :
Davacı 2010 yılında, Jandarma Genel Komutanlığı Destek Kıtaları Grup Komutanlığı irtibat subayı kadrosuna atanmış, 18/10/2010 tarihinden itibaren Kara Kuvvetleri Komutanlığı koruma astsubayı olarak görevlendirilmiş; idare tarafından, bu tarihten itibaren, davacıdan lojman kira bedeli kesilmediği, daha sonra 05/05/2015 tarihinde lojmanda hizmet tahsisli değil, sıra tahsisli ikamet ettiği belirtilerek geçmişe dönük olarak 11.641,44 TL kira borcu çıkarılmıştır. Kamu konutundan hizmet tahsisli yararlandırılması, kira kesintisi yapılmaması ve 11.641,44 TL geçmişe dönük kira bedelinin tahsilinden vazgeçilmesi istemiyle yapılan başvurusunun reddi üzerine bakılmakta olan dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT :
2946 sayılı Kamu Konutları Kanunu’nun 3. maddesinde, kamu konutlarının, tahsis esasına göre özel tahsisli konutlar, görev tahsisli konutlar, sıra tahsisli konutlar ve hizmet tahsisli konutlar olmak üzere dört gruba ayrıldığı vurgulanmış; ”Yönetmelik” başlıklı 11. maddesinde ise; bu Kanun hükümlerinin uygulanmasıyla ilgili usul ve esasların, Cumhurbaşkanınca çıkarılacak yönetmelikle düzenleneceği, bu yönetmeliğin Resmi Gazete’de yayımlanacağı belirtilmiştir.
2946 sayılı Kanun’un 11. maddesi dayanak alınarak hazırlanan ve 23/09/1984 tarih ve 18524 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe konulan Kamu Konutları Yönetmeliği’nin 14. maddesinin son fıkrasında; “Konut tahsis talebi ve değerlendirilmesine dair usul ve esaslar; Türk Silahlı Kuvvetleri personeli için Millî Savunma Bakanlığınca, Jandarma Genel Komutanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığı personeli için İçişleri Bakanlığınca (4) sayılı cetveldeki puanlama ve bu madde hükümleri gözönünde bulundurularak ayrıca düzenlenir.” hükmüne yer verilmiş; bu madde gereğince çıkarılan MSY 319-2 (B) TSK Konut Yönergesi’nin 1. Bölümünün, “Konut Türleri” başlıklı 8. maddesinin, “Hizmet Tahsisli Konutlar” başlıklı ç/2 fıkrasında, ( işlem tarihindeki haliyle ) Genel Kurmay Başkanı, Milli Savunma Bakanı, Kuvvet Komutanları, Jandarma Genel Komutanı ile Orgeneral ve Oramirallerin makam şoförlerine ve bu makamlara tayinen atanan TSK mensubu koruma görevlilerine hizmet tahsisli konut tahsis edileceği düzenlenmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
İdare ve vergi mahkemeleri tarafından verilen kararların temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin varlığı halinde mümkün olup, temyize konu kararın, lojmandan hizmet tahsisli yararlandırılmaması yolundaki işlem yönünden davanın reddine” ilişkin kısmına yönelik temyiz istemi yerinde görülmemiştir.
Kararın, “11.641,44 TL geçmişe dönük kira bedelinin tahsili işlemi yönünden davanın reddine” ilişkin kısmına gelince;
Danıştay İçtihatları Birleştirme Kurulunun 22/12/1973 tarih ve E:1968/8, K:1973/14 sayılı kararında; idarenin yokluk, açık hata, memurun gerçek dışı beyanı veya hilesi hallerinde süre aranmaksızın hukuka aykırı işlemleri her zaman geri alabileceği, bunun dışında kalan hallerde hatalı işlemin yapıldığı tarihten başlamak üzere dava açma süresi içinde düzeltilmesinin olanaklı olduğu belirtilmiş olup; anılan kararın gerekçesinde iyi niyet kuralı üzerinde de durularak idarenin sakat ve dolayısıyla hukuka aykırı işlemine, idare edilenlerin gerçek dışı beyanı veya hilesi neden olmuşsa ya da geri alınan idari işlem yok denilecek kadar sakatlık taşımakta ise, hatalı işlemde idare edilenin kolayca anlayabileceği kadar açık bir hata bulunmaktaysa ve idareyi bu konuda haberdar etmemişse, memurun iyi niyetinden söz etmeye olanak bulunmadığı ve idarenin hukuka aykırı bu işlemleri belirli bir süre ile sınırlı olmaksızın her zaman geri alabileceği; ancak bunun dışındaki hatalı işlemler için memurun iyi niyetinin istikrar ve kanunilik kadar önemli bir kural olduğu ve bu nedenle yukarıda belirtilen istisnalar dışındaki hatalı işlemlerin ancak dava süresi içinde geri alınabileceği vurgulanmıştır.
Bu durumda, 18/10/2010 tarihinden itibaren Kara Kuvvetleri Komutanlığı koruma astsubayı olarak görevlendirilen davacının, Kamu Konutları Kanunu ve Yönetmeliğinde koruma görevlilerine hizmet tahsisli konut tahsil edileceği düzenlemelerine istinaden kendisine hizmet tahsisli konut tahsis edildiği düşüncesiyle hareket ettiği, dava konusu olayda, gerçek dışı beyanı ve hilesi bulunmadığı; idarenin, kamu konutunda hizmet tahsisli olarak oturduğu kabulüyle davacıdan yaklaşık beş yıl kira bedeli tahsil etmediği, “açık hata” halinin, işlemin muhatabı olan kişinin kolayca anlayabileceği kadar açık bir hatanın mevcudiyetini ifade ettiği, dava konusu işlemde açık hata ve yokluk hallerinin de bulunmadığı, Danıştay İçtihatları Birleştirme Kurulunun anılan kararı gereği, geriye dönük beş yıllık kira bedelinin istenilmesi mümkün olmadığından, 2577 sayılı Kanunda öngörülen dava açma süresi içerisinde geri istenmesi mümkün iken, bu süre geçirildikten sonra tesis edilen işlemin bu kısmında hukuka uygunluk, dava konusu işlemin bu kısmı yönünden iptal kararı verilmesi gerekirken davanın reddine karar verilmesinde hukuki isabet görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin kısmen reddi ile Askeri Yüksek İdare Mahkemesi … Dairesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararının “lojmandan hizmet tahsisli yararlandırılmama yolundaki işlem yönünden davanın reddine” ilişkin kısmının ONANMASINA,
2. Davacının temyiz isteminin kısmen kabulü ile kararın “… TL geçmişe dönük kira bedelinin tahsili işlemi yönünden davanın reddine” ilişkin kısmının BOZULMASINA,
2. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın … İdare Mahkemesine gönderilmesine, 16/02/2022 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
(X) KARŞI OY :
11/02/2017 tarih ve 29976 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 6771 sayılı T.C. Anayasasında Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile Anayasa’ya eklenen Geçici 21. maddenin (E) bendinde, askeri yargının kaldırıldığı ve Askeri Yüksek İdare Mahkemesinde görülmekte olan dosyalardan kanun yolu incelemesi aşamasında olanların Danıştaya, diğer dosyaların ise görevli ve yetkili idari yargı mercilerine, bu kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 4 ay içinde gönderileceği düzenlemesine yer verilmiştir.
25/08/2017 tarih ve 30165 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 694 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Bazı Düzenlemeler Yapılması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname’nin 203. maddesinde, 1602 sayılı Askeri Yüksek İdare Mahkemesi Kanunu’nun yürürlükten kaldırıldığı, 36. maddesiyle 926 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanunu’na eklenen geçici 45. maddesinde ise, Askeri Yüksek İdare Mahkemesinde kanun yolu incelemesi aşamasında olan dosyaların Danıştaya, diğerlerinin Ankara İdare Mahkemelerine herhangi bir karara gerek kalmaksızın gönderileceği düzenlenmiştir.
Bu anayasal ve yasal düzenlemelerle, askeri yargının kaldırılması ve Askeri Yüksek İdare Mahkemesinde kanun yolu incelemesi aşamasında olan dava dosyalarının Danıştaya, diğer dosyaların ise görevli ve yetkili idari yargı mercilerine gönderilmesinin zorunlu olması karşısında, dava dosyalarının devrinden sonra, idari yargıya devredilmiş olan uyuşmazlıkların çözümünde, “usul kurallarının derhal uygulanırlığı ilkesi” gereğince 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu hükümlerinin uygulanması gerekmektedir.
Dosyanın incelenmesinden; Askeri Yüksek İdare Mahkemesinde açılmış olan davanın reddine ilişkin Askeri Yüksek İdare Mahkemesi … Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararına karşı, davacı tarafından kararın düzeltilmesi isteminde bulunulduğu, Askeri Yüksek İdare Mahkemesinin kapatılması ve 1602 sayılı Askeri Yüksek İdare Mahkemesi Kanunu’nun yürürlükten kaldırılması nedeniyle dosyanın, yukarıda belirtilen düzenlemeler uyarınca Danıştaya gönderildiği anlaşılmaktadır.
Bu durumda; Askeri Yüksek İdare Mahkemesi tarafından ilk derece mahkemesi sıfatıyla verilen kararlardan, yürürlükten kaldırılan 1602 sayılı Kanun’a göre karar düzeltme kanun yolu aşamasında olup, Danıştaya gönderilen dosyaların, “usul kurallarının derhal uygulanırlığı ilkesi” gereğince temyiz dosyası olarak kabul edilerek, 2577 sayılı Kanun’un temyiz yoluna ilişkin hükümlerine göre incelenmesi gerektiği düşüncesiyle karara katılmıyoruz.