Danıştay Kararı 12. Daire 2018/3522 E. 2020/4356 K. 17.12.2020 T.

Danıştay 12. Daire Başkanlığı         2018/3522 E.  ,  2020/4356 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONİKİNCİ DAİRE
Esas No : 2018/3522
Karar No : 2020/4356

TEMYİZ EDEN (TARAFLAR) :
1-DAVACI : …

2-DAVALI : … Valiliği
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararın, taraflarca aleyhlerine olan kısımlarının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: Giresun ili, … ilçesi, … İlkokulunda sınıf öğretmeni olarak görev yapmakta iken 04/02/2005 tarihinde malulen emekliye sevk edilen ve Karadeniz Teknik Üniversitesi Farabi Hastanesinin 27/01/2011 tarihli Sağlık Kurulu Raporuna istinaden iyileştiği gerekçesiyle yeniden görevine başlatılması isteminin reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılan dava sonucu verilen iptal kararı uyarınca yeniden atanan davacı tarafından, malulen emekliye ayrıldığı 04/02/2005 tarihinden yargı kararı ile görevine iade edildiği 29/08/2012 tarihine kadar olan dönemde yoksun kaldığı ileri sürülen ek ders ücreti, derece ve kademe farkları ile maaş farklarından oluşan zararının bu günkü şartlar altında hesaplanarak tarafına ödenmesi ve 1. derecenin 3. kademesine geldiği halde 10. derecenin 2. kademesinden maaş aldığı göz önünde bulundurularak aradaki farkın hesaplanarak tarafına ödenmesine karar verilmesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesince; davacının malulen emekliye ayrıldığı 04/02/2005 tarihinden yargı kararı ile görevine iade edildiği 29/08/2012 tarihine kadar olan dönemde mahrum kalınan parasal haklarının tazmini istemine ilişkin olarak; söz konusu Mahkeme kararı davacının malulen emekliye sevk edilmesine ilişkin işlemin hukuka aykırılığını saptayan bir karar olmadığından ve bu dönemde davacının malulen emekliye sevk edilmesine ilişkin işlemin hukuken varlığını koruduğu; davacının 24/03/2011 tarihinden görevine iade edildiği 29/08/2012 tarihine kadar olan dönemde yoksun kalınan ek ders ücretinin tazmini istemine ilişkin olarak; ek ders görevi nedeniyle harcanılan emeğin karşılığında ödenen ek ders ücretinden, bu görevi fiilen yerine getirmeyen öğretmenlerin yararlandırılmalarının söz konusu olmadığı, davacı da fiilen görev yapmadığından ek ders ücretinin tarafına ödenmemesinde hukuka aykırılık görülmediği; davacının 24/03/2011 tarihinden görevine iade edildiği 29/08/2012 tarihine kadar olan dönemde mahrum kalınan parasal haklarının tazmini istemine ilişkin olarak; Anayasa’nın 125. maddesinin son fıkrasında idarenin kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlü olduğu hükme bağlandığından, davacının yargı kararı ile iptal edilen 24/03/2011 tarihli işlem nedeniyle uğradığı maaş farklarının tazmini gerektiği; davacının hatalı/yanlış derece ve kademenin dikkate alınarak yapılan ödeme nedeniyle mahrum kaldığı parasal hakların tazmini istemine ilişkin olarak; davacının hizmet cetvelinin incelenmesinden göreve yeniden başladığı 29/08/2012 tarihi itibariyle 3. derecenin 3. kademesine geldiğinin anlaşıldığından bu dönemde 4. derecenin 1. kademesi yerine 3. derecenin 3. kademesi üzerinden maaşlarının hesaplanması ve tarafına ödenen ile ödenmesi gereken arasındaki maaş farklarının işbu davanın açıldığı 07/08/2014 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalı idarece davacıya ödenmesi gerektiği; davacı tarafından yoksun kaldığını ileri sürdüğü maddi kayıplarının bugünkü şartlar altında hesaplanarak tarafına ödenmesine hükmedilmesi isteminde bulunduğu, açıkça yasal faiz isteminde bulunmadığı görülmekte ise de; idare tarafından ödenmeyen tutarın yanında ödemenin yapıldığı tarihe kadar bu tutarın getirisinden mahrum kalınması nedeniyle mahrum kalınan zaman diliminde bir değer kaybından bahsetmenin mümkün olduğu; değer kaybı tutarı, davacı tarafından ispatlanabilen muhtelif değerlere endekslenerek istenebileceği gibi, somut olayda olduğu gibi böyle bir endekslemenin yapılmadığı durumlarda da 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanun’da öngörülen yasal faiz oranları kullanılarak belirlenmesi gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile, davacının 24/03/2011 tarihinden görevine iade edildiği 29/08/2012 tarihine kadar olan dönemde yoksun kaldığı, bu dönemde geçerli olan derece ve kademesi üzerinden hesaplanacak, öğretmen olarak alması gereken aylıkları ile aynı dönemde aldığı ek ödemeler dahil emekli aylıklarının mahsubundan/düşülmesinden sonra geriye kalan maaş farklarının iptal davasının açıldığı 04/04/2011 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte; 2012 yılı Eylül ayı (dahil) ile 2013 yılı Temmuz ayı (dahil) arasında kalan dönemde 3 üncü derecenin 3 üncü kademesi üzerinden hesaplanacak maaş farklarının işbu davanın açıldığı 07/08/2014 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalı idarece hesaplanarak davacıya ödenmesine; davanın kısmen reddi ile; davacının malulen emekliye ayrıldığı 04/02/2005 tarihinden 23/03/2011 tarihine kadar olan döneme ilişkin parasal haklarının (ek ders ücreti, derece ve kademe farkları ile maaş farkları) ödenmesi istemi ile 24/03/2011 tarihinden görevine iade edildiği 29/08/2012 tarihine kadar olan döneme ilişkin ek ders ücretinin ödenmesi istemi yönünden ise; davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI : Davacı ve davalı idare tarafından, kararın aleyhlerine olan kısımlarının temyizen incelenerek bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

TARAFLARIN SAVUNMASI : Davacı savunma verilmemiş; davalı idare tarafından temyiz isteminin reddedilmesi gerektiği savunumulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Davacının temyiz isteminin kısmen kabulü ile davacının 24/03/2011 tarihinden görevine iade edildiği 29/08/2012 tarihine kadar olan dönemde yoksun kalınan ek ders ücretinin tazmini isteminin kabulü ile bu döneme ilişkin olarak ek ders ücretinin 24/03/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davacıya ödenmesine karar verilmesi gerektiğinden İdare Mahkemesi kararının bu kısmının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onikinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
MADDİ OLAY :
Giresun ili … İlçesi … İlkokulunda sınıf öğretmeni olarak görev yapmakta iken 04/02/2005 tarihinde malulen emekliye sevk edilen davacı, Karadeniz Teknik Üniversitesi Farabi Hastanesinin 27/01/2011 tarihli Sağlık Kurulu Raporuna istinaden iyileştiği gerekçesiyle yeniden görevine başlatılması istemiyle başvuruda bulunmuştur. Başvurunun 5335 sayılı Kanun’un 30. maddesi uyarınca açıktan atamasının yapılamayacağı gerekçesi ile reddedilmesine ilişkin … tarih ve … sayılı işlemin iptali istemiyle açılan davada … İdare Mahkemesi’nce … tarih ve E:…, K:… sayılı karar ile dava konusu işlemin iptaline karar verilmiş iptal kararı üzerine 29/08/2012 tarihinde görevine başlamıştır.
Yargı kararı uyarınca görevine tekrar başlayan davacı tarafından, malulen emekliye ayrıldığı 04/02/2005 tarihinden görevine iade edildiği 29/08/2012 tarihine kadar olan dönemde yoksun kaldığını ileri sürdüğü ek ders ücreti, derece ve kademe farkları ile maaş farklarından oluşan zararının bu günkü şartlar altında hesaplanarak tarafına ödenmesi ile 1. derecenin 3. kademesine geldiği halde 10. derecenin 2. kademesinden maaş aldığı göz önünde bulundurularak aradaki farkın hesaplanarak tarafına ödenmesine karar verilmesi istemiyle bakılan dava açılmıştır.
Davacının tekrar göreve başlamasının dayanağı olan … İdare Mahkemesinin iptal kararı, Dairemizin 28/05/2015 tarih ve E:2012/10068, K:2015/3507 sayılı kararı ile onanmış, karar düzeltme istemi de Dairemizin 11/04/2017 tarih ve E:2015/4625; 2017/1489 sayılı kararı ile reddedilerek kesinleşmiş bulunmaktadır.

İLGİLİ MEVZUAT:
Anayasamızın 125. maddesinde idarenin, kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlü olduğu hükmüne, 138. maddesinin dördüncü fıkrasında, “Yasama ve yürütme organları ile idare, mahkeme kararlarına uymak zorundadır; bu organlar ve idare, mahkeme kararlarını hiçbir suretle değiştiremez ve bunların yerine getirilmesini geciktiremez.” hükmüne, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 28. maddesinin 1. fıkrasında ise, “Danıştay, bölge idare mahkemeleri, idare ve vergi mahkemelerinin esasa ve yürütmenin durdurulmasına ilişkin kararlarının icaplarına göre idare, gecikmeksizin işlem tesis etmeye veya eylemde bulunmaya mecburdur. Bu süre hiçbir şekilde kararın idareye tebliğinden başlayarak otuz günü geçemez…” hükmüne yer verilmiştir.
16/12/2006 tarih ve 26378 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Milli Eğitim Bakanlığı Yönetici ve Öğretmenlerinin Ders ve Ek Ders Saatlerine İlişkin Kararın 1. maddesinde; bu kararın amacının, Milli Eğitim Bakanlığının yönetici, öğretmen, uzman ve usta öğreticileri ile diğer görevlilerinin aylık ve ek ders ücreti karşılığında okutacakları ve okutmuş sayılacakları haftalık ders saatlerinin sayısını, ders görevi alacakların niteliklerini ve diğer hususları düzenlemek olduğu belirtilmiş, 4/f maddesinde; ek ders görevi, aylık karşılığı ders görevi dışında ek ders ücreti karşılığında okutulan ders olarak tanımlanmış, “Görevin Fiilen Yapılması” başlıklı 25. maddesinde de, “Bu Karar kapsamında ek ders ücreti ödenebilmesi için, ek ders görevinin fiilen yapılmış olması, ek ders görevinden sayılan veya ek ders görevinin yapılmış sayılacağı hâller bakımından ise bu Kararda belirlenen koşulların oluşması şarttır.” kuralına yer verilmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
İdare ve vergi mahkemeleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin bulunması halinde mümkün olup, temyize konu İdare Mahkeme kararının, davanın kısmen kabulü ile davacının 24/03/2011 tarihinden görevine iade edildiği 29/08/2012 tarihine kadar olan dönemde yoksun kaldığı, bu dönemde geçerli olan derece ve kademesi üzerinden hesaplanacak, öğretmen olarak alması gereken aylıkları ile aynı dönemde aldığı ek ödemeler dahil emekli aylıklarının mahsubundan/düşülmesinden sonra geriye kalan maaş farkları ile 2012 yılı Eylül ayı (dahil) ile 2013 yılı Temmuz ayı (dahil) arasında kalan dönemde 3. derecenin 3. kademesi üzerinden hesaplanacak maaş farklarının davacıya ödenmesine ilişkin kısmı ile davacının malulen emekliye ayrıldığı 04/02/2005 tarihinden 23/03/2011 tarihine kadar olan döneme ilişkin parasal haklarının (ek ders ücreti, derece ve kademe farkları ile maaş farkları) ödenmesi istemi hususunda davanın reddine ilişkin kısmında 49. maddede belirtilen bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından, kararın bu kısmına yönelik temyiz istemi yerinde görülmemiştir.
Kararın, 24/03/2011 tarihi ile davacının görevine iade edildiği 29/08/2012 tarihine kadar olan döneme ilişkin ek ders ücreti alacağına ilişkin talebin reddine ilişkin kısmına gelince;
Her ne kadar İdare Mahkemesince, davacının 24/03/2011 tarihinden yargı kararı uyarınca görevine iade edildiği 29/08/2012 tarihine kadar fiilen derse girmediği dikkate alındığında ek ders ücreti ödemesinden yararlandırılmasının mümkün bulunmadığı gerekçesiyle istemin reddine karar verilmiş ise de, davacının idarenin hukuka aykırı işlemi nedeniyle fiilen çalışamadığı, bu nedenle idarenin verdiği zararı tazmin etmesi gerektiği açık olup, davacının istese de fiilen çalışma imkanına sahip olmadığı ve dava konusu işlem olmasa idi, aksi ispat edilmedikçe, fiilen ek ders görevini yerine getireceği tartışmasızdır.
Bu durumda; davalı idarenin, davacının fiilen ek ders görevi bulunmadığına dair bir iddiası da bulunmadığı dikkate alındığında 24/03/2011 tarihinden görevine iade edildiği 29/08/2012 tarihi arasında kalan ek ders ücretlerinin davacıya ödenmesi gerektiği sonucuna varıldığından, davanın reddine ilişkin temyize konu kararın bu kısmında hukuki isabet görülmemiştir.
Kararın, yasal faize ilişkin kısımlarına gelince;
İdare hukukunun yerleşik içtihatlarından olan “taleple bağlılık” ilkesi uyarınca, idari yargı mercilerinde açılan davalarda, idare mahkemelerinin davacının istemi ile bağlı olduğu, istemi genişletecek biçimde karar verilemeyeceği kuralı yer almaktadır.
Bakılan uyuşmazlıkta; davacının, dava dilekçesinde faiz istemi bulunmadığı halde, İdare Mahkemesince, yoksun kalınan parasal hakların yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verildiği anlaşılmaktadır.
Bu durumda; davacının açıkça talebi bulunmadığı halde taleple bağlı kalınmayarak, yorum yoluyla talebin genişletilerek yoksun kalınan parasal hakların yasal faiziyle birlikte ödenmesine ilişkin temyize konu kararın bu kısmında da usul kurallarına uygunluk bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Tarafların temyiz istemlerinin kısmen reddi ile İdare Mahkemesi kararının, davanın kısmen kabul edilerek, davacının 24/03/2011 tarihinden görevine iade edildiği 29/08/2012 tarihine kadar olan dönemde yoksun kaldığı, bu dönemde geçerli olan derece ve kademesi üzerinden hesaplanacak, öğretmen olarak alması gereken aylıkları ile aynı dönemde aldığı ek ödemeler dahil emekli aylıklarının mahsubundan/düşülmesinden sonra geriye kalan maaş farkları ile 2012 yılı Eylül ayı (dahil) ile 2013 yılı Temmuz ayı (dahil) arasında kalan dönemde 3. derecenin 3. kademesi üzerinden hesaplanacak maaş farklarının davacıya ödenmesine, davacının malulen emekliye ayrıldığı 04/02/2005 tarihinden 23/03/2011 tarihine kadar olan döneme ilişkin parasal hakları (ek ders ücreti, derece ve kademe farkları ile maaş farkları) isteminin ise reddine ilişkin kısımlarının ONANMASINA;
2. Kısmen kabulü ile kararın, 24/03/2011 tarihinden görevine iade edildiği 29/08/2012 tarihine kadar olan döneme ilişkin ek ders ücretinin ödenmesi istemi yönünden davanın reddine ilişkin kısmı ile yasal faize hükmedilmesine ilişkin kısımlarının BOZULMASINA,
3. Dosyanın bozulan kısım hakkında yeniden bir karar verilmek üzere Mahkemeye gönderilmesine,
4. 2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin birinci fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17/12/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.