Danıştay Kararı 12. Daire 2018/3515 E. 2020/3751 K. 17.11.2020 T.

Danıştay 12. Daire Başkanlığı         2018/3515 E.  ,  2020/3751 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONİKİNCİ DAİRE
Esas No : 2018/3515
Karar No : 2020/3751

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …

VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALI) : … Başkanlığı

VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Ankara Valiliği İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü’nde sivil savunma uzmanı olarak görev yapan davacı tarafından, Sivil Savunma Uzmanlarının İdari Statüleri, Görevleri, Çalışma Usul ve Esasları İle Eğitimleri Hakkında Yönetmeliğin 5 inci maddesi hükmünde görev unvanının karşılığı şube müdürü görev, yetki ve sorumluluklarına sahip olduğundan bahisle, tüm parasal haklarının şube müdürü düzeyinde ödenmesi talebiyle yapılan başvurunun reddine ilişkin işlemin iptali ile hak ettiği tarihten itibaren yoksun kaldığı özlük haklarının yasal faizi ile birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesince, Anayasa’da memurların ve diğer kamu görevlilerinin nitelikleri, atanmaları, görev ve yetkileri, hakları ve yükümlülükleri, aylık ve ödenekleri ve diğer özlük işlerinin kanunla düzenleneceğinin kurala bağlandığı, 5902 sayılı Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun’da sivil savunma uzmanlarının mali ve özlük hakları ile ilgili bir düzenlemenin yer almadığı, Sivil Savunma Uzmanlarının İdari Statüleri Görevleri Çalışma Usul ve Esasları ile Eğitimleri Hakkında Yönetmelikte sadece görev, yetki ve sorumluluklarının çerçevesinin belirtildiği, kurum ve kuruluşların taşra teşkilatında görevli sivil savunma uzmanlarının, şube müdürü görev, yetki ve sorumluluklarına sahip olarak, teşkilatın üst yöneticisine doğrudan bağlı şekilde görev yapacakları düzenlemesine yer verildiği, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununda bu Kanuna tabi kurumlarda görevlendirilen memurlara ödenen aylıkların kadroya dayandığı ve yine aylığın teferruatı niteliğindeki özel hizmet tazminatı ve ek ödeme oranlarının kadro ve görev ünvanı gözetilerek belirlendiği, bu Kanunla belirlenen düzenlemeler dışında ödeme yapılamayacağı dikkate alındığında ve yönetmelik hükümlerinin kanun hükümlerini ortadan kaldıramayacağı ilkesi karşısında, Sivil Savunma Uzmanlarının İdari Statüleri Görevleri Çalışma Usul ve Esasları ile Eğitimleri Hakkında Yönetmelik hükümlerine dayanılarak davacının şube müdürlerine yapılan ödemelerden yararlandırılması imkanı bulunmadığı gerekçesiyle, dava konusu işlem hukuka uygun bulunarak davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALAR: Davacı tarafından, Sivil Savunma Uzmanlarının İdari Statüleri, Görevleri, Çalışma Usul ve Esasları ile Eğitimleri Hakkında Yönetmeliğin 5. maddesinde, görev unvanının karşılığı şube müdürü olması nedeniyle bu unvanın karşılığı parasal haklardan yararlanması gerektiği, şube müdürü ile aynı yetki ve sorumluluğa sahip olduğu, Anayasanın 10. maddesi, 666 KHK ile eşit işe eşit ücret ödenmesi gerektiği, ücrette adaletin sağlanması ilkesine aykırı olan Mahkeme kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Davalı idare tarafından, Anayasa’nın 128. maddesi gereğince, memurların ve diğer kamu görevlilerinin nitelikleri, atanmaları, görev ve yetkileri, hakları ve yükümlülükleri, aylık ve ödenekleri ve diğer özlük işlerinin kanunla düzenleneceğinin kurala bağlanmış olduğu, dolayısıyla, mali ve sosyal hakların kanun dışında, yönetmelik ve diğer alt düzenleyici işlemlerle düzenlenemeyeceği, anılan Yönetmelikte sivil savunma uzmanlarının kurum ve kuruluşlarda şube müdürü görev, yetki ve sorumluluklarına sahip olacağının düzenlendiği söz konusu hükümlerde özlük haklarına ilişkin herhangi bir düzenleme bulunmadığından davacının talebiyle ilgili işlemin hukuka ve mevzuata uygun olarak tesis edildiği belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …

DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onikinci Dairesince, 5902 sayılı Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun’un 27/2/2014 tarihli ve 28926 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 6524 sayılı Kanun’un 35. maddesi ile değişik 18. maddesinin 1. fıkrası ile Başkanlığın taşra teşkilatı olarak valiye bağlı il afet ve acil durum müdürlüklerinin kurulduğu, müdürlüğün sevk ve idaresinden, ildeki afet ve acil durum faaliyetlerinin yönetiminden birincil derecede valinin sorumlu olduğu kuralına yer verildiği, 18. maddesinin 4. fıkrasında yer alan “İl afet ve acil durum müdürlüklerince tesis edilen iş ve işlemler dolayısıyla açılmış ve açılacak davalar valilikler husumetiyle yürütülür.” kuralı uyarınca Ankara Valiliği (İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü) yerine Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı hasım mevkiine alınarak Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddi yolundaki … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
5. 2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin birinci fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 (onbeş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 17/11/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.