Danıştay Kararı 12. Daire 2018/293 E. 2020/2536 K. 24.06.2020 T.

Danıştay 12. Daire Başkanlığı         2018/293 E.  ,  2020/2536 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONİKİNCİ DAİRE
Esas No : 2018/293
Karar No : 2020/2536

TEMYİZ İSTEMİNDE BULUNAN TARAFLAR :
1- (Davacı) …
VEKİLİ : Av. …
2- (Davalı) … Rektörlüğü/…
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararının taraflarca aleyhe olan kısımlarının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: … Atatürk Üniversitesinde görev yapan davacı tarafından, görevinden ayrılma tarihi ile göreve başlama tarihi arasındaki mali ve özlük haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesi talebiyle yaptığı başvurunun reddine ilişkin 16.04.2014 tarihli işlemin iptali ile mali ve özlük haklarının tarafına iadesine hükmedilmesi ve eski görevi olan ayniyat saymanlığı görevine iade edilmesine karar verilmesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesince, Danıştay Onikinci Dairesinin 22/03/2016 tarihli ve E:2016/51, K:2016/1535 sayılı kararıyla idare mahkemesi kararının, davacının eski görevi olan ayniyat saymanlığı görevine iade edilmesi yönünden incelenmeksizin reddine ilişkin kısmının onanması, mali ve özlük haklarının tazmini yönünden davanın süre aşımı yönünden reddine ilişkin kısmının bozulması üzerine, dava konusu işlem ile davacının görevi ile ilişiğinin kesildiği 16.07.2003 tarihi ile göreve iade edilmesi istemiyle yaptığı 02.04.2012 tarihinden geriye doğru 60. gün olan 02.02.2012 tarihleri arasında kalan dönem için; davacı hakkında … Ağır Ceza Mahkemesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı mahkumiyet kararının onanması sonrasında 16.07.2003 tarihli işlem ile davacının görevi ile ilişiğinin kesildiği, davacı tarafından bu işleme karşı herhangi bir dava açılmadığı, … Ağır Ceza Mahkemesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararı üzerine 02.04.2012 tarihinde yapılan başvuru ile görevine iade talebinde bulunulduğu, talebin reddi üzerine ret işlemininin iptali istemiyle açılan davada, … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararı ile işlemin iptaline karar verildiğinin anlaşıldığı, bu durumda davacının ilişiğinin kesildiği tarih ile görevine iade istemli yaptığı başvurudan geriye doğru 60 gün arasında kalan dönem içerisinde davacı tarafından herhangi bir başvurunun bulunmaması ve ilişiğin kesilmesi işlemine karşı yasal süre içerisinde dava açılmamış olması nedeniyle ilişiğinin kesildiği 16.07.2003 tarihi ile 02.02.2012 tarihleri arasında kalan dönem için mali ve özlük haklarının tarafına iadesi isteminin kabulüne süre aşımı nedeniyle hukuken olanak bulunmadığı, dava konusu işlem ile davacının görevine iadesi istemiyle yaptığı başvurudan geriye doğru 60. gün olan 02.02.2012 tarihi ile görevine yeniden başladığı 24.06.2013 tarihleri arasında geçen dönem için; daha öncesinde ilişiği kesilen davacı tarafından, memuriyete dönme talebinin reddine ilişkin işleme karşı açtığı davada … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:… K: … sayılı kararı ile işlemin iptaline karar verildiği anlaşıldığından, davacının açıkta kaldığı sürelere ilişkin olarak mali ve özlük haklarının tazmini istemini tamamen reddeden dava konusu işlemin bu kısmında hukuka uyarlık bulunmadığı, bu durumda, davacı tarafından görevine iadesi talebiyle yapılan başvurunun reddine ilişkin işlemin mahkeme kararı ile iptal edildiği görüldüğünden, davacının idareye yaptığı başvurudan geriye doğru 60 gün ile görevine yeniden başladığı 24.06.2013 tarihleri arasında geçen dönem için davacının mahrum kaldığı parasal ve özlük hakların tazmini gerektiği sonuç ve kanaatine varıldığı gerekçesiyle dava konusu işlemin; davacının 02.02.2012 tarihi ile görevine yeniden başladığı 24.06.2013 tarihleri arasında açıkta kalması nedeniyle tarafına ödenmeyen mali ve özlük hakların ödenmesi istemiyle yapılan başvurunun reddine ilişkin kısmının iptaline, 02.02.2012 tarihi ile görevine yeniden başladığı 24.06.2013 tarihleri arasında ödenmeyen mali ve özlük hakların tazminine karar verilmesi isteminin kabulüne, dava konusu işlemin; davacının görevi ile ilişiğinin kesildiği 16.07.2003 tarihi ile 02.02.2012 tarihleri arasında kalan dönem için yaptığı başvuru yönünden davanın süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDEN DAVACININ İDDİALARI: Davacı tarafından, İdare Mahkemesi kararının süre aşımı nedeniyle redde ilişkin kısmı ile davalı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmesine ilişkin kısmının hukuka aykırı olduğu, bu kısımlara ilişkin İdare Mahkemesi kararının bozulması istenilmektedir.

TEMYİZ EDEN DAVALI İDARENİN İDDİALARI: Davalı İdare tarafından, … İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:… , K: … sayılı kararda, bu kararın davacının doğrudan atanması sonucunu doğurmayacağının açıkça belirtildiği, idarece takdir hakkı kullanılarak davacının atamasının yapıldığı, bu durumun davacıya geriye doğru mali ve özlük haklarının ödenmesi sonucunu doğurmayacağı belirtilerek İdare Mahkemesi kararının iptal ve kabule ilişkin kısımlarının bozulması istenilmektedir.

DAVACININ SAVUNMASININ ÖZETİ : İstemin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DAVALI İDARENİN SAVUNMASININ ÖZETİ: İstemin reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onikinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:

MADDİ OLAY :
Dava dosyasının incelenmesinden, … Atatürk Üniversitesinde görev yapan davacı hakkında zimmet suçu nedeniyle … Ağır Ceza Mahkemesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararıyla mahkumiyet kararı verildiği, bu karar nedeniyle davalı idarece 16.07. 2013 tarihli olur ile davacının memuriyet görevine son verildiği, daha sonra … Ağır Ceza Mahkemesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararıyla, mahkumiyet kararının bütün neticeleriyle birlikte ortadan kaldırıldığı ve Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/5. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, anılan karar üzerine davacı tarafından memuriyete dönme istemiyle yapılan başvurunun reddine ilişkin işleme karşı açılan davada … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:… , K: … sayılı kararı ile işlemin iptaline karar verilmesi üzerine açıktan atanma suretiyle 24.06.2013 tarihinde tekrar göreve başladığı, ardından açıkta kaldığı sürelere ilişkin olarak mali ve özlük haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesi istemiyle 07.03.2014 tarihinde davalı idareye yaptığı başvurunun 16.04.2014 tarihli işlemle reddi üzerine, bu işlemin iptali istemiyle bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.

İLGİLİ MEVZUAT:
Anayasası’nın 125. maddesinde; idarenin her türlü eylem ve işlemlerine karşı yargı yolunun açık olduğu, yargı yetkisinin, idarî eylem ve işlemlerin hukuka uygunluğunun denetimi ile sınırlı olduğu, hiçbir surette yerindelik denetimi şeklinde kullanılamayacağı, idari eylem ve işlem niteliğinde veya takdir yetkisini kaldıracak biçimde yargı kararı verilemeyeceği kurala bağlanmış, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 2. maddesinin 2. fıkrasında da; “İdari yargı yetkisi, idari eylem ve işlemlerin hukuka uygunluğunun denetimi ile sınırlıdır. İdari mahkemeler; yerindelik denetimi yapamazlar, yürütme görevinin kanunlarda gösterilen şekil ve esaslara uygun olarak yerine getirilmesini kısıtlayacak, idari eylem ve işlem niteliğinde veya idarenin takdir yetkisini kaldıracak biçimde yargı kararı veremezler.” düzenlemesi yer almıştır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
İdare ve vergi mahkemeleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin bulunması halinde mümkün olup, temyize konu Mahkeme kararının davanın davacının görevi ile ilişiğinin kesildiği 16.07.2003 tarihi ile 02.02.2012 tarihi arasında kalan döneme yönelik kısmının süre aşımı nedeniyle reddine ilişkin kısmında 49. maddede belirtilen bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından, kararın bu kısmına yönelik davacının temyiz istemi yerinde görülmemiştir.
Kararın, dava konusu işlemin, davacının 02.02.2012 tarihi ile görevine yeniden başladığı 24.06.2013 tarihi arasındaki mali ve özlük hakların ödenmesi istemiyle yapılan başvurunun reddine ilişkin kısmının iptaline, 02.02.2012 tarihi ile görevine yeniden başladığı 24.06.2013 tarihi arasında ödenmeyen mali ve özlük hakların tazminine karar verilmesi yolundaki kısmına gelince;
Davacının memuriyetten çıkarılmasına neden olan mahkumiyet hükmünün mahkeme kararıyla ortadan kalktığını ileri sürerek tekrar memuriyete dönme talebiyle yaptığı başvurunun 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 48/A-5 maddesinde yer alan şartları taşımadığından bahisle reddine ilişkin … tarih ve … sayılı işlemin iptali istemiyle açılan davada … İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:… , K: … sayılı kararda; davacı hakkında … Ağır Ceza Mahkemesince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, bu nedenle davacının 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 48/A-5 maddesinde yer alan şartları taşımadığından bahsetmeye olanak bulunmadığı, davacının başvurusunun kadro durumu, hizmetine ihtiyaç bulunup bulunmadığı ve açıktan atama koşullarını taşıyıp taşımadığı yönünde bir değerlendirme yapılmak suretiyle cevaplandırılması gerekirken, davacının 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 48/A-5 maddesinde yer alan şartları taşımadığından bahisle reddi yönünde tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uyarlık görülmediği, öte yandan bu kararın davacının doğrudan atanması sonucunu doğurmayacağının da açık olduğu belirtilerek, dava konusu işlemin iptaline karar verildiği, kararın Danıştay Onikinci Dairesinin 20/05/2014 tarih ve E:2013/884, K:2014/4113 sayılı kararıyla onanarak kesinleştiği, davalı idare tarafından söz konusu karar üzerine takdir hakkı kullanılarak davacının 24.06.2013 tarihinde memur kadrosuna açıktan atandığı anlaşılmaktadır.
Bu nedenle, İdare Mahkemesi kararı davacının doğrudan atanması sonucunu doğuracak bir karar niteliğinde olmayıp, açıktan atama koşullarında idarece takdir hakkı kullanılarak davacının yeniden ataması yapıldığından, davacıya görevinden ayrılma tarihi ile göreve başlama tarihi arasındaki mali ve özlük haklarının ödenmesi hukuken olanaklı değildir.
Bu itibarla, İdare Mahkemesinin, dava konusu işlemin, davacının 02.02.2012 tarihi ile görevine yeniden başladığı 24.06.2013 tarihleri arasındaki mali ve özlük haklarının ödenmesi istemiyle yapılan başvurunun reddine ilişkin kısmının iptali ile 02.02.2012 tarihi ile görevine yeniden başladığı 24.06.2013 tarihleri arasında ödenmeyen mali ve özlük hakların tazmini yolundaki kararının bu kısmında hukuki isabet bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1.Davacının temyiz isteminin reddine, mahkeme kararının davanın davacının görevi ile ilişiğinin kesildiği 16.07.2003 tarihi ile 02.02.2012 tarihi arasında kalan döneme ilişkin kısmının süre aşımı nedeniyle reddine ilişkin kısmının ONANMASINA,
2. 2577 sayılı Kanun’un 49. maddesine uygun bulunan davalı idarenin temyiz isteminin kabulüne, mahkeme kararının dava konusu işlemin davacının 02.02.2012 tarihi ile görevine yeniden başladığı 24.06.2013 tarihi arasında tarafına ödenmeyen mali ve özlük haklarının ödenmesi istemiyle yapılan başvurunun reddine ilişkin kısmının iptaline, 02.02.2012 tarihi ile görevine yeniden başladığı 24.06.2013 tarihleri arasında ödenmeyen mali ve özlük haklarının tazmin isteminin kabulüne ilişkin kısmının BOZULMASINA,
3. Bozulan kısım hakkında yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
4. 2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin birinci fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 24/06/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.