Danıştay Kararı 12. Daire 2018/2844 E. 2020/4823 K. 28.12.2020 T.

Danıştay 12. Daire Başkanlığı         2018/2844 E.  ,  2020/4823 K.

T.C.
D A N I Ş T A Y
ONİKİNCİ DAİRE
Esas No : 2018/2844
Karar No : 2020/4823

TEMYİZ EDEN (TARAFLAR) :
1- DAVACI :…
VEKİLİ : Av. …
2- DAVALI : … Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararın, dilekçelerde yazılı nedenlerle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesi uyarınca taraflarca aleyhe olan kısımlarının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: Jandarma uzman çavuş olarak görev yapmakta iken 24/02/2013 tarihinde meydana gelen kaza sonucu 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu uyarınca vazife malülü olarak emekli olan davacı tarafından, vazife malullüğü aylığı ve ikramiyesinin 2330 sayılı Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında Kanun kapsamına alınması ve yoksun kalınan parasal hakların 15/07/2014 tarihinden itibaren yeniden hesaplanarak işletilecek yasal faiziyle birlikte tarafına ödenmesi istemiyle yapılan başvurunun reddine ilişkin işlemin iptali ile yoksun kalınan maaş ve ikramiyenin karşılığı olarak fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 1.000,00-TL tazminatın tahakkuk tarihlerinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesince, jandarma uzman çavuş olarak görev yapan davacının, Van Valiliği onayı ile kayak tesislerinde güvenlik önlemleri almak üzere görevlendirildiği esnada meydana gelen olaya müdahale etmek üzere hareket halindeyken kaza yaptığı, meydana gelen olayın güvenlik ve asayişin korunması ile yol güvenliğinin sağlanması görevinden kaynaklandığı anlaşıldığından, davacıya bağlanan aylığın 2330 sayılı Kanun kapsamına alınması gerektiği sonucuna ulaşıldığı, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 47. maddesi kapsamında ödenen emekli ikramiyesi ile 2330 sayılı Kanun kapsamında ödenen emekli ikramiyesi arasında miktar olarak bir fark bulunmadığından, ikramiyenin arttırılması yolundaki istemin reddinin gerektiği, eksik ödenen maaş ve ikramiyenin 15/07/2014 tarihinden itibaren yeniden hesaplanarak 1.000,00-TL tazminatın yasal faiziyle birlikte ödenmesi istemi yönünden ise; davacıya 5510 sayılı Kanun’un 47. maddesi uyarınca 15/07/2014 tarihinden itibaren 1.452,14-TL aylık ödenmeye başlandığı, 2330 sayılı Kanun uyarınca bağlanacak aylığın ise 5510 sayılı Kanun’un 47. maddesi uyarınca bağlanan aylığın %25 oranında arttırılması suretiyle elde edileceği, bu kapsamda davacıya ödenmesi gereken aylık tutarının Mahkemelerince 1.815,175-TL (1.452,14+(1.452.14x%25)) olarak hesaplandığı (dolayısıyla davacıya her ay 363,035-TL eksik ödeme yapıldığı), dava konusu işleme esas başvurunun 26/12/2014 tarihinde yapıldığı, başvurunun reddine ilişkin işlemin 09/01/2015 tarihli olduğu, bakılan davanın ise başvuru tarihinden itibaren 120 gün içinde 20/01/2015 tarihinde açıldığı, davacıya eksik ödenen aylık tutarının, davanın açıldığı 20/01/2015 tarihinden geriye doğru 120 günü geçmemek üzere, başvuru tarihinden geriye doğru 60 gün gidilmesi suretiyle belirlenen 27/10/2014 tarihini izleyen ilk uygulama (aylık ödeme) tarihinden itibaren hesaplanması neticesinde Kasım ve Aralık aylarına denk gelen tutarın 363,035×2=726,07-TL olduğu, anılan tutarın aylık ödeme tarihleri baz alınmak suretiyle işletilecek yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesi gerektiği, kalan tazminat talebinin ise reddinin gerekeceği gerekçesiyle, dava konusu işlemin davacıya bağlanan aylığın 2330 sayılı Kanun kapsamında arttırılması talebinin reddine ilişkin kısmının iptaline, emekli ikramiyesinin 2330 sayılı Kanun kapsamında arttırılması talebinin reddine ilişkin kısmı yönünden ise davanın reddine, davacının 1.000,00-TL tazminat talebinin 726,07-TL’lik kısmının kabulüne, 273,93-TL ilişkin kısmının ise reddine karar verilmiştir.

TARAFLARIN İDDİALARI :
1-Davacının iddiaları : İdare Mahkemesince 2330 sayılı Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında Kanun kapsamında vazife malulü kabul edildiği 15/07/2004 tarihinden itibaren aylık farklarının ödenmesine karar verilmesi gerekli iken, 27/10/2014 tarihinden itibaren ödeme yapılmasına karar verilmesinin ve reddedilen kısım yönünden karşı vekâlet ücretine hükmedilmesinin hukuka ve usule aykırı olduğu ileri sürülmektedir.
2-Davalı idarenin iddiaları : Davacının 2330 sayılı Kanun kapsamında vazife malulü olduğunun kabul edilmesi halinde aylıklarının Kanun kapsamında artırımlı olarak ödenmesi gerekecek ise de, davacıya 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 47. maddesi kapsamında ödenecek olan emekli ikramiyesi ile 2330 sayılı Kanun kapsamında ödenmesi gereken ikramiyesi arasında fark bulunmayacağı, İdare Mahkemesince ödenecek miktara faiz işletilmesinde ve Kurumları aleyhinde harca hükmedilmesinde hukuka uygunluk bulunmadığı ileri sürülmektedir.

TARAFLARIN SAVUNMALARI : Davacı tarafından, meydana gelen olay sonrası yaralanmasının 2330 sayılı Kanun kapsamında olduğu belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuş olup, davalı idarece savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ :Tarafların temyiz istemlerinin reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onikinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçelerde ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Tarafların temyiz istemlerinin reddine,
2. Yukarıda özetlenen gerekçeyle dava konusu işlemin davacıya bağlanan aylığın 2330 sayılı Kanun kapsamında arttırılması talebinin reddine ilişkin kısmının iptali, emekli ikramiyesinin 2330 sayılı Kanun kapsamında arttırılması talebinin reddine ilişkin kısmı yönünden davanın reddi, davacının …-TL tazminat talebinin …-TL’lik kısmının kabulü, …-TL ilişkin kısmının ise reddi yolundaki … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunanlar üzerinde bırakılmasına,
4. Dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
5. 2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin birinci fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 28/12/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.