Danıştay Kararı 12. Daire 2018/2731 E. 2020/3319 K. 21.10.2020 T.

Danıştay 12. Daire Başkanlığı         2018/2731 E.  ,  2020/3319 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONİKİNCİ DAİRE
Esas No : 2018/2731
Karar No : 2020/3319

KARAR DÜZELTME İSTEMİNDE BULUNAN (DAVALI) : … Valiliği
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN ÖZETİ : Danıştay Onikinci Dairesince verilen 01/02/2018 tarih ve E:2014/8834, K:2018/374 sayılı kararın, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen 3622 sayılı Kanunla değişik 54. maddesi uyarınca düzeltilmesi istenilmektedir.

SAVUNMANIN ÖZETİ : İstemin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : İstemin reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onikinci Dairesince işin gereği görüşüldü:
Danıştay dava daireleri ile İdari veya Vergi Dava Daireleri Kurulları tarafından verilen kararların düzeltme yolu ile yeniden incelenebilmeleri 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun; düzeltilmesi talep edilen kararın verildiği tarih itibarıyla yürürlükte olan 54. maddesinde yazılı sebeplerden birinin varlığı ile mümkündür. Düzeltilmesi istenen karar kanun ve usule uygun olup, düzeltmeyi gerektiren bir sebep de bulunmadığından düzeltme isteminin reddine, karar düzeltme yargılama giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına 21/10/2020 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

(X) KARŞI OY :

… Lisesinde Müdür olarak görev yapan davacının, 1702 sayılı Kanun’un 22. maddesi uyarınca “1 günlük maaş kesimi” cezası ile cezalandırılmasına ilişkin Adana İl Milli Eğitim Disiplin Kurulunun … tarihli ve … sayılı kararının iptali istemiyle bakılan dava açılmıştır.
1702 sayılı İlk ve Orta Muallimlerinin Terfi ve Tecziyeleri Hakkında Kanun’un 14.03.2014 gün ve 28941 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6528 sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 27. maddesiyle yürürlükten kaldırıldığı görülmektedir.
1702 sayılı Kanun, fiilin işlendiği tarih ile işlemin tesis edildiği tarihte yürürlükte ise de, işlemin iptali istemiyle açılan dava süreci devam etmekte iken 14.03.2014 tarihinde yürürlükten kaldırıldığından, “suç ve cezaların kanuniliği” ilkesi uyarınca, suç olmaktan çıkarılan eylem nedeniyle ilgilinin cezalandırılamayacağı ve devam eden yargılamalar bakımından kişinin lehine olan yeni hukuki durumun dikkate alınması gerekmektedir.
Dolayısıyla, 1702 sayılı Yasa hükümleri uyarınca verilen disiplin cezalarının iptali isteğiyle açılan davalarda; 1702 sayılı Yasanın uygulanması ve yargısal denetimin 1702 sayılı Yasa hükümlerine göre yapılması hukuken mümkün değildir.
Uyuşmazlıkta, hangi düzenlemenin uygulanacağı hususuna gelince;
1930 yılında kabul edilen 1702 sayılı Yasa hükümleriyle, ilk ve ortaöğretim öğretmenlerinin terfi ve tecziyelerine ilişkin özel düzenlemeler getirilmiştir. 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 1965 yılında yürürlüğe konulmasıyla, sözü edilen öğretmenlerin de kural olarak genel personel kanununu (657 s.Kanun) hükümlerine tabi olmasına karşın, anılan Yasanın 125. maddesinde yer alan “Özel kanunların disiplin suçları ve cezalarına ilişkin hükümleri saklıdır” hükmü uyarınca, 1702 sayılı Yasanın disiplin cezalarına ilişkin hükümlerinin geçerliliği korunmuştur.
Öte yandan, 1702 sayılı Yasanın 32. maddesinde yer alan; “Bu kanunda tasrih edilmeyen ahval Memurun Kanunu ahkamına tabidir” hükmü dikkate alınarak, disiplin cezalarına ilişkin hüküm bulunmayan hallerde 657 sayılı Yasa hükümlerinin uygulanmasına devam edilmiştir.
Kapsamda bulunan öğretmenler için, disiplin cezaları bakımından 657 sayılı Yasa hükümlerinden önce 1702 sayılı Yasa hükümlerine tabi tutulmasının dayanağının da, yürütülen hizmetin niteliğinden kaynaklanan özel suç tanımları olduğu (Talebenin vazifelerini tashih etmemek; kabule şayan mazereti olmadan derse girmemek veyahut girdiği halde dersten başka bir şeyle meşgul olmak; bir ay zarfında iki defadan ziyade derse geç gelmek; talebeyi dövmek; imtihanlarda not takdirinde bitaraflıktan ayrılmak… gibi) görülmektedir.
Görüldüğü üzere; 1702 sayılı Yasa kapsamında bulunan öğretmenler, disiplin suç ve cezaları bakımından öncelikle 1702 sayılı Yasanın disiplin suç ve cezalarına ilişkin hükümlerine tabi iseler de, kural olarak 657 sayılı Yasa hükümlerine tabi personeldir. Bir başka ifadeyle; 1702 sayılı Yasanın mevcut olmaması halinde, anılan kapsamdaki kamu personelinin 657 sayılı Yasada yer alan disiplin suç ve cezalarına tabi olduğunda kuşku bulunmamaktadır.
Nitekim, kanun koyucu tarafından; 14.03.2014 gün ve 28941 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6528 sayılı Yasa ile 1702 sayılı Yasa yürürlükten kaldırılmış, Kanunun madde gerekçesinde de; “eğitim personelinin disiplin konularına ilişkin 657 sayılı Devlet Memurları Kanununda benzer düzenlemelerin bulunması sebebiyle artık uygulama alanı bulunmayan … 1702 sayılı Kanunun yürürlükten kaldırılması” ifadesine yer verilmiştir.
Belirtilen açıklamalar ışığında; 1702 sayılı Yasa hükümleri uyarınca verilmiş olan disiplin cezalarının yargısal denetiminin; özel düzenlemenin yürürlükten kaldırılmış olması nedeniyle genel personel kanunu olan 657 sayılı Yasa hükümlere göre yapılması, bu bağlamda; 657 sayılı Yasanın 125. maddesinde yer almayan suç ve cezalar bakımından, kanunilik şartının oluşmaması nedeniyle disiplin cezasının iptal edilmesi; 657 sayılı Yasada daha hafif bir ceza öngörülmesi halinde, lehe düzenleme kabul edilerek cezanın iptal edilmesi, aynı nitelikte suç tanımının ve cezanın bulunması halinde de, işin esasının incelenmesi gerekmektedir.
Bu itibarla, uyuşmazlığın; 1702 sayılı Yasa hükümlerinin işlem tarihinde yürürlükte olduğundan bahisle anılan Yasa hükümlerine göre çözümlenmesine ilişkin temyize konu Mahkeme kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.
Ancak; yukarıda açıklandığı üzere, 1702 sayılı Yasanın kapsamında bulunan personele, 1702 sayılı Yasanın yürürlükten kaldırılmasından sonra doğrudan doğruya 657 sayılı Yasanın disipline ilişkin hükümlerinin uygulanması gerekeceğinden, bu durumda da, disiplin amirince verilmesi gereken maaş kesim cezasının disiplin kurulunca verilmesine ilişkin dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığından, karar düzeltme isteminin kabulü ve Dairemiz kararının kaldırılarak temyize konu Mahkeme kararının anılan gerekçeyle bozulması gerektiği görüşüyle çoğunluk kararına katılmıyorum.