Danıştay Kararı 12. Daire 2018/2599 E. 2023/1293 K. 16.03.2023 T.

Danıştay 12. Daire Başkanlığı         2018/2599 E.  ,  2023/1293 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONİKİNCİ DAİRE
Esas No : 2018/2599
Karar No : 2023/1293

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALILAR): 1- … Bakanlığı
VEKİLİ : Av. …
2- … Valiliği
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU :… Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: İstanbul Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürlüğü kadrosunda şef olarak görev yapan davacının “satılan bilet karşılığı toplanan paraları zimmetine geçirdiği” iddiasıyla hakkında başlatılan disiplin soruşturması sonucu 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 125. maddesinin birinci fıkrasının (E) bendinin (g) alt bendi uyarınca Devlet memurluğundan çıkarma cezası ile cezalandırılmasına ilişkin Yüksek Disiplin Kurulunun … tarihli ve … sayılı kararının iptali ile işlem nedeniyle yoksun kaldığı parasal haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; dosyadaki bilgi ve belgeler ile davacının ifadesinin incelenmesi sonucunda; davacının fiilinin, memurluk sıfatı ile bağdaşmayacak nitelik ve derecede yüz kızartıcı ve utanç verici nitelikte olduğu, eylemin, yapılan soruşturma sonucunda, bilgi ve belge ile ortaya konulduğu anlaşıldığından tesis edilen işlemde, hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine, öte yandan; davacı tarafça, her ne kadar, işlemin, yasal süresi içerisinde tesis edilmediği, usulüne uygun olarak tebliğ edilmediği, soruşturma zamanaşımın gerçekleştiği, soruşturmanın usulüne uygun yapılmadığı, sözlü savunmasının alınmadığı, olayların yanlış değerlendirildiği ileri sürülse de; soruşturmanın usulüne uygun olarak ve süresi içerisinde yapıldığı ve savunmasının alındığı görülmekle bu yöndeki itirazların dikkate alınmamasına karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince; istinaf başvurusuna konu … İdare Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve davacı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : İşleminin yasal süresi içerisinde tesis edilmediği, usulüne uygun olarak tebliğ edilmediği, soruşturma zamanaşımın gerçekleştiği, soruşturmanın usulüne uygun yapılmadığı, sözlü savunmasının alınmadığı, olayların yanlış değerlendirildiği, ceza mahkemesince beraat kararı verildiği, tesis edilen işlemin, usule ve hukuka aykırı olduğu belirtilerek Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

DAVALI … BAKANLIĞININ SAVUNMASI: Davacının hakkında usulüne uygun şekilde yürütülen disiplin soruşturması kapsamında isnat olunan fiillerin alınan ifadeler ve toplanan diğer delillerden sübuta erdiğinin anlaşılması üzerine Devlet memurluğundan çıkarma cezası ile cezalandırılması yönünde alınan kararda hukuka aykırılık bulunmadığı, adli yargı kararının henüz kesinleşmediği, bağlayıcı olmadığı belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.

DAVALI … VALİLİĞİNİN SAVUNMASI: Davacının eyleminin sabit olduğu, Devlet memurluğundan çıkarma cezası ile cezalandırılması yönünde alınan kararda hukuka aykırılık bulunmadığı, adli yargı kararının henüz kesinleşmediği ve bağlayıcı olmadığı, işlemin hukuka uygun olduğu belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ :Yüksek Disiplin Kurulunca, Devlet memurluğundan çıkarma cezası ile cezalandırılması teklif edilen ilgiliye 657 sayılı Kanun’un 129. maddesi uyarınca usulüne uygun olarak son savunma hakkı tanınması gerektiği açık olup, uyuşmazlık konusu olayda, hakkında Devlet memurluğundan çıkarma cezası teklif edilen davacı hakkında Yüksek Disiplin Kurulunca 657 sayılı Kanun’un 129. maddesine göre son savunması alınmadan tesis edildiği görülen dava konusu işlemde hukuka uyarlık, bu hususu göz ardı etmek suretiyle işin esasına girerek davanın reddine karar veren İdare Mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmadığı gerekçesiyle temyiz isteminin kabulü ile usul ve yasaya aykırı olan Bölge Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onikinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
MADDİ OLAY :
Davacı, İstanbul Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürlüğü’nde 2006 yılından itibaren Protokol ve Destek Hizmetleri Şefi olarak görev yapmakta, aynı zamanda,… Gençlik ve Spor Klübü saymanı ve başkanlığı görevlerini yerine getirmektedir.
Anılan görevleri nedeniyle protokol tribününe girenlerden tahsil ettiği bilet/davetiye bedelleri karşılığında makbuz düzenlemesi ve geliri il müdürlüğü hesaplarına aktarması gerektiği halde bir kısmını zimmetine geçirdiği, dört adet gelir alındı belgesi üzerinde tahrifat yaptığı, tahsil ettiği bedellerin bir kısmını şahsi harcamalarında kullandığı iddiasıyla hakkında yapılan soruşturma neticesinde düzenlenen soruşturma raporu ile getirilen teklif doğrultusunda Gençlik ve Spor Bakanlığı Spor Genel Müdürlüğü Yüksek Disiplin Kurulunun … tarihli ve … (… tarih ve … ) sayılı kararıyla 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 125. maddesinin birinci fıkrasının (E) bendinin (g) alt bendi uyarınca Devlet memurluğundan çıkarma cezası ile cezalandırılmıştır.
Bunun üzerine temyizen bakılan dava açılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT:
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 125. maddesinin birinci fıkrasının (E) bendinin (g) alt bendinde, ” Memurluk sıfatı ile bağdaşmayacak nitelik ve derecede yüz kızartıcı ve utanç verici hareketlerde bulunmak” devlet memurluğundan çıkarma cezasını gerektiren fiil ve haller arasında sayılmıştır.
657 sayılı Kanun’un 129. maddesinde, ”Yüksek disiplin kurulları kendilerine intikal eden dosyaların incelenmesinde, gerekli gördükleri takdirde, ilgilinin özlük dosyasını ve her nevi evrakı incelemeye, ilgili kurumlardan bilgi almaya, yeminli tanık ve bilirkişi dinlemeye veya niyabeten dinletmeye, mahallen keşif yapmaya veya yaptırmaya yetkilidirler. Hakkında memurluktan çıkarma cezası istenen memur, soruşturma evrakını incelemeye, tanık dinletmeye, disiplin kurulunda sözlü veya yazılı olarak kendisi veya vekili vasıtasıyla savunma yapma hakkına sahiptir.”; 130. maddesinde ise, “Devlet memuru hakkında savunması alınmadan disiplin cezası verilemez. Soruşturmayı yapanın veya yetkili disiplin kurulunun 7 günden az olmamak üzere verdiği süre içinde veya belirtilen bir tarihte savunmasını yapmayan memur, savunma hakkından vazgeçmiş sayılır.” hükümlerine yer verilmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Anayasa’nın 129. maddesinin 2. fıkrasında, memurlar ve diğer kamu görevlileri ile kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ve bunların üst kuruluşları mensuplarına savunma hakkı tanınmadıkça disiplin cezası verilemeyeceği hükme bağlanmıştır.
Anılan Anayasa hükmünün gerekçesinde, “yapılacak disiplin kovuşturmalarında ve disiplin cezası uygulamasında ilgiliye isnad olunan hususun bildirilmesi, dinlenilmesi, savunmasını yapma imkanı tanınması bu madde ile güvence altına alınmaktadır” ifadelerine yer verilerek, disiplin cezaları ile ilgili olarak Anayasal güvenceye bağlanan savunma hakkının içeriği belirtilmiştir.
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 130. maddesinde diğer cezalar bakımından memura sadece 7 günden az olmamak üzere savunma hakkı tanınmışken memuriyetten çıkarma cezası açısından 129. maddeyle, soruşturma ile ilgili evrakın incelenmesinden veya vekili vasıtasıyla sözlü savunma yapılmasına kadar, 130. maddeden farklı olarak geniş bir savunma hakkı tanınmış bulunmaktadır. Yasa koyucu ilgili açısından en ağır sonuçları doğuran Devlet memurluğundan çıkarma cezasının verilmesinde, bu şekilde bir savunma hakkının tanınmasını memur statüsü açısından önemli bir güvence olarak öngörmüştür.
Anayasa hükmü ve 657 sayılı Kanun’un yukarıda yer verilen maddelerinin birlikte değerlendirilmesinden; Devlet memurunun veya diğer kamu görevlilerinin görevine son verilmesi sonucunu doğuran disiplin cezalarının verilebilmesi için, söz konusu disiplin cezalarını vermeye yetkili merciiler tarafından, ilgili kamu görevlisinin hakkındaki iddiaları, bu iddiaların dayandığı delilleri, üzerine atılı fillerin hukuki nitelendirmesini ve önerilen disiplin cezasını öğrenmesi sağlanarak, savunma yapmasına imkan tanınmasının hukuken zorunlu olduğu anlaşılmaktadır.
Bu durumda; Yüksek Disiplin Kurulunca, Devlet memurluğundan çıkarma cezası ile cezalandırılması teklif edilen ilgiliye 657 sayılı Kanun’un 129. maddesi uyarınca usulüne uygun olarak son savunma hakkı tanınması gerektiği açık olup, uyuşmazlık konusu olayda, hakkında Devlet memurluğundan çıkarma cezası teklif edilen davacı hakkında Yüksek Disiplin Kurulunca 657 sayılı Kanun’un 129. maddesine göre son savunması alınmadan tesis edildiği görülen dava konusu işlemde hukuka uyarlık, bu hususu göz ardı etmek suretiyle işin esasına girerek davanın reddine karar veren İdare Mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.
Öte yandan, Dairemizin bu kararı uyarınca, son savunma hakkı tanındıktan sonra davacı hakkında idare tarafından yeniden işlem tesis edilebileceği de açıktır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. 2577 sayılı Kanun’un 49. maddesine uygun bulunan davacının temyiz isteminin kabulüne,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin İdare Mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesine gönderilmesine, kesin olarak 16/03/2023 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.