Danıştay Kararı 12. Daire 2018/2576 E. 2020/4784 K. 28.12.2020 T.

Danıştay 12. Daire Başkanlığı         2018/2576 E.  ,  2020/4784 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONİKİNCİ DAİRE
Esas No : 2018/2576
Karar No : 2020/4784

KARAR DÜZELTME İSTEMİNDE BULUNAN (DAVALI) : …Enstitüsü
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : …

İSTEMİN KONUSU : …İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının bozulmasına dair Danıştay Onikinci Dairesinin 16/11/2017 tarih ve E:2016/9767, K:2017/5739 sayılı kararının; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen 3622 sayılı Kanun ile değişik 54. maddesi uyarınca düzeltilmesi istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Dava, Türk Standartları Enstitüsü Belgelendirme Merkezi Başkanlığı …Belgelendirme Müdürlüğünde araştırmacı olarak görev yapan davacının “1/30 oranında aylıktan kesme cezası” ile cezalandırılmasına ilişkin .. tarih ve … sayılı işlemin iptali istemiyle açılmıştır.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: İdare Mahkemesince, davacı hakkında yapılan soruşturma sonucu davacının, TSE’den belgeli firma ile TSE personelinin itibar ve güven duygusunu sarsacak nitelikte davranışlar içine girdiğinin tespit edilmesi üzerine “Hizmet içinde Enstitü personelinin itibar ve güven duygusunu sarsacak nitelikte davranışlarda bulunmak” eyleminin sübuta erdiği, tesis edilen dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Daire kararının özeti: Davacının temyiz başvurusu üzerine Danıştay Onikinci Dairesince, soruşturma raporu ile tespit edilen bu hususlar için davacının hizmet içinde itibar ve güven duygusunu sarsacak nitelikte bir davranış içerisinde bulunduğu şeklinde değerlendirilme yapılarak davacı hakkında disiplin cezası tesis edilmesi hakkaniyete aykırılık teşkil edeceğinden, dava konusu işlemde hukuka uyarlık, davanın reddi yolunda verilen İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmadığı gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.

KARAR DÜZELTME TALEP EDENİN İDDİALARI : Davalı tarafından davacı hakkında isnat edilen fiillerin yapılan soruşturma sonucu sübuta erdiğinin tespit edildiği, söz konusu fiilerin TSE Personel Yönetmeliğinin 109/F maddesi kapsamında olduğu, davacı hakkında tesis edilen işlemde usul ve hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülerek Danıştay Onikinci Dairesince verilen kararın düzeltilmesi istenilmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Düzeltilmesi istenen kararın usul ve yasaya uygun olduğu, ileri sürülen nedenlerin 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 54. maddesine uymadığı, bu nedenle istemin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Karar düzeltme isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onikinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
Kararın düzeltilmesi dilekçesinde ileri sürülen nedenler, 2577 sayılı Kanun’un Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen 3622 sayılı Kanun ile değişik 54. maddesi hükmüne uygun bulunduğundan, karar düzeltme isteminin kabulü ile Danıştay Onikinci Dairesinin 16/11/2017 tarih ve E:2018/2576, K:2020/4784 sayılı kararı kaldırılarak uyuşmazlık yeniden incelendi:

İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Dosyanın incelenmesinden; davalı idare emrinde araştırmacı olarak görev yapan davacı ile … İmalat San. Dış Ticaret ve Pazarlama A.Ş.’nin fabrika müdürü arasında para trafiğinin tespit edilmesi üzerine yapılan soruşturma sonucunda hazırlanan 27.02.2015 tarihli soruşturma raporunda; davacı ile TSE’den belgeli … İmalat San. Dış Ticaret ve Pazarlama A.Ş.’nin fabrika müdürü arasındaki para trafiğinin sebebinin; davacının İstanbul’da kiraladığı taksiden kazandığı paralar olduğunun anlaşıldığı, davacının TSE Personel Yönetmeliği’nin 109. maddesinin birinci fıkrasının (D) bendinin (f) alt bendi uyarınca kademe ilerlemesinin durdurulması cezası ile cezalandırılmasının teklif edildiği, TSE Disiplin Kurulunca, davacıya gönderilen paraların ticari gelir değil, kira geliri olduğu, davacıya isnad edilen eylemin kuvvetli şüphe safhasında kaldığı, teklif edilen ceza ile örtüşmediği, kademe ilerlemesinin durdurulması cezası ile cezalandırılmasının hukuki ve fiili duruma uygun düşmeyeceği ancak statü, görev ve yetki tanımları birlikte değerlendirildiğinde TSE’den belgeli firma ile olan ilişkilerinde TSE personelinin itibar ve güven duygusunu sarsacak nitelikte davranışlar içine girdiği gözönüne alınarak daha alt bir ceza ile cezalandırılması gerektiğinden Belgelendirme ve Koordinasyon Başkanı tarafından TSE Personel Yönetmeliği’nin 109. maddesinin birinci fıkrasının (C) bendinin (i) alt bendi uyarınca 1/30 oranında aylıktan kesme cezası ile cezalandırılması üzerine işbu davanın açıldığı anlaşılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT:
132 sayılı Türk Standardları Enstitüsü İle İlgili Bazı Düzenlemeler Hakkında Kanun’un işlem tarihinde yürürlükte olan haliyle “Personel” başlıklı 10/A maddesinin 7. fıkrasında, “Enstitü personelinin izin, disiplin, intibak işleri ile diğer hususlar yönetmelikle belirlenir.” düzenlemesine yer verilmiştir.
Anılan fıkra, 09/07/2018 tarih ve 30473 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 02/07/2018 tarih ve 703 sayılı Anayasada Yapılan Değişikliklere Uyum Sağlanması Amacıyla Bazı Kanun Ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname’nin 96. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış, 15/07/2018 tarih ve 30479 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 4 sayılı Bakanlıklara Bağlı, İlgili, İlişkili Kurum Ve Kuruluşlar İle Diğer Kurum ve Kuruluşların Teşkilatı Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin Türk Standardları Enstitüsünü düzenleyen 39. bölümünde yer alan “Personel” başlıklı 561. maddenin 5. fıkrasında aynı haliyle yeniden düzenlenmiştir.
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 125. maddesinin 1. fıkrasının (C) bendinin (ı) alt bendinde, ” Hizmet içinde Devlet memurunun itibar ve güven duygusunu sarsacak nitelikte davranışlarda bulunmak” fiilinin, aylıktan kesme cezasını gerektiren bir fiil olduğu kurala bağlanmıştır.
14/07/2002 tarih ve 24815 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Türk Standardları Enstitüsü Personel Yönetmeliği’nin 109. maddesinin 1. fıkrasının (C) bendinin (i) alt bendinde de, “Hizmet içinde Enstitü personelinin itibar ve güven duygusunu sarsacak nitelikte davranışlarda bulunmak ” fiili, aylıktan kesme cezasını gerektiren bir fiil olarak düzenlenmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Anayasa Mahkemesinin 12/02/2019 tarih ve 30684 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 20/12/2018 tarih ve E:2018/107, K:2018/114 sayılı kararıyla; 132 sayılı Kanun’un “Personel” başlıklı 10/A maddesinin mülga 7. fıkrasında geçen “disiplin” ibaresinin, Anayasa’nın 38. maddesine aykırı olduğu gerekçesiyle iptaline karar verilmesinden sonra, 26/03/2020 tarih ve 31080 (mükerrer) sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7226 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 3. maddesi ile, 132 sayılı Kanun’un 10/A maddesine son fıkra olarak, “2/5/2003 tarihli ve 4857 sayılı İş Kanunu kapsamında istihdam edilenler haricindeki Enstitü personeline uygulanacak disiplin cezaları ile ceza gerektiren fiil ve haller hususunda 14/7/1965 tarihli ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 125 inci maddesi uygulanır. Ancak aynı maddede yer alan aylıktan kesme cezası brüt ücretten 1/30-1/8 arasında kesinti yapılması; Devlet memurluğundan çıkarma cezası Enstitüye bir daha atanmamak üzere işten çıkarma şeklinde uygulanır. Enstitü personelinin disiplin ile ilgili işlemlerini yürütmek üzere merkezde disiplin kurulu ve yüksek disiplin kurulu kurulur. Bu personelin disiplin işlemlerine ilişkin diğer hususlarda bu Kanunda yer alan hükümler dışında, Enstitünün teşkilat yapısı ve personelinin statüsü göz önüne alınarak, 657 sayılı Kanunun Dördüncü Kısmının “Disiplin” başlıklı Yedinci Bölümünde yer alan hükümler uygulanır.” düzenlemesi eklenmek suretiyle, Türk Standardları Enstitüsü personeline uygulanacak disiplin hükümleri yönünden 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’na atıf yapıldığı görülmektedir.
Anayasa Mahkemesi bir Kanun maddesini iptal ettikten sonra yasama organınca yeni bir yasal düzenleme yapılırsa, uyuşmazlığın bu düzenlemeye göre çözümlenmesi gerekmektedir. Aksi yaklaşımın, işlenen fiillerin cezasız kalması neticesini doğuracağı açıktır.
Nitekim uyuşmazlık özelinde de Anayasa Mahkemesinin yukarıda anılan iptal kararından sonra 7226 sayılı Kanun’un 3. maddesiyle, 132 sayılı Kanun’un 10/A maddesine eklenen hüküm ile, Türk Standardları Enstitüsü personeline uygulanacak disiplin hükümleri yönünden 657 sayılı Kanun’a atıf yapıldığından, uyuşmazlığın yeni yasal düzenlemeye göre çözümlenmesi gerekmektedir.
Bu durumda, Mahkeme tarafından, dava konusu disiplin cezası ve dayanağı Yönetmelik hükmünün, 657 sayılı Kanun’un 125. maddesine uygun olup olmadığı, davacı tarafından işlendiği iddia edilen fiillerin, sübut bulup bulmadığı ve disiplin cezasını gerektirip gerektirmeyeceği yönlerinden işin esasına girilerek bir değerlendirme yapıldıktan sonra varılacak sonuca göre yeniden bir karar verilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.
Bu itibarla, davanın reddi yolundaki İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. 2577 sayılı Kanun’un 49. maddesine uygun bulunan davalı idarenin karar düzeltme isteminin kabulü ile Danıştay Onikinci Dairesinin 16/11/2017 tarih ve E:2016/9767, K:2017/5739 sayılı kararının kaldırılmasına,
2. Davacının temyiz isteminin reddine,
3. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle, … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı davanın reddi kararının 2577 sayılı Kanun’un 49. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
4. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine, 28/12/2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi.