Danıştay Kararı 12. Daire 2018/2454 E. 2023/885 K. 07.03.2023 T.

Danıştay 12. Daire Başkanlığı         2018/2454 E.  ,  2023/885 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONİKİNCİ DAİRE
Esas No : 2018/2454
Karar No : 2023/885

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALI) : … Bakanlığı
VEKİLİ : Hukuk Müşaviri …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Kırklareli ili, … Ortaokulunda öğretmen olarak görev yapan davacının 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 125.maddesinin (E) bendinin (g) alt bendi uyarınca, ”Devlet memurluğundan çıkarma” cezası ile cezalandırılmasına ilişkin Milli Eğitim Bakanlığı Yüksek Disiplin Kurulunun … tarih ve … sayılı işleminin iptali ile yoksun kaldığı parasal haklarının her ay ayrı ayrı işletilecek faiziyle birlikte ödenmesine ve özlük haklarının tanınmasına karar verilmesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; olayda, davacının, henüz reşit olmayan kız öğrencisi … ile … takma ad kullanarak facebook üzerinden yazıştığı, öğrencisi ile yakınlık kurduğu, öğrencisinin çıplak fotoğraflarını kendi mailine gönderilmesine vardıracak şekilde ilişkisini sürdürdüğü, mayolu ve çıplak erkek resmini öğrencisinin mailine gönderdiğini, yine öğrencisinin çıplak resmini öğrencisinin arkadaşına gönderdiği, öğrencisi ile cinsel içerikli konuşmalar yaptığı, davacının ceza mahkemesindeki kısmi ikrarı, tanıkların beyanı ve …Asliye Ceza Mahkemesi’nin E…., K…. sayılı ve 25/11/2015 günlü kesinleşmiş kararı ile subuta ermiş bulunduğu, bu durumda, davacının sübuta eren bu fiillleri, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 125.maddesini (E) bendinin (g) alt bendinde düzenlenen “memurluk sıfatı ile bağdaşmayacak nitelik ve derecede yüz kızartıcı ve utanç verici hareket” niteliğinde olduğundan, Milli Eğitim Bakanlığı Yüksek Disiplin Kurulu kararı ile Devlet memurluğundan çıkarma cezası ile cezalandırılmasına ilişkin 18/02/2016 tarih ve 2195383 sayılı işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince; istinaf başvurusuna konu … İdare Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve davacı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, iddiaların her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı deliller ile kanıtlanmadığı, özel hayatının gizliliğinin ihlal edildiği, cezada orantılılık ilkesinden uzaklaşıldığı, savunma istem yazısında ihlal ettiği kanun maddesi ve teklif edilen disiplin cezasının belirtilmediği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, dava konusu işlemin mevzut hükümlerine uygun olduğu belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile usul ve yasaya aykırı olan Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onikinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:

MADDİ OLAY :
Dosyanın incelenmesinden, Kırklareli ili, … Ortaokulunda öğretmen olarak görev yapan davacı tarafından, öğrencisi …’nin Facebook sosyal sitesinde “…” başlıklı bir hesap açtığı, öğrenciler tarafından bu hesap üzerinde davacı hakkında konuşmalar/yazışmalar yapıldığı,davacının bu hesaba … takma adı ile üye olup gruba katıldığı, grupta yapılan yazışmalar sırasında … takma adı ile öğrencisi … ile konuşmalar yapmaya başladığı, bu arada 2014 yılı şubat ayından haziran ayına kadar öğrencisi …’ye kendi evinde özel dersler verdiği, davacı ile …’nin internet üzerinden görüşmelerinin 2013 yılından 2014 yılı eylül ayı sonuna kadar devam ettiği, internet üzerinden yapılan görüşmeler sırasında …’nin, davacıya mayolu vb. açık fotoğraflarını gönderdiği, davacının …’ye mayolu erkek resmi gönderdiği, cinsel içerikli sohbetler yaptıkları, davacının kullandığı … adlı hesaptan …’nin arkadaşı …’nın mailine, öğrencisi …’ye ait çıplak bir fotoğraf gönderildiği; davacı ile anılan öğrencinin bu ilişkisinin öğrencinin rehber öğretmeni ile konuşması ve ailesinin öğrenmesi üzerine ortaya çıktığı, konu ile ilgili …’nin babası tarafından 19/12/2014 tarihli dilekçe ile İl Milli Eğitim Müdürlüğü’ne şikayette bulunulduğu, idarece 22/12/2014 tarihinde davacının bu fiilleri nedeni ile soruşturma başlatıldığı,
Aynı zamanda konunun Cumhuriyet Başsavcılığı’na intikal ettiği, davacı hakkında …Asliye Ceza Mahkemesi’nin E…. sayılı dosyasında dava açıldığı, Mahkemece yapılan yargılama sonucunda davacının öğrencisi …’ye karşı”kişisel verilerin kaydedilmesi”, “şantaj”, “özel hayatın gizliliğini ihlal” suçlarından dolayı …Asliye Ceza Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı ile hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, cinsel taciz suçundan ise beraatine karar verildiği, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleştiği, beraata ilişkin kısmının temyiz edilmesi üzerine Yargıtay …Ceza Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı ile bozulmasına karar verildiği, davacının bu fiilleri nedeni ile hakkında yapılan soruşturma sonucunda,Milli Eğitim Bakanlığı Yüksek Disiplin Kurulu’nun … tarih ve … sayılı işlemi ile 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 125.maddesinin (E) bendinin (g) alt bendi uyarınca, ”Devlet memurluğundan çıkarma” cezası ile cezalandırıldığı, bu işlemin iptali ile yoksun kaldığı parasal haklarının her ay ayrı ayrı işletilecek faiziyle birlikte ödenmesine ve özlük haklarının tanınmasına karar verilmesi istemi ile temyizen bakılan dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 125. maddesinin birinci fıkrasının (E) bendinin (g) alt bendinde, “memurluk sıfatı ile bağdaşmayacak nitelik ve derecede yüz kızartıcı ve utanç verici hareketlerde bulunmak” fiili Devlet memurluğundan çıkarma cezasını gerektiren fiil ve haller arasında sayılmıştır.
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 129. maddesinde, ”Yüksek disiplin kurulları kendilerine intikal eden dosyaların incelenmesinde, gerekli gördükleri takdirde, ilgilinin sicil dosyasını ve her nevi evrakı incelemeye, ilgili kurumlardan bilgi almaya, yeminli tanık ve bilirkişi dinlemeye veya niyabeten dinletmeye, mahallen keşif yapmaya veya yaptırmaya yetkilidirler. Hakkında memurluktan çıkarma cezası istenen memur, sicil dosyası hariç, soruşturma evrakını incelemeye, tanık dinletmeye, disiplin kurulunda sözlü veya yazılı olarak kendisi veya vekili vasıtasıyla savunma yapma hakkına sahiptir.” hükmüne, 130. maddesinde, “Devlet memuru hakkında savunması alınmadan disiplin cezası verilemez. Soruşturmayı yapanın veya yetkili disiplin kurulunun 7 günden az olmamak üzere verdiği süre içinde veya belirtilen bir tarihte savunmasını yapmayan memur, savunma hakkından vazgeçmiş sayılır.” hükmüne yer verilmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Anayasa’nın 129. maddesinin 2. fıkrasında, memurlar ve diğer kamu görevlileri ile kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ve bunların üst kuruluşları mensuplarına savunma hakkı tanınmadıkça disiplin cezası verilemeyeceği hükme bağlanmıştır.
Anılan Anayasa hükmünün gerekçesinde, “yapılacak disiplin kovuşturmalarında ve disiplin cezası uygulamasında ilgiliye isnad olunan hususun bildirilmesi, dinlenilmesi, savunmasını yapma imkanı tanınması bu madde ile güvence altına alınmaktadır.” ifadelerine yer verilerek, disiplin cezaları ile ilgili olarak Anayasal güvenceye bağlanan savunma hakkının içeriği belirtilmiştir.

657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 130. maddesinde diğer cezalar bakımından memura sadece 7 günden az olmamak üzere savunma hakkı tanınmışken memuriyetten çıkarma cezası açısından 129. maddeyle, soruşturma ile ilgili evrakın incelenmesinden veya vekili vasıtasıyla sözlü savunma yapılmasına kadar, 130. maddeden farklı olarak geniş bir savunma hakkı tanınmış bulunmaktadır. Yasa koyucu ilgili açısından en ağır sonuçları doğuran Devlet memurluğundan çıkarma cezasının verilmesinde, bu şekilde bir savunma hakkının tanınmasını memur statüsü açısından önemli bir güvence olarak öngörmüştür
Anayasa hükmü ve 657 sayılı Kanun’un yukarıda yer verilen maddelerinin birlikte değerlendirilmesinden; Devlet memurluğundan çıkarma cezasını vermeye yetkili makam tarafından, davacının hakkındaki iddiaları, bu iddiaların dayandığı delilleri, üzerine atılı fiillerin hukuki nitelendirmesini ve önerilen disiplin cezasını öğrenmesi sağlanarak, savunma yapmasına imkan tanınması hukuken zorunlu bulunmakla birlikte, olayda belirtilen zorunluluğa aykırı olarak 657 sayılı Kanun’un 129. maddesinde yer alan soruşturma evrakını inceleme, tanık dinletme, disiplin kurulunda sözlü veya yazılı olarak kendisi veya vekili vasıtasıyla savunma yapma haklarının bulunduğunun hatırlatılmadığının tespit edildiği, dolayısıyla, davacının savunma hakkının kısıtlandığı, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 129/2. maddesi uyarınca son savunma alınmadan disiplin cezası verildiği anlaşıldığından, bu nedenle tesis edilen işlemin hukuka aykırı olduğu sonucuna varılmıştır.
Olayda, yukarıda sözü edilen mevzuat hükümleri uyarınca hakkında Devlet memurluğundan çıkarma cezası teklif edilen davacının, 657 sayılı Kanun’un 129. maddesi uyarınca usulüne uygun olarak son savunması alınmadan tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uyarlık, bu husus göz önünde bulundurulmaksızın işin esası hakkında verilen Mahkeme kararında ise hukuka uygunluk görülmemiştir.
Bu itibarla, davanın reddi yönündeki … İdare Mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. 2577 sayılı Kanun’un 49. maddesine uygun bulunan davacının temyiz isteminin kabulüne,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin İdare Mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesine gönderilmesine, 07/03/2023 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.