Danıştay Kararı 12. Daire 2018/1992 E. 2020/3404 K. 02.11.2020 T.

Danıştay 12. Daire Başkanlığı         2018/1992 E.  ,  2020/3404 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONİKİNCİ DAİRE
Esas No : 2018/1992
Karar No : 2020/3404

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …

KARŞI TARAF (DAVALI) : … Bakanlığı / …
VEKİLLERİ : Hukuk Müşaviri, … Hukuk Müşaviri …

İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: …, Merkez Toplum Sağlığı Merkezi’nde doktor olarak görev yapmakta iken, … Sulh Ceza Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı ile 1 yıl 15 gün süreyle hapis cezası ile cezalandırılan ve hükmedilen hapis cezası takdiren ertelenen davacının, 657 sayılı Kanun’un 48/A-5 maddesinde yer alan şartları kaybettiği anlaşıldığından anılan Kanunun 98/b maddesi gereğince 20/06/2013 tarihinden itibaren memuriyetten çıkarılmasına ilişkin Türkiye Halk Sağlığı Kurumu Başkanlığı’nın … tarih ve … sayılı işleminin iptaline karar verilmesi istenilmiştir.
İdare Mahkemesi kararının özeti: İdare mahkemesince, Danıştay Onikinci Dairesinin 26/04/2017 tarih ve E.2016/7077, K.2017/1965 sayılı bozma kararına uyularak; mülga 765 sayılı Türk Ceza Kanunu hükümleri uyarınca tecil edilmiş bir mahkumiyet kararı, esasen vaki olmamış sayılacağından devlet memurluğuna alınmak için bir engel oluşturmadığı gibi, halen devlet memuru olan kişiler hakkında da 657 sayılı Kanun’un 98/b maddesi uyarınca göreve son verme işleminin uygulanamayacağı, ancak 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu hükümleri uyarınca verilen mahkumiyet kararı ertelenmiş olsa bile, denetim süresinin getirilen yükümlülüklere uygun ve iyi halli olarak geçirilmesi durumunda ceza infaz edilmiş sayılacağından, mahkumiyete bağlanan hak yoksunlukları ortaya çıkacak ve 657 sayılı Kanun’un 48/A-5 maddesi uyarınca kasten işlenen bir suçtan dolayı 1 yıldan fazla hapis cezası alanlar, cezası ertelense dahi devlet memuru olamayacağı gibi, hali hazırda devlet memuru olanların anılan Kanun’un 98/b maddesi uyarınca görevlerine de son verilebileceği, her ne kadar; 657 sayılı Kanun’un 48/A-5 maddesindeki ”tecil edilmiş hükümler hariç olmak üzere” ibaresi, 08/02/2008 tarihli 26781 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 5728 sayılı Kanun’un 317. maddesi ile çıkarılmış olsa da, yukarıda yer verildiği gibi; yeni Türk Ceza Kanunu ile ertelenen mahkumiyet kararları neticesinde cezaların infaz edilmiş sayılması karşısında, 01/06/2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı Kanun ile uygulanma kabiliyetinin kalmadığı, yani yeni Türk Ceza Kanunu uyarınca ceza alan ve fakat yine aynı Kanun uyarınca cezası ertelenen devlet memurlarının, kasten işlediği bir suçtan dolayı bir yıldan fazla süreyle almış olduğu hapis cezası uyarınca, işlediği fiil tarihine bakılmaksızın, 657 sayılı Kanun’un 98/b maddesi uyarınca görevlerine son verilebileceği, bu durumda; 17/05/2007 tarihinde işlemiş olduğu “kamu görevlisine hakaret” suçundan dolayı 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 125/1, 3-(a), 43/1 ve 51. maddeleri uyarınca “1 yıl, 15 gün” hapis cezası ile cezalandırılarak bu cezası ertelenen ve Yargıtay incelemesi ile mahkumiyeti kesinleşen davacının, memurluğa alınmadaki şartları sonradan yitirmesi karşısında, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 98/b maddesi uyarınca görevine son verilmesine ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunun’da 5728 sayılı Kanun ile değişiklik yapılmadan önceki halinde tecil edilen cezaların memuriyete engel olmayacağına yer verildiği, hapis cezasına konu eylem ve dava tarihinin anılan Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce yani 17/05/2007 tarihi olduğu, dava tarihinde yürürlükte bulunan mevzuatın uygulanması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, davacının … Sulh Ceza Mahkemesi’nin … tarih ve Dosya No:…, Karar No:… sayılı kararı ile 1 yıl 15 gün süreyle hapis cezası ile cezalandırıldığı, anılan kararın kesinleşmesi üzerine davacının 657 sayılı Kanun’un 48/A-5 maddesinde yer alan şartları kaybettiğinden anılan Kanun’un 98/b maddesi gereğince dava konusu işlemin tesis edildiği, dava konusu işlemin hukuka uygun olduğu belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan idare mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onikinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 6545 sayılı Kanun ile değişik 50/4. maddesinde, Danıştayın bozma kararına uyulduğu takdirde, bu kararın temyiz incelemesinin bozma kararına uygunlukla sınırlı olarak yapılacağı hükmüne yer verilmiştir.
Temyizen incelenen kararda, İdare Mahkemesince bozma kararında belirtilen esaslara uyulduğu anlaşılmış olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddi yolundaki … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
5. 2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin birinci fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 (onbeş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 02/11/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.