Danıştay Kararı 12. Daire 2018/1015 E. 2020/3460 K. 04.11.2020 T.

Danıştay 12. Daire Başkanlığı         2018/1015 E.  ,  2020/3460 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONİKİNCİ DAİRE
Esas No : 2018/1015
Karar No : 2020/3460

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Genel Müdürlüğü
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : …’ı temsilen … Emekçileri Sendikası
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı … Bölge Otobüs İşletme Şube Müdürlüğü’nde memur olarak görev yapan davacının, 01-02-03-04-05-08-09-10-11-12-15/07/2013 tarihlerinde verilen talimatlara uymayarak mesaiye giriş ve çıkışlarda manyetik kart okutma cihazını kullanmadığından bahisle 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 125/C-(a) maddesi uyarınca ‘1/30 oranında aylıktan kesme cezası’ ile cezalandırılmasına ilişkin … tarihli ve … sayılı işlemin iptaline karar verilmesi istenilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: İdare mahkemesince, Danıştay Onikinci Dairesinin 04/05/2017 tarihli ve E:2015/3530, K:2017/2279 sayılı bozma kararına uyularak ve dosyanın esası incelenerek; Olayda, davacının personel takip sistemini kullanmamak suretiyle kasıtlı olarak kurumca belirlenen usul ve esasları yerine getirmediğinden bahisle cezalandırılmasına karar verilmiş ise de; personel takip sisteminin binanın giriş çıkışında bulunmadığı, atıl bir yerde bulunduğu, davacının hergün amirinin odasında bulunan imza defterini sabah, öğlen, akşam imzaladığı, mesaiye riayet ettiği; personel takip sisteminin binanın giriş ve çıkışına konulması durumunda daha etkin bir mesai kontrolü yapılabileceği hususları karşısında davacının kurumca belirlenen usul ve esasları yerine getirmeme kastı olmadığı, bu yönüyle suçun manevi unsurunun oluşmadığı anlaşıldığından, davacının bu sebeple cezalandırılmasına ilişkin işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle iptaline, öte yandan Anayasa’nın 125. maddesindeki, “İdare, kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlüdür.” kuralı gereğince hukuka aykırılığı saptanan işlem nedeniyle davacının yoksun kaldığı parasal haklarının yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, davacının verilen talimatlara uymayarak personel takip sistemini kullanmadığı, kasıtlı olarak görev mahallinde kurumca belirlenen usul ve esasları yerine getirmediği, davacının savunması alınmak suretiyle disiplin cezası ile tecziyesine ilişkin işlemin hukuka uygun olduğu belirtilerek kararın bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından, savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …

DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onikinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalı idarenin temyiz isteminin reddine,
2. Dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptali yolundaki … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Dosyanın anılan mahkemeye gönderilmesine,
5. 2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin birinci fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 (onbeş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 04/11/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.