Danıştay Kararı 12. Daire 2017/30 E. 2019/10590 K. 24.12.2019 T.

Danıştay 12. Daire Başkanlığı         2017/30 E.  ,  2019/10590 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONİKİNCİ DAİRE
Esas No : 2017/30
Karar No : 2019/10590

TEMYİZ EDEN (DAVACI): …’ı temsilen Türkiye Büro Çalışanları Sendikası (… -Sen)
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI): Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : …. İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu tarafından yapılan uzman yardımcılığı sınavının yazılı aşamasında başarılı olan davacının, sözlü sınavdan başarısız sayılmasına ilişkin işleme karşı yapmış olduğu itirazın reddine ilişkin 13/04/2015 tarih ve 752 sayılı işlemin iptali istenilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: İdare Mahkemesince, davacının katıldığı sınavda, Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu Meslek Personel Yönetmeliği hükümlerine uygun olarak oluşturulan sınav komisyonu üyeleri tarafından, ayrı ayrı not takdir edilmek ve bu notların aritmetik ortalaması alınmak suretiyle sınav değerlendirmesinin objektif kriterlere göre yapıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Davacı tarafından, sözlü sınavda sorulacak soruların önceden belirlenmemiş olması, kendisine sorulan sorunun, bu soruya vermiş olduğu yanıtın ve sınavda yetersiz görülmesine sebep olan gerekçenin sözlü sınav tutanağına yazılmamış olması nedeniyle dava konusu işlemin hukuka aykırı olduğu ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Davalı idare tarafından, Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu Meslek Personel Yönetmeliği hükümlerine uygun olarak tesis edilen dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ: Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu uzman yardımcılığı sınavının bir aşamasını oluşturan, dava konusu sözlü sınavda başarısız sayılma işleminin hukuka uygunluk denetiminin Anayasa’nın 125. maddesinde ve 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 2. maddesinde belirlenen hukuki ölçütlere uygun yapılabilmesi için, sözlü sınava katılan komisyon üyelerince davacıya sorulan soruların ve bu sorulara verilen cevaplar karşılığında takdir edilen notun gerekçeleriyle ortaya konulması gerekmektedir.
Dava konusu olayda, sözlü sınav komisyonu üyelerinin her biri tarafından davacıya sorulan soruların kayda alınmamış ve davacı hakkında takdir edilen notun gerekçeleriyle ortaya konulmamış olması nedeniyle davacının sözlü sınavda başarısız sayılmasına ilişkin işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır.
Bu nedenle, davacının temyiz isteminin kabulü ile İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onikinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu tarafından yapılan uzman yardımcılığı yazılı sınavında başarılı olarak sözlü sınava katılmaya hak kazanan adaylara, sözlü sınav esnasında komisyon üyelerince soruların yöneltildiği ve adayların verdiği cevaplar doğrultusunda sözlü sınav komisyonu üyelerinin herbiri tarafından yapılan değerlendirmede, sorulan sorulara verilen cevaplara göre takdir edilen puanların komisyon üyeleri tarafından ayrı ayrı tutanağa bağlandığı, davacının da kendisine sorulan sorular karşılığı sınav kurulu üyelerince verilen puanların ortalaması alınarak sözlü sınav puanının 100 puan üzerinden 40 puan olarak belirlendiği ve bu nedenle sözlü sınavda başarısız sayıldığı anlaşılmaktadır.
Bakılan dava, davacının sözlü sınavda başarısız sayılmasına yönelik işleme karşı yapmış olduğu itirazın reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
02/11/2011 tarih ve 28103 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 660 sayılı Kamu Gözetimi Muhasebe Ve Denetim Standartları Kurumunun Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname’nin ”Meslek Personeli” başlıklı 16. maddesinde; ”(1) Meslek personeli, uzman ve uzman yardımcılarından oluşur. (2) Uzman yardımcısı kadrolarına atanabilmek için 657 sayılı Kanunun 48 inci maddesinde sayılan genel şartlara ek olarak; a) En az dört yıllık lisans eğitimi veren yükseköğretim kurumlarının hukuk, siyasal bilgiler, iktisat, işletme, iktisadi ve idari bilimler ile ticari bilimler fakültelerinden veya bunlara denkliği Yükseköğretim Kurulunca kabul edilen yurtdışındaki yükseköğretim kurumlarından mezun olmak, b) Merkezi yarışma sınavından belirlenen asgari puanları almış olmak ve Kurum tarafından yapılacak özel yarışma sınavında başarılı olmak, c) Sınavın yapıldığı tarih itibarıyla otuzbeş yaşını doldurmamış olmak, şartları aranır. (3) Uzman yardımcılığına atananlar, en az üç yıl fiilen çalışmak, Kamu Personeli Yabancı Dil Bilgisi Seviye Tespit Sınavından en az (C) düzeyinde yabancı dil puanı almak veya buna denk kabul edilen ve uluslararası geçerliliği bulunan bir belgeye sahip olmak ve Kurumca belirlenen konuda tez hazırlamak kaydıyla yeterlik sınavına girmeye hak kazanırlar. Yeterlik sınavında başarılı olanlar uzman kadrosuna atanırlar. Mazereti olmaksızın sınava girmeyen veya sınavda iki defa başarısız olanlar durumlarına uygun kadrolara atanmak üzere Devlet Personel Başkanlığına bildirilir. (4) Meslek personelinin mesleğe alınmaları, atanmaları, yetiştirilmeleri, giriş ve yeterlik sınavları ile çalışma usul ve esasları Kurum tarafından çıkarılan yönetmelikle düzenlenir.” hükmüne yer verilmiştir.
14/07/2012 tarih ve 28353 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Kamu Gözetimi Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu Meslek Personel Yönetmeliği’nin 5. maddesinde; ”Uzmanlık mesleğine, giriş sınavıyla uzman yardımcısı olarak girilir.” hükmüne, 6. maddesinde; ”(1) Uzman yardımcıları, kadro ve ihtiyaç durumları dikkate alınarak, Kurumca uygun görülecek tarih, yer veya yerlerde açılacak giriş sınavı ile mesleğe alınırlar. (2) Giriş sınavı, yazılı ve sözlü ya da yalnızca sözlü olarak yapılır. Kurum, hangi durumlarda yazılı ve sözlü hangi durumlarda yalnızca sözlü sınav yapılacağını sınav duyurusunda belirler…” hükmüne, 14. maddesinde ise; ”1) Sözlü sınav, yazılı sınav sonucunun duyurulmasından en az yirmi gün sonra yapılır. (2) Sözlü sınav, adayların; a) Sınav konularına ilişkin bilgi düzeyi, b) Bir konuyu kavrayıp özetleme, ifade yeteneği ve muhakeme gücü, c) Liyakati, temsil kabiliyeti, davranış ve tepkilerinin mesleğe uygunluğu, ç) Özgüveni, ikna kabiliyeti ve inandırıcılığı, d) Genel yetenek ve genel kültürü, e) Bilimsel ve teknolojik gelişmelere açıklığı, yönlerinden değerlendirilerek, ayrı ayrı puan verilmek suretiyle gerçekleştirilir. (3) Adaylar, Sınav Komisyonu tarafından ikinci fıkranın (a) bendi için elli puan, (b) ila (e) bentlerinde yazılı özelliklerin her biri için onar puan üzerinden değerlendirilir ve verilen puanlar ayrı ayrı tutanağa geçirilir. Bunun dışında sözlü sınav ile ilgili herhangi bir kayıt sistemi kullanılmaz. Sözlü sınavda başarılı sayılmak için, Sınav Komisyonu başkan ve üyelerinin yüz tam puan üzerinden verdikleri puanların aritmetik ortalamasının en az yetmiş olması şarttır. (4) Giriş sınavının yalnızca sözlü sınav şeklinde yapılması halinde de bu madde hükümleri uygulanır. Ancak bu durumda sözlü sınava çağrılacak aday sayısı giriş sınavı duyurusunda belirtilen kadronun dört katından fazla olamaz.” hükmüne yer verilmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Sözlü sınavda başarısız sayılma işleminin, diğer tüm idari işlemlerin yargısal denetiminde olduğu gibi yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden yargısal denetiminin yapılması esastır. İdari işlemin yetki, şekil gibi salt usule ilişkin unsurları ile sınırlı olarak yapılacak bir yargısal denetim, hukuk devleti ilkesinin sağladığı güvenceyi temin etmeyecektir.
Bu itibarla, davacının girdiği sözlü sınav öncesinde, sınav komisyonunca sınavda sorulacak soruların önceden hazırlanması ve tutanağa bağlanması, her adaya sorulan soruların kayda geçirilmesi ve sorulan sorulara adayların verdiği yanıtlara hangi komisyon üyesince, hangi notun takdir edildiğinin tutanakta ayrı ayrı gösterilmesi, böylece sözlü sınavın nesnel olarak yapılması ve yargısal denetimin tüm unsurlarıyla gerçekleştirilmesi sağlanmalıdır.
Dava konusu olayda, sınav komisyonu tarafından sözlü sınavda sorulacak soruların önceden hazırlanarak kayıt altına alınmamış ve sınav esnasında davacıya sorulan soru ya da soruların tutanağa bağlanmamış olması nedeniyle davacının sözlü sınavda başarısız sayılmasına ve bu işleme karşı yapılan itirazın reddine ilişkin işlemde hukuka uygunluk bulunmamaktadır.
Öte yandan, bu durumun davacının sözlü sınavı kazandığı sonucunu doğurmayacağı, idare tarafından yukarıda belirtilen usule uyulmak suretiyle davacının yeniden sözlü sınava tabi tutulacağı açıktır.
Bu itibarla, davanın reddi yönündeki İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. 2577 sayılı Kanun’un 49. maddesine uygun bulunan davacının temyiz isteminin kabulüne,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin temyize konu …. İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
4. 2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin birinci fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 24/12/2019 tarihinde, karar sonucunda oybirliği, gerekçede oyçokluğuyla karar verildi.

(X) KARŞI OY :
Dava; Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu tarafından yapılan uzman yardımcılığı sınavının yazılı aşamasında başarılı olan davacının, sözlü sınavdan başarısız sayılmasına ilişkin işleme karşı yapmış olduğu itirazın reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılmıştır.
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 2. maddesinde belirtilen Türkiye Cumhuriyeti Devletinin temel niteliklerinden olan hukuk devleti ilkesi, vatandaşlarına hukuk güvenliğini sağlayan, idarenin hukuka bağlılığını amaç edinen, buna karşılık kamu gücünün sınırsız, ölçüsüz ve keyfi kullanılmasını önleyen en önemli unsurlardan biridir. Nitekim hukuk devleti ilkesinin yaşama geçirilmesini sağlayacak araçlar arasında, Anayasa’nın 8. maddesinde, yürütme yetkisi ve görevinin, Anayasa ve kanunlara uygun olarak kullanılacağı ve yerine getirileceği; Anayasa’nın 125. maddesinde de, idarenin her türlü eylem ve işlemlerine karşı yargı yolunun açık olduğu kuralına yer verilmiştir. Hukuk devleti ilkesi karşısında idarelerin; yetki, şekil, sebep, konu ve amaç unsurlarının tamamı yönünden, üzerinde yargısal denetim yapılmasına imkan tanır nitelikte idari işlemler tesis etmesi yükümlülüğü bulunmaktadır.
Dava konusu sözlü sınavda başarısız sayılma işlemi bu yönüyle incelendiğinde; sözlü sınav komisyonu üyelerinin her biri tarafından davacıya sorulan soruların kayda alınmadığı ve davacı hakkında takdir edilen notun gerekçeleriyle ortaya konulamadığı görülmektedir.
Bu durumda, dava konusu işlemin tüm unsurları itibarıyla yargısal denetiminin yapılabilmesi ve hukuk devleti ilkesinin temini açısından; sözlü sınav değerlendirme komisyonu üyeleri tarafından, aday değerlendirme tutanağında yer alan başlıklara ilişkin olarak davacıya sorulan soruların neler olduğunun tutanağa bağlanmamış ve davacı tarafından bu sorulara verilen yanıtlara komisyon üyelerince takdir edilen notun gerekçeleriyle ortaya konulmamış olması nedeniyle davacının sözlü sınavda başarısız sayılmasına ilişkin işlemde hukuka uygunluk bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, davacının temyiz isteminin kabulü ile davanın reddi yönündeki İdare Mahkemesi kararının yukarıda belirtilen gerekçeyle bozulması gerektiği görüşüyle Daire kararına gerekçe yönünden katılmıyorum.