Danıştay Kararı 12. Daire 2017/2871 E. 2020/3735 K. 16.11.2020 T.

Danıştay 12. Daire Başkanlığı         2017/2871 E.  ,  2020/3735 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONİKİNCİ DAİRE
Esas No : 2017/2871
Karar No : 2020/3735

KARAR DÜZELTME İSTEMİNDE BULUNAN (DAVALI) : … Bakanlığı / …
VEKİLİ : Hukuk Müşaviri …

KARŞI TARAF (DAVACI) : …

İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının onanmasına dair Danıştay Onikinci Dairesinin 02/03/2017 tarih ve E:2016/2870, K:2017/576 sayılı kararının; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen 3622 sayılı Kanun ile değişik 54. maddesi uyarınca düzeltilmesi istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Dava, Süleyman Demirel Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Fakültesi, Spor Bilimleri Bölümü 2010 yılı mezunu olan davacının, Beden Eğitimi alanında öğretmen olarak atanma talebinin reddine ilişkin … tarihli ve … sayılı işlemin iptali istemiyle açılmıştır.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: İdare Mahkemesince, … tarih ve … sayılı ara kararı ile Yüksek Öğretim Kurumu’ndan; Milli Eğitim Bakanlığı Talim ve Terbiye Kurulunun 14/08/2014 tarih ve 74 karar eki çizelgenin 7.sırasında yer alan “Beden Eğitimi”alanına “1. Beden Eğitimi ve Spor Öğretmenliği 2. Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu 3. Spor Bilimleri” mezunlarının atanabileceği düzenlemesine yer verildiği görüldüğünden, anılan Talim ve Terbiye Kurulu kararı kapsamında Süleyman Demirel Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Spor Bilimleri mezununun, mezun olduğu bölüm itibariyle Beden Eğitimi alanına atanmasının uygun olup olmadığının sorulduğu, Yüksek Öğretim Kurumu’ndan gelen cevabi yazıda, davacının mezun olduğu bölüm itibariyle Beden Eğitimi alanına atanmasının uygun olduğu yönünde kanaat bildirildiğinin görüldüğü, mevzuat hükümleri ve dava dosyasındaki bilgi ve belgelerin birlikte değerlendirilmesinden, Sağlık Bilimleri Fakültesi Spor Bilimleri Bölümü mezunlarına pedagojik formasyon dersi verildiği, davacının da bu kapsamda pedagojik formasyon dersi aldığı, 2547 sayılı Kanun m.43/b hükmüne göre ‘öğrenimden sonra kazanılan unvanların aynı ve elde edilen hakların eşdeğer sayılması ‘ konusunda Yükseköğretim Kurulu’nun yetkili olduğu, Üniversitelerarası Kurul Başkanlığı’nın mahkemenin ara kararına verdiği 26/10/2015 tarihli cevabında davacının Beden Eğitimi alanına atanmasının uygun olduğu kanaatine varıldığı bildirildiğinden, aksi yönde tesis edildiği görülen dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
Daire kararının özeti: Davalı idarenin temyiz başvurusu üzerine Danıştay Onikinci Dairesince, temyize konu karar hukuk ve usule uygun bulunmuş ve kararın onanmasına karar verilmiştir.

KARAR DÜZELTME TALEP EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, temyiz aşamasında ileri sürdüğü iddiaların değerlendirilmediği, Talim ve Terbiye Kurulunun 14/08/2014 tarih ve 74 karar eki çizelgenin 3. sırada belirtilen kaynak “Spor Bilimleri” biçiminde değil, “Spor Bilimleri Fakültesi” biçiminde olduğu, mahkeme kararında bu hususun doğru ifade edilmediği, davacının ise Sağlık Bilimleri Fakültesi mezunu olduğu, dava konusu işlemin hukuka uygun olduğu ileri sürülerek Danıştay Onikinci Dairesince verilen kararın düzeltilmesi istenilmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Kamu Görevlerine İlk Defa Atanacaklar İçin Yapılacak Sınavlar Hakkında Yönetmeliğin 20. maddesinde; “Kamu kurum ve kuruluşları tarafından, açıktan atama yapacakları (B) grubu kadrolar için ilgili mevzuatı uyarınca yetkili makamlardan izin alındıktan sonra, bu kadroların koşullarının belirlenmesi amacıyla; yüksek öğretim kurumları ile yüksek öğretim üst kuruluşları, Yüksek Öğretim Kurulu (YÖK) Başkanlığına; bunların dışında kalan diğer kamu kurum ve kuruluşları DPB’ye başvurur. YÖK Başkanlığı aldıkları başvuruları; unvan, sayı, sınıf ve derecesi ile aranan koşullar yönünden inceleyerek görüşlerini, bu kuruluşlara ait kadroların tümünü kapsayacak şekilde manyetik ortamda DPB’ye bildirir. 26. maddesinde ise; “KPSS’de yüksek puan almak, kamu kurum ve kuruluşlarında görev almada tek başına bir hak teşkil etmez. … Kamu kurum ve kuruluşlarının atama için öngördükleri koşulları karşılayamayan adaylar, yerleştirmeden doğan tüm haklarını kaybederler” hükümlerine yer verilmiştir.
14.08.2014 tarihli ve 74 sayılı Talim Terbiye Kurulu Kararı eki çizelgenin 7. sırasında Beden Eğitimi alanına “Beden Eğitimi ve Spor Öğretmenliği”, ”Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu”, ”Spor Bilimleri Fakültesi” mezunlarının atanabileceği düzenlemesine yer verilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden; Süleyman Demirel Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Spor Bilimleri Bölümünden mezun olan davacının, Beden Eğitimi alanında öğretmen olarak atanma talebinin, davalı idare tarafından Talim Terbiye Kurulu Kararı uyarınca davacının bölümünün beden eğitimi öğretmenliğine atanabilecekler arasında sayılmadığı, bu nedenle ilgilinin Sağlık Bilimleri Fakültesi Spor Bilimleri Bölümü mezunu olmasından dolayı gerekli şartları taşımadığından bahisle isteminin reddedildiği, bunun üzerine de bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Kamu Personeli Seçme Sınavı sonrasında yapılan yerleştirmelerde aranılan koşulların mevzuat gereği ilgili kurumlar ve Devlet Personel Başkanlığınca hizmet gereklerine uygun olarak belirlendiği, Yükseköğretim Kurulu Başkanlığının da bu sürecin içerisinde bulunduğu anlaşılmaktadır.
Kamu kurumlarında boş bulunan kadrolar için aranılan öğrenim koşullarının belirlenmesinde yegane kriterin mesleki yeterlilik olmadığı, bir anlamıyla istihdam politikasının da bir parçası olarak planlama yapıldığı, bu planlamanın da yukarıda belirtildiği şekilde kurumlararası koordinasyon içerisinde yürütüldüğü bilinmektedir.
Olayda, boş kadro ve pozisyonlar için adaylarda aranılacak koşulların belirlenmesinde bölüm mezunlarının sayısı, nitelikleri, istihdam alanları gibi çeşitli kriterlerin esas alındığı ve alınması gerektiği, bu düzenlemelerin idarece gerçekleştirileceği, yapılan düzenlemelerin yargı mercileri tarafından kamu yararı ve hizmet gerekleri yönünden yargısal denetiminin mümkün olduğu, ancak, somut olayda olduğu gibi talim terbiye kurulu kararında yer alan bölümlerin salt denk olduğundan hareketle puan üstünlüğü de dikkate alınarak istihdam edilmeleri gerektiğine karar vermek yerindelik denetimi anlamına geleceği gibi, yukarıda belirtilen diğer kriterlerin gözardı edilmesi sonucunu doğuracak ve bu nedenle de hizmet gerekleri ve kamu yararına aykırı bir durumun ortaya çıkmasına neden olacaktır.
Bu nedenle; kamu yararı ve hizmet gereklerine uygun olarak tesis edilen dava konusu işlemin iptaline hükmeden İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmadığından, karar düzeltme talebinin kabulü ile İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onikinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
Kararın düzeltilmesi dilekçesinde ileri sürülen nedenler, 2577 sayılı Kanun’un Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen 3622 sayılı Kanun ile değişik 54. maddesi hükmüne uygun bulunduğundan, karar düzeltme isteminin kabulü ile Danıştay Onikinci Dairesinin 02/03/2017 tarih ve E:2016/2870, K:2017/576 sayılı kararı kaldırılarak uyuşmazlık yeniden incelendi:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
Dairemizin 18/12/2019 tarihli ve E:2017/2871 sayılı ara kararı ile Yüksek Öğretim Kurulu Başkanlığı’ndan; davacının mezun olduğu Süleyman Demirel Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Spor Bilimleri Bölümü programının, 14/08/2014 tarih ve 74 sayılı karar ile değişik 20/02/2014 tarihli ve 9 sayılı Milli Eğitim Bakanlığı Talim ve Terbiye Kurulunun kararının eki çizelgenin 7. sırasında yer alan “Beden Eğitimi” alanına kaynak teşkil eden ” Beden Eğitimi ve Spor Öğretmenliği, Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu, Spor Bilimleri Fakültesi “(dava konusu işlem tarihinden sonra 18/08/2015 tarihli ve 74 sayılı karar ile Spor Bilimleri ve Teknolojisi Yüksekokulu(*) da kaynak programlara eklenmiştir.) programları ile hangi konularda farklılıklar içerdiğinin, alınan derslerin ve verilen eğitimin içeriği açısından birbirine eşdeğer olup olmadıklarının açıklanması, her ne kadar davacı tarafından sunulan Yüksek Öğretim Kurulu Başkanlığı Eğitim Öğretim Başkanlığı’nın 26/11/2014 tarihli yazısında Yükseköğretim Kurumlarında Fakülte veya Yüksekokul altında yer alan aynı isimli programların eşdeğer sayıldığı, Spor Bilimleri ve Teknolojisi Yüksekokulu Spor Bilimleri programları ile Sağlık Bilimleri Fakültesi Spor Bilimleri programının eşdeğer sayıldığının belirtildiği görülmekte ise de, bu konu hakkındaki görüşte bir değişiklik olup olmadığı hususunun açıklanarak, güncel değerlendirmenin bildirilmesi, davacının mezun olduğu Sağlık Bilimleri Fakültesi Spor Bilimleri Bölümü “nün 14/08/2014 tarihli ve 74 sayılı karar ve 18/08/2015 tarihli ve 74 sayılı karar ile değişik, 20/02/2014 tarihli ve 9 sayılı Talim Terbiye Kurulu kararının eki çizelgeye göre Beden Eğitimi Öğretmenliğine kaynak teşkil edip etmediğinin açıklanması istenilmiş olup, Yüksek Öğretim Kurulu Başkanlığı’ndan alınan 08.04.2020 tarihli cevabi yazıda, 01/04/2020 tarihli Yükseköğretim Yürütme Kurulu toplantısında Süleyman Demirel Üniversitesi Rektörlüğü’nün teklifi üzerine 12.08.2015 tarihli Yükseköğretim Yürütme Kurulu’ nda Spor Bilimleri Fakültesinin kurulması nedeniyle Sağlık Bilimleri Fakültesi altında yer alan Spor Bilimleri Bölümü ile mevcut öğrencilerin Spor Bilimleri Fakültesine aktarılmasının uygun görüldüğü, Spor Bilimleri Fakültesi ile Sağlık Bilimleri Fakültesi altında yer alan Spor Bilimleri programının ders isimleri ve müfredatının aynı olduğu dikkate alınarak, Sağlık Bilimleri Fakültesi Spor Bilimleri programı ile Spor Bilimleri Fakültesi Spor Bilimleri programı mezunlarının eşdeğer olduğuna karar verildiğinin belirtildiği görülmüştür.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalı idarenin temyiz isteminin reddine,
2. Dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptaline ilişkin, … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının 2577 sayılı Kanun’un 49. maddesi uyarınca yukarıda belirtilen AÇIKLAMA İLE ONANMASINA, 16/11/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.