Danıştay Kararı 12. Daire 2017/2263 E. 2020/3436 K. 04.11.2020 T.

Danıştay 12. Daire Başkanlığı         2017/2263 E.  ,  2020/3436 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONİKİNCİ DAİRE
Esas No : 2017/2263
Karar No : 2020/3436

KARAR DÜZELTME İSTEMİNDE BULUNAN (DAVACI) : …

VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALI) : … Bakanlığı

İSTEMİN KONUSU : Askeri Yüksek İdare Mahkemesi … Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen 3622 sayılı Kanun ile değişik 54. maddesi uyarınca düzeltilmesi istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Dava, …’üncü … Komutanlığında görev yapan davacının, 6413 sayılı Türk Silahlı Kuvvetler Disiplin Kanunu’nun 19-(1) (a) fıkrası uyarınca tesis edilen “aylıktan kesme cezası” ile cezalandırılmasına ilişkin … tarihli ve … sayılı işlemin iptali istemiyle açılmıştır.
Askeri Yüksek İdare Mahkemesi kararının özeti: Davacının, filo komutanının nöbetçi astsubaylara vardiya öncesi izin verilmeyeceğine dair sözlü emrinden haberdar olmasına rağmen 09.04.2015 tarihinde emniyet nöbetçi subayına vardiya öncesi izin verdiği ve yoklamada personeli izinli gösterdiği tespit edildiğinden, davacının eyleminin emre itaatsizlik disiplinsizliği oluşturacağı ve dava konusu disiplin cezasına yönelik işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

KARAR DÜZELTME TALEP EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, dava konusu disiplin cezasına esas teşkil eden emrin kendisine iletilmediği, böyle bir emirden haberdar olmadığı, söz konusu disiplin cezasına dayanak hiç bir hukuki belge bulunmadığı ileri sürülerek Askeri Yüksek İdare Mahkemesince verilen kararın düzeltilmesi istenilmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Karar düzeltme isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onikinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
25/08/2017 tarih ve 30165 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 15/08/2017 tarih ve 694 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin 36. maddesi ile 926 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanunu’na eklenen Geçici 45. maddenin sekizinci fıkrasının (b) bendinde: “… Kaldırılan askeri yargı mercilerinde görülmekte olan, tebliğde ve infaz aşamasında bulunanlar ile bu mercilerin arşivlerinde bulunan işi bitmemiş dosyalardan; … b) Askeri Yüksek İdare Mahkemesinde kanun yolu incelemesi aşamasında olanlar Danıştaya; diğerleri Ankara İdare Mahkemeleri’ne, … 21/01/2017 tarih ve 6771 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un yürürlüğe girdiği tarihten itibaren dört ay içinde herhangi bir karara gerek kalmaksızın listeye bağlanarak gönderilir.” hükmüne yer verilmiştir.
Askeri Yüksek İdare Mahkemesi tarafından verilen kararın, 926 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanunu’na 25/08/2017 tarih ve 694 sayılı KHK ile eklenen Geçici 45. madde uyarınca incelenmesinden; kararın düzeltilmesi dilekçesinde ileri sürülen nedenlerin, 2577 sayılı Kanun’un Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen 3622 sayılı Kanun ile değişik 54. maddesi hükmüne uygun bulunduğu sonucuna ulaşıldığından, karar düzeltme isteminin kabulü ile Askeri Yüksek İdare Mahkemesi … Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı kaldırılarak uyuşmazlık yeniden incelendi:

İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
…’üncü … Komutanlığında görev yapan davacının, filo komutanının “nöbetçi astsubaylara hiçbir şekilde vardiya öncesi izin verilmeyecektir” şeklindeki sözlü emrine rağmen, 08.04.2015 tarihinde emrinde görevli bir astsubaya vardiya öncesi 8 saat izin verdiğinden bahisle savunması alınarak, 15.04.2015 tarihli ceza kararı ile emre itaatsizlik disiplinsizliğinden “1 gün hizmet yerini terk etmeme” disiplin cezası ile cezalandırıldığı, davacının bu karara itiraz ettiği, yapılan itiraz incelemesi sonucunda 27.04.2015 tarihinde üst disiplin amiri tarafından cezanın “aylıktan kesme” disiplin cezasına çevrildiği, bu kararın davacıya tebliğ edilmesi üzerine de anılan işlemin iptali istemiyle bakılmakta olan davanın açılmış olduğu anlaşılmaktadır.

İLGİLİ MEVZUAT:
211 sayılı TSK İç Hizmet Kanununun 13’üncü maddesinde disiplin, kanunlara, nizamlara ve amirlere mutlak itaat ve astının ve üstünün hukukuna riayet etmektir şeklinde tanımlandıktan sonra askerliğin temelinin disiplin olduğu ve disiplinin muhafazası ve idamesi için özel kanunlarla cezai ve özel kanun ve nizamlarla idari tedbirler alınacağı belirtilmiştir.
6413 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Disiplin Kanunu’nun “Disiplin soruşturması ve yetkiler” başlıklı 7. maddesinde, “Maiyetinden birinin disiplinsizlik teşkil edebilecek bir fiilini veya mesleğe aykırı tutum ve davranışını herhangi bir şekilde öğrenen disiplin amirleri, olayın araştırılması gerektiğine kanaat getirirse, yazılı olarak görevlendireceği soruşturmacılar vasıtasıyla ya da şahsen disiplin soruşturması yapar.” hükmüne yer verilmiştir.
6413 sayılı TSK Disiplin Kanununun 19’uncu maddesinde hizmet yerini terk etmeme cezasını gerektiren disiplinsizlikler sayılmıştır. Maddenin 1/a fıkrasında emre itaatsizlik disiplinsizliği düzenlenmiştir. Maddede emre itaatsizlik; “Kasıtlı olarak hizmete ilişkin bir emri tam yapmamak ya da değiştirerek veya sınırını aşmak suretiyle yapmaktır” şeklinde tanımlanmıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Disiplin cezaları, kamu hizmetinin gereği gibi yürütülebilmesi bakımından kamu görevlilerinin mevzuat uyarınca yerine getirmek zorunda oldukları ödev ve sorumlulukları ifa etmemeleri veya mevzuatta yasaklanan fiillerde bulunmaları durumunda uygulanan yaptırımlar olup, memurların özlük hakları üzerinde doğrudan ve önemli sonuçlar doğurmaları sebebiyle subjektif ve bireysel etkileri bulunduğu gibi kamu görevinin gereği gibi sürdürülmesi ve kamu düzeninin sağlanması bakımından objektif ve kamusal öneme sahiptirler.
Bu bakımdan disiplin soruşturmalarının yapılmasında izlenecek yöntem, ceza verilecek fiiller ve ceza vermeye yetkili makam ve kurullar pozitif olarak mevzuatla belirlenmekte, doktrin ve yargısal içtihatlarla da konu ile ilgili disiplin hukuku ilkeleri oluşturulmaktadır. Buna göre, disiplin cezası verilebilmesi için kusurlu halin tespitinden sonra belli süreler içinde ilgili memur hakkında tarafsız bir soruşturmacı görevlendirilerek disiplin soruşturması açılması, söz konusu soruşturmada memurun lehine ve aleyhine olan tüm delillerin toplanarak ekleriyle birlikte bir soruşturma raporunun oluşturulması ve bu şekilde memurun hangi fiili, nerede, ne zaman, nasıl, ne şekilde işlediğinin somut, hukuken kabul edilebilir ve delillerle şüpheye yer vermeyecek açıklıkta ortaya konularak yetkili disiplin amiri veya disiplin kurulu tarafından bir disiplin cezası verilmesi gerekmektedir.
Yukarıda belirtilen hükümler doğrultusunda; disiplin suçu teşkil eden fiillerle ilgili olarak soruşturma yapılması zorunlu olduğu gibi soruşturmanın belirli usuller çerçevesinde yapılması da isnada maruz kalanların hukuki güvencesidir. Soruşturma emri verilmesi; bağımsız ve üst veya denk görevde olan bir soruşturmacı atanması, olayla ilgili tanık ve soruşturulanın ifadelerinin alınması, ifade alınmadan kişiye haklarının ve soruşturma konusunun bildirilmesi, isnat olunan fiille ilgili lehe ve aleyhe başkaca delillerin araştırılması, soruşturma sonucunda bir rapor hazırlanması ve bu raporda; olayın değerlendirilmesi soruşturmacının kanaat ve teklifini belirtmesi ve raporun ilgili makama sunulması, soruşturmayı yapan kişi ile soruşturmada elde edilen delilleri değerlendirecek kişi veya kurulların ayrı olmasının, yasal süre içerisinde isnat olunan fiiller bildirilerek sanığın savunmasının alınması gerekliliği disiplin hukukunun temel ilkelerinden olduğu gibi hukuki güvenlik ilkesinin de gereğidir.
Bakılan uyuşmazlıkta, davacı hakkında ceza verilmesine neden olan emri veren sicil amiri filo komutanı tarafından, disiplin amiri sıfatıyla ceza verildiği, usulüne uygun soruşturma açılmadığı, soruşturma raporu düzenlenmediği, sözlü emrin davacıya iletilip iletilmediğinin her türlü şüpheden uzak, somut, kesin, yeterli ve inandırıcı delillerle ortaya konulmadığı, bağımsız ve tarafsız bir soruşturmacı tayin edilmeden objektiflik ve tarafsızlık ilkesine aykırı işlem tesis edildiği anlaşıldığından dava konusu işlemde hukuka uygunluk, davanın reddi yolundaki Askeri Yüksek İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. 2577 sayılı Kanun’un 49. maddesine uygun bulunan davacının temyiz isteminin kabulüne,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin, Askeri Yüksek İdare Mahkemesi … Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının 2577 sayılı Kanun’un 49. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın Ankara İdare Mahkemesine gönderilmesine, 04.11.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.