Danıştay Kararı 12. Daire 2016/8051 E. 2017/789 K. 15.03.2017 T.

Danıştay 12. Daire Başkanlığı         2016/8051 E.  ,  2017/789 K.

T.C.
D A N I Ş T A Y
ONİKİNCİ DAİRE
Esas No : 2016/8051
Karar No : 2017/789

Temyiz İsteminde Bulunan (Davalı) :
Karşı Taraf (Davacı) :

İstemin Özeti : … 1. İdare Mahkemesince verilen … tarihli ve … sayılı kararın, dilekçede yazılı nedenlerle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.
Danıştay Tetkik Hâkimi :
Düşüncesi : İdare mahkemesince verilen kararın gerekçe değiştirerek onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onikinci Dairesince işin gereği görüşüldü:
Dava; polis memuru olarak görev yapan davacının, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 63. maddesinde öngörülen süre içerisinde görevine başlamadığından bahisle atamasının iptal edilmesine ilişkin 19.10.2010 tarihli ve 31794 sayılı işlemin iptali istemiyle açılmıştır.
İdare Mahkemesince, davacının … 2. Sulh Ceza Mahkemesinin 04.07.2010 tarihli ve 2010/430 sorgu sayılı tutuklama müzekkeresi ile tutuklandığı ve tahliye edildiği 08.11.2010 tarihine kadar tutukluluk halinin devam ettiği, “zorlayıcı sebep” olduğundan kuşku bulunmayan bu durumu nedeniyle 657 sayılı Kanun’un 63. maddesinde belirtilen süre içerisinde görevine başlayamadığı göz önüne alındığında, atamasının iptal edilmesine ilişkin işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
Davalı idare tarafından, mahkeme kararının hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek temyizen incelenip bozulması istenilmektedir.
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun “atamalarda görev yerine hareket ve işe başlama süresi” başlıklı 62. maddesinde;
“İlk defa veya yeniden veyahut yer değiştirme suretiyle;
a) Aynı yerdeki görevlere atananlar atama emirlerinin kendilerine tebliğ gününü,
b) Başka yerdeki görevlere atananlar, atama emirlerinin kendilerine tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içerisinde o yere hareket ederek belli yol süresini, izleyen iş günü içinde işe başlamak zorundadırlar.” hükmü yer almaktadır.
Aynı Kanun’un 63. maddesinde ise, “Bir göreve ilk defa veya yeniden atananlardan belge ile isbatı mümkün zorlayıcı sebepler olmaksızın 62 nci maddedeki süre içinde işe başlamayanların atanmaları iptal edilir ve bunlar 1 yıl süreyle Devlet memuru olarak istihdam edilemezler. Bunların belge ile isbatı mümkün zorlayıcı sebepler nedeniyle göreve başlamama hali iki ayı aştığı takdirde atama işlemi atamaya yetkili makamlarca iptal edilir.” hükmüne yer verilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden; davacının, polis memuru olarak görev yapmakta iken 02.04.2008-15.04.2008 tarihleri arasında kesintisiz ve mazeretsiz olarak göreve gelmediğinden bahisle 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 94. maddesi uyarınca memuriyetten çekilmiş sayıldığı, bu işlemin iptali istemiyle açılan davada, … 1. İdare Mahkemesinin … tarihli ve … sayılı kararı ile, dava konusu işlemin iptaline karar verildiği, iptal kararı üzerine davalı idarenin 08.07.2010 tarihli atama onayı ile davacının görevine iade edildiği, davacının, … 2. Sulh Ceza Mahkemesinin 04.07.2010 tarihli ve 2010/430 sorgu sayılı tutuklama müzekkeresi ile tutuklandığı ve 08.11.2010 tarihine kadar tutuklu kaldığı, mahkemece verilen iptal kararı üzerine görevine iade edilmesine ilişkin atama onayını tutuklu bulunduğu 13.07.2010 tarihinde tebellüğ etmesine rağmen 657 sayılı Kanun’un 63. maddesinde öngörülen iki aylık süre içerisinde görevine başlamadığından bahisle aynı Kanun’un 63. maddesi uyarınca atamasının iptal edildiği, bu işlemin iptali istemiyle bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Olayda, davacının müstafi sayılmasına ilişkin işlemin, mahkeme kararıyla iptal edilmesi üzerine memuriyete iade edilmesine ilişkin işlem, davalı idare tarafından 657 sayılı Kanun’un 62. maddesinde düzenlendiği şekliyle yeniden atama olarak değerlendirilerek aynı Kanun’un 63. maddesi uyarınca dava konusu işlem tesis edilmiş olmakla birlikte, uyuşmazlığın çözümü için davacının yargı kararı uyarınca göreve iade edilmesine ilişkin işlemin hukuki mahiyetinin irdelenip açıklığa kavuşturulması gerekmektedir.
Bilindiği gibi, idare hukukunda idari yargı yerlerince verilen iptal kararları, iptal edilen işlemi tesis edildiği tarih itibarıyla hukuk aleminden kaldırır ve işlemin tesis edilmesinden önceki hukuki durumun yeniden gelmesini sağlar. Bir başka ifade ile iptal kararıyla işlem, hiç tesis edilmemiş veya doğmamış hale gelir.
Bu itibarla, müstafi sayılmasına ilişkin işlemin yargı kararıyla iptal edilmesi üzerine davacının, anılan işlemden önceki hukuki durumuna yani memuriyet statüsüne kendiliğinden kavuşacağı tartışmasızdır. İdarenin yargı kararı üzerine davacıyı görevine iade etmek üzere tesis etmiş olduğu işlem, anılan yargı kararının uygulanmasını sağlamak üzere idari iş ve işleyişe ilişkin bildirici, belirleyici ve tamamlayıcı bir idari işlemdir.
657 sayılı Kanun’un 62. maddesinde belirtilen yeniden atama işlemi ise, kurucu (inşai) nitelikte bir idari işlem olup, bu yönüyle davacının yargı kararı uyarınca görevine iade edilmesine ilişkin işlemin, 657 sayılı Kanun’un 62. maddesinde belirtildiği şekliyle yeni bir atama işlemi olarak değerlendirilmesi hukuken olanaklı değildir.
Bu durumda; davacının müstafi sayılmasına ilişkin işlemin yargı kararıyla iptali üzerine tesis edilen davacının görevine iade edilmesine ilişkin işlem, 657 sayılı Kanun’un 62. maddesinde düzenlendiği şekliyle yeni bir atama işlemi olmadığından ve bu nedenle davacı hakkında 657 sayılı Kanun’un 63. maddesi hükmü uygulanamayacağından, anılan madde hükmüne dayanılarak davacının atama onayının iptal edilmesine ilişkin dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı anlaşıldığından, İdare Mahkemesi kararının gerekçesi yerinde bulunmamakta ise de, sözü edilen husus sonucu itibarıyla hukuka uygun bulunan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte bulunmamıştır.
Açıklanan nedenlerle, davalı idarenin temyiz isteminin reddiyle İdare Mahkemesi kararının yukarıda belirtilen gerekçe ile sonucu itibarıyla onanmasına, temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına, bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (onbeş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere 15/03/2017 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.

(X) KARŞI OY :

657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 63. maddesinde; “Bir göreve ilk defa veya yeniden atananlardan belge ile isbatı mümkün zorlayıcı sebepler olmaksızın 62 nci maddedeki süre içinde işe başlamayanların atanmaları iptal edilir ve bunlar 1 yıl süreyle Devlet memuru olarak istihdam edilemezler. Bunların belge ile isbatı mümkün zorlayıcı sebepler nedeniyle göreve başlamama hali iki ayı aştığı takdirde atama işlemi atamaya yetkili makamlarca iptal edilir.” hükmü yer almaktadır.
Olayda, davacının atama onayının iptaline ilişkin dava konusu işlemin dayanağının 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 63. maddesi olduğu, bu haliyle davacının tutukluluk halinin devam etmesi nedeniyle iki ay içerisinde göreve başlamadığının sabit olduğu ve davacının hukuki durumunun, müstafi sayılma işleminin mahkemece iptal edilmesi üzerine yeniden atama kapsamında değerlendirilmesi gerektiği açık olduğundan, ilgili Kanun hükmü uyarınca tesis edilen dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle, mahkeme kararının bozulması gerektiği görüşüyle çoğunluk kararına katılmıyoruz.