Danıştay Kararı 12. Daire 2015/2837 E. 2015/4660 K. 09.09.2015 T.

Danıştay 12. Daire Başkanlığı         2015/2837 E.  ,  2015/4660 K.

T.C.
D A N I Ş T A Y
ONİKİNCİ DAİRE
Esas No : 2015/2837
Karar No : 2015/4660

Temyiz İsteminde Bulunan (Davacı):
Vekili :
Karşı Taraf (Davalı) :
Vekili :
İstemin Özeti : … İdare Mahkemesince verilen … tarihli ve E:…; K:…sayılı kararın, dilekçede yazılı nedenlerle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : İstemin reddi gerektiği savunulmaktadır.
Danıştay Tetkik Hâkimi :
Düşüncesi : Davacının aday memurluk döneminde almış olduğu disiplin cezası nedeniyle memuriyetle ilişiğinin kesilmesi sonucunu doğuran 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 57. maddesinin 1. fıkrası Anayasa Mahkemesi’nin 14.11.2013 tarih ve E:2013/15, K:2013/131 sayılı kararı ile iptal edilmiş, Anayasa Mahkemesince iptal kararının daha sonraki bir tarihte yürürlüğe gireceğine ilişkin herhangi bir karar verilmediğinden, iptal kararı Resmi Gazete’de yayımlandığı 28.02.2014 günü yürürlüğe girmiş, oluşan hukuki boşluk 11.09.2014 günlü, 29116 sayılı (mükerrer) Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6552 sayılı Yasa’nın 67. maddesi ile giderilmiş ise de, yeni düzenlemenin bu Yasanın yürürlüğünden önceki dönem için uygulanamayacağı, Anayasa’nın 153. maddesinde, Anayasa Mahkemesince verilen iptal kararlarının geriye yürümeyeceği kuralı, iptal edilen hükümlere göre kazanılmış olan hakların korunmasına yönelik olduğu, öte yandan, Anayasaya aykırı bulunarak iptal edilmiş olduğu bilindiği halde görülmekte olan davaların Anayasa’ya aykırılığı saptanmış hükümler dikkate alınarak çözümlenmelerinin Anayasanın üstünlüğü ve Hukuk Devleti ilkesine aykırı olduğu, temyiz incelemesinin Anayasaya aykırılığı belirlenerek iptal edilen kurallara göre yapılmasına olanak bulunmadığından, hukuka aykırılığı Anayasa Mahkemesi kararı ile saptanmış Yasa maddesi uyarınca tesis edilen işlemde hukuka uyarlık bulunmadığından, İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Onikinci Dairesince, dosyanın tekemmül etmesi nedeniyle yürütmenin durdurulması istemi hakkında karar verilmeyerek işin gereği düşünüldü:
Dava; …aday memur olarak görev yapan davacının, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 57. maddesi uyarınca memuriyetle ilişiğinin kesilmesine ilişkin 01.08.2012 tarihli ve 1949 sayılı işlemin iptali ile işlem nedeniyle yoksun kaldığı parasal haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılmıştır.
İdare Mahkemesince, davacıya verilmiş olan uyarma cezasına idari yönden itiraz edilmediği ve bu cezanın iptali istemiyle açılan davanın da, Mahkemelerinin …tarihli ve E:…, K:… sayılı kararıyla reddedildiği anlaşıldığından, hukuka uygunluğu yargı kararıyla da sabit olan disiplin cezası sonucunda yukarıda anılan Kanun hükmü uyarınca tesis edilen dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı tarafından, Mahkeme kararının hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek temyizen incelenip bozulması istenilmektedir.
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun dava konusu işlem tarihi itibarıyla yürürlükte olan 57. maddesinde, “Adaylık süresi içinde disiplin cezası almış olanların, disiplin amirlerinin teklifi ve atamaya yetkili amirin onayı ile ilişikleri kesilir. İlişikleri kesilenler ilgili kurumlarca derhal Devlet Personel Başkanlığına bildirilir. Adaylık devresi içinde veya sonunda, 56 ncı ve bu madde hükümlerine göre ilişikleri kesilenler (sağlık nedenleri hariç) 3 yıl süre ile Devlet memurluğuna alınmazlar.” hükmü yer almıştır.
Dosyanın incelenmesinden; …aday memur olarak görev yapan davacının, hakkında yapılan soruşturma sonucunda 04.06.2012 tarihli ve 229 sayılı işlemle uyarma cezasıyla cezalandırıldığı, davacının bu cezaya karşı itiraz etmemesi nedeniyle idari yönden kesinleşmesi üzerine, 01.08.2012 tarihli ve 1949 sayılı işlemle, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 57. maddesi uyarınca memuriyetle ilişiğinin kesilmesine üzerine bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Uyuşmazlık konusu olayın çözümüne ilişkin olarak, başka bir kişi tarafından aynı konuya ilişkin olarak açılan bir davada, dava konusu işlemin sebebi ve dayanağı olan 657 sayılı Yasa’nın 57. maddesinin 1. fıkrasında yer alan “Adaylık süresi içinde disiplin cezası almış olanların disiplin amirlerinin teklifi ve atamaya yetkili amirin onayı ile ilişkileri kesilir.” hükmünün Anayasaya aykırı olduğu savıyla iptali istemiyle Kırıkkale İdare Mahkemesince itiraz yoluyla başvurulması üzerine 28.02.2014 tarihli ve 28927 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Anayasa Mahkemesi’nin 14.11.2013 günlü ve E:2013/15, K:2013/131 sayılı kararıyla;
İtiraz konusu kural, aday olarak görev yapmakta olan devlet memurlarının adaylık süresi içerisinde disiplin cezası almış olmaları hâlinde disiplin amirlerinin teklifi ve atamaya yetkili amirin onayı ile memuriyetten ilişiklerinin kesilmesini öngörmektedir.
Anayasa’nın 2. maddesinde belirtilen hukuk devleti, eylem ve işlemleri hukuka uygun, insan haklarına saygılı, bu hak ve özgürlükleri koruyup güçlendiren, her alanda adaletli bir hukuk düzeni kurup bunu geliştirerek sürdüren, Anayasa’ya aykırı durum ve tutumlardan kaçınan, Anayasa ve hukukun üstünlüğü kurallarıyla kendini bağlı sayan, yargı denetimine açık olan devlettir.
Kanun koyucu hukuk devletinde kamu hizmetlerinin uyum ve düzen içinde yürütülmesini sağlamak amacıyla hizmeti sunan kamu görevlileri için disiplin düzenlemeleri içeren kurallar öngörebilir ve bu kurallara uyulmasını temin etmek amacıyla çeşitli disiplin yaptırımları benimseyebilir. Ancak disipline konu eylemler ile yaptırımlar arasında adil bir dengenin gözetilmesi de hukuk devleti ilkesinin bir gereğidir. Eylem ile yaptırım arasında bulunması gereken adil denge, “ölçülülük ilkesi” olarak da adlandırılmakta ve bu ilkenin alt ilkelerini de elverişlilik, zorunluluk ve orantılılık ilkeleri oluşturmaktadır.
“Elverişlilik ilkesi”, öngörülen yaptırımın ulaşılmak istenen amaç için elverişli olmasını, “zorunluluk ilkesi” öngörülen yaptırımın ulaşılmak istenen amaç bakımından zorunlu olmasını ve “orantılılık ilkesi” ise öngörülen yaptırım ile ulaşılmak istenen amaç arasında olması gereken orantıyı ifade etmektedir.
İtiraz konusu kuralda disiplin cezası gerektiren farklı fiiller için ayrım yapılmaksızın tek bir yaptırım benimsenmiştir. Diğer bir ifadeyle uyarma cezasını gerektirecek bir fiil karşılığında uygulanacak yaptırım ile daha ağır bir disiplin cezasını gerektirecek bir davranış aynı sonuca bağlanmıştır. Buna göre bireyin kamu hizmetinde kalmasının, disiplin cezası gerektiren eylemlerin ağırlığına uygun herhangi bir kademelendirme yapılmayarak, adil ve makul bir denge gözetilmeksizin ölçüsüz bir biçimde memuriyetten çıkarılma yaptırımına tabi tutulmasının hukuk devleti ilkesi ile bağdaşmayacağı açıktır.” gerekçesiyle anılan hüküm Anayasa’ya aykırı bulunarak iptaline karar verilmiştir.
657 sayılı Yasa’nın 57. maddesinin 1. fıkrasında yer alan “Adaylık süresi içinde disiplin cezası almış olanların disiplin amirlerinin teklifi ve atamaya yetkili amirin onayı ile ilişkileri kesilir.” hükmü, Anayasa Mahkemesi’nin 14.11.2013 tarih ve E:2013/15, K:2013/131 sayılı kararı ile iptal edilmiş, Anayasa Mahkemesince iptal kararının daha sonraki bir tarihte yürürlüğe gireceğine ilişkin herhangi bir karar verilmediğinden, iptal kararı Resmi Gazete’de yayımlandığı 28.02.2014 günü yürürlüğe girmiştir. Oluşan hukuki boşluk 11.09.2014 günlü, 29116 sayılı (mükerrer) Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6552 sayılı Yasa’nın 67. maddesi ile giderilerek, 657 sayılı Yasa’nın 57. maddesinin 1. fıkrası “Adaylık süresi içinde aylıktan kesme veya kademe ilerlemesinin durdurulması cezası almış olanların disiplin amirlerinin teklifi ve atamaya yetkili amirin onayı ile ilişikleri kesilir. İlişikleri kesilenler ilgili kurumlarca derhâl Devlet Personel Başkanlığına bildirilir.” şeklinde yeniden düzenlenmiş ise de, bu Yasanın yürürlüğünden önceki dönem için uygulanamayacağı tabiidir.
Anayasa’nın 153. maddesinde, Anayasa Mahkemesince verilen iptal kararlarının geriye yürümeyeceği kuralı, iptal edilen hükümlere göre kazanılmış olan hakların korunmasına yöneliktir. Diğer yandan, görülmekte olan davaların, Anayasaya aykırı bulunarak iptal edilmiş olduğu bilindiği halde Anayasa’ya aykırılığı saptanmış hükümler dikkate alınarak çözümlenmeleri, Anayasanın üstünlüğü ve hukuk devleti ilkesine aykırı olduğu gibi, temyiz incelemesinin Anayasaya aykırılığı belirlenerek iptal edilen kurallara göre yapılmasına da olanak bulunmamaktadır.
Bu durumda, davacının aday memurluk döneminde almış olduğu disiplin cezası nedeniyle memuriyetle ilişiğinin kesilmesi sonucunu doğuran 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 57. maddesinin 1. fıkrasının, Anayasa Mahkemesi’nce iptal edilerek iptal kararının yürürlüğe girmiş bulunması nedeniyle hukuk aleminden kaldırılmış olması, yeni yasal düzenlemenin ise yürürlük tarihinden önceki döneme ilişkin olaylara uygulama imkanının da bulunmaması karşısında; hukuka aykırılığı Anayasa Mahkemesi kararı ile saptanmış Yasa maddesi uyarınca tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığından, aksi yöndeki İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, davacının temyiz isteminin kabulü ile Mahkeme kararının bozulmasına, yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın İdare Mahkemesine gönderilmesine, bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (onbeş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere 09/09/2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.