Danıştay Kararı 12. Daire 2015/2328 E. 2015/4964 K. 30.09.2015 T.

Danıştay 12. Daire Başkanlığı         2015/2328 E.  ,  2015/4964 K.

T.C.
D A N I Ş T A Y
ONİKİNCİ DAİRE
Esas No : 2015/2328
Karar No : 2015/4964

Temyiz İsteminde Bulunan (Davacı) :
Vekili :
Karşı Taraf (Davalı) : – ANKARA
Vekili : Hukuk Müşaviri (Aynı adreste)

İstemin Özeti : … 17. İdare Mahkemesince verilen … tarihli ve … sayılı kararın, dilekçede yazılı nedenlerle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : İstemin reddi gerektiği savunulmaktadır.
Danıştay Tetkik Hâkimi : Melike Demir
Düşüncesi : İdare mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmüştür.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Onikinci Dairesince dosyanın tekemmül ettiği görüldüğünden yürütmenin durdurulması istemi hakkında bir karar verilmeksizin işin gereği düşünüldü:
Dava, 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun uyarınca 2012/3945 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan “Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Uygulamalarında Sözleşmeli Personel Çalıştırılmasına Dair Esaslara” göre davalı idarece istihdam edilmek üzere sözleşmeli personel alımına dair yapılan sözlü sınav sonucunda ilan edilen ilk listede çevre mühendisi unvanıyla başarılı olan davacının, sonradan ilan edilen listelerde ismi yer almayarak başarısız sayılması işlemin iptali ve emsallerinin atandığı tarih itibarıyla geriye dönük hukuksal ve maddi kayıplarının tarafına iade edilmesine karar verilmesi istemiyle açılmıştır.
İdare Mahkemesince, davalı idarece gerçekleştirilen sözleşmeli personel alımına ilişkin sözlü sınavın hukuka uygun olarak yapıldığı ve davacının ilk başarı listesinde yer almasının idarece sehven yapılan bir hatadan kaynaklandığı, sonuç olarak davacının sözlü sınavda aldığı puan itibari ile başarılı olamadığı anlaşıldığından, dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği görülmüştür.
Davacı tarafından, Mahkeme kararının hukuk ve usule aykırı olduğu ileri sürülerek temyizen incelenip bozulması istenilmektedir.
6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun’un 8/4. maddesinde; “Bakanlık, TOKİ ve İdare; bu Kanun kapsamındaki uygulamalarda, uygulama süresini aşmamak kaydı ile 657 sayılı Kanun ile diğer kanunların sözleşmeli personel çalıştırılmasına dair hükümlerine bağlı kalmaksızın, özel bilgi ve ihtisas gerektiren konularda sözleşmeli personel çalıştırabilir. Bu suretle çalıştırılacakların unvanı, sayısı, ücretleri ile diğer hususlar Bakanlar Kurulunca belirlenir.” hükmü yer almaktadır.
Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Uygulamalarında Sözleşmeli Personel Çalıştırılmasına Dair Esasların 5. maddesinde; sözleşmeli personelde aranacak şartlara yer verilmiş, 7.maddesinde; sözleşmeli personelin yazılı ve/veya sözlü sınav sonucunda istihdam edileceği belirtilmiş, 9. maddesinde; sözlü sınavın, sınav duyurusunda belirtilen sınav konularına ilişkin mesleki bilgi düzeyi, bir konuyu kavrayıp özetleme, ifade yeteneği ve muhakeme gücü, liyakat, temsil kabiliyeti, davranış ve tepkilerin mesleğe uygunluğu, özgüven, ikna kabiliyeti ve inandırıcılık, genel yetenek ve kültür, bilimsel ve teknolojik gelişmelere açıklık yönlerinden değerlendirileceği ve sözlü sınavdan başarılı olabilmek için 70 puan alınması gerektiği hüküm altına alınmış, 11. maddesinde ise; sınav sonuçlarının Bakanlık resmi internet sitesinde yayınlanacağı belirtilmiştir.
Dava dosyasının incelenmesinden, 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun uyarınca 2012/3945 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan “Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Uygulamalarında Sözleşmeli Personel Çalıştırılmasına Dair Esaslara” göre davalı idarece istihdam edilmek üzere 15’i çevre mühendisi 100 kontenjanlık sözleşmeli personel alımı yapıldığı, davacının anılan ilana yaptığı başvurusu kabul edilerek sözlü sınava çağrıldığı, sözlü sınavı sonucunda 70 puanı geçen 25 kişi içinde davacının 70 puanı bulunduğu, 29/07/2013 tarihinde davalı idarenin resmi internet sitesinden yapılan ilanda ilk listede 70 puanla 15. sırada kazandığının açıklandığı, ancak aynı gün yapılan iki ilan ile başarı listesinin değiştirildiği, davacının sonra yayınlanan her iki listede de yer almadığı, davacı ile birlikte 73 puanı bulunan D.A. ve 72 puanı bulunan S.S. olmak üzere üç kişinin ismi ilan edilen ilk listeden çıkarılarak, yerlerine ilk listede isimleri yer almayan 93 puanlı Y.D., 92 puanlı V.S. ve 88 puanlı Z.S.’nin isimlerine sonraki iki listede yer verildiği, öte yandan elektrik-elektronik mühendisliği, inşaat mühendisiliği ve uzman kadrosu listelerinde de ilk listede olduğu halde isimleri çıkarılıp yerlerine başka isimler konulmak suretiyle benzer liste değişikliklerinin yapıldığı, netice itibarıyla başarısız sayılan davacının, bu durumun düzeltilerek mağduriyetinin giderilmesi istemiyle yaptığı başvurusunun reddi üzerine bakılan iş bu davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Davalı iderece, dava konusu işlemde ve 1. savunma dilekçesinde, ilk listenin iptal edilip davacının da aralarında bulunduğu isim değişiklikleri yapılmak suretiyle yeni listelerin ilan edilmesinin sebebi; Sınav Kurulunca hazırlanan Değerlendirme Cetvelindeki aday ve puan bilgilerinin listelere sehven yapılan maddi hatalar sonucunda yanlış aktarılması ve yapılan yanlışlığın sonradan farkedilerek düzeltilmesi olarak gösterilmiştir.
Olayda, idarece sınav sonuçlarının internet sitesinden ilan edilmesinden sonra davacının da aralarında bulunduğu bazı isim ve puan değişiklikleri yapılması suretiyle aynı gün içinde listelerin iptal edilerek üç kez yeniden ilan edildiği hususu göz önüne alındığında, davalı idarece öne sürülen Sınav Kurulunca hazırlanan Değerlendirme Cetvelindeki aday ve puan bilgilerinin listelere sehven yapılan maddi hatalar sonucunda yanlış aktarılması olarak gösterilen işlemin gerekçesinin inandırıcı bulunmadığı, ilk listede başarılı olan ve sınavda herhangi bir usulsüzlüğü saptanamayan davacının elde ettiği bu hakkın idarelerin güvenilirliği, idari istikrar ve hukuki güvenlik ilkeleri uyarınca korunması gerektiği anlaşıldığından, dava konusu işlemde hukuka ve hakkaniyete uyarlık bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır.
Bu durumda, sözlü sınav sonucunda ilan edilen ilk listede çevre mühendisi unvanıyla başarılı sayılan davacının, sonradan ilan edilen listelerde ismi yer almayarak başarısız sayılmasına ilişkin işlemin iptaline karar verilmesi gerekirken, davanın reddi yolunda verilen Mahkeme kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.
Öte yandan, davacının hukuksal ve maddi kayıplarının ödenmesi istemi yönünden de Mahkemece kararda hüküm kurulacağı açıktır.
Açıklanan nedenlerle, davacının temyiz isteminin kabulü ile Mahkeme kararının bozulmasına, yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın İdare Mahkemesine gönderilmesine, … TL yürütmenin durdurulması harcının isteği halinde davacıya iadesine, bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (onbeş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere 30/09/2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.