Danıştay Kararı 12. Daire 2015/1719 E. 2015/5491 K. 22.10.2015 T.

Danıştay 12. Daire Başkanlığı         2015/1719 E.  ,  2015/5491 K.

T.C.
D A N I Ş T A Y
ONİKİNCİ DAİRE
Esas No : 2015/1719
Karar No : 2015/5491

Temyiz İsteminde Bulunan (Davacı) :
Vekili :
Karşı Taraf (Davalı) :
Vekili :
İstemin Özeti : …. İdare Mahkemesince verilen …. tarihli ve E:…. sayılı kararın, dilekçede yazılı nedenlerle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.
Danıştay Tetkik Hâkimi :
Düşüncesi : İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Onikinci Dairesince işin gereği düşünüldü:
Dava; Kamu Personeli Seçme Sınavı sonucu 2013/2 atama döneminde İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü arama kurtarma teknisyeni kadrosuna yerleştirilmesi yapılan davacı tarafından, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 48. maddesinin (A/5) bendinde belirtilen şartları taşımadığından bahisle atamasının yapılmamasına ilişkin 28.04.2014 tarihli ve 633 sayılı işlemin iptali istemiyle açılmıştır.
….İdare Mahkemesince, davacının 5607 sayılı Kanuna Muhalefet suçundan dolayı hapis ve adli para cezası ile mahkum olduğu tespit edildiğinden, her ne kadar söz konusu kararın temyiz incelemesi devam etmekte ise de, davacı hakkında ceza mahkemesince verilen mahkumiyet kararı ve bu kararda davacıya isnat edilen fiilin niteliği ve atandığı görevin önemi göz önünde bulundurulduğunda, davacının Devlet memurluğuna atamasının yapılmamasına ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık görülmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı tarafından, Mahkeme kararının hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek temyizen incelenip bozulması istenilmektedir.
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun memuriyete alınmanın özel ve genel şartlarını düzenleyen 48. maddesinin (A/5) bendinde, ”Türk Ceza Kanununun 53’üncü maddesinde belirtilen süreler geçmiş olsa bile, kasten işlenen bir suçtan dolayı bir yıl veya daha fazla süreyle hapis cezasına ya da affa uğramış olsa bile devletin güvenliğine karşı suçlar, Anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlar, zimmet, irtikâp, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, güveni kötüye kullanma, hileli iflas, ihaleye fesat karıştırma, edimin ifasına fesat karıştırma, suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama veya kaçakçılık suçlarından mahkûm olmamak.” Devlet memurluğuna atanmada genel şartlar arasında sayılmıştır.
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun “Tanımlar” başlıklı 2. maddesinin (b) bendinde; “Sanık: Kovuşturmanın başlamasından itibaren hükmün kesinleşmesine kadar, suç şüphesi altında bulunan kişiyi, (…) ifade eder” tanımına, “Temyiz başvurusunun etkisi” başlıklı 293. maddesinin 1. bendinde ise; “Süresi içinde yapılan temyiz başvurusu, hükmün kesinleşmesini engeller.” kuralına yer verilmiştir. Ceza muhakemesi usulüne ilişkin bu iki temel kural birlikte yorumlandığında, hakkında kesinleşmemiş bir mahkeme kararı bulunan kişilerin sanık olarak adlandırılması gerektiği, mahkum (hükümlü) olarak nitelendirilemeyeceği açıktır.
Dosyanın incelenmesinden, davacının Kamu Personeli Seçme Sınavı sonucu 2013/2 atama döneminde İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü arama kurtarma teknisyeni kadrosuna yerleştirmesinin yapıldığı, hakkında yapılan araştırmada … Asliye Ceza Mahkemesi’nin … tarihli ve E:…. sayılı kararı ile 5607 sayılı Kanuna Muhalefet suçu nedeniyle 5 ay hapis ve 80,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına ve 5237 sayılı Yasa’nın 51/1. maddesi uyarınca bu cezaların ertelenmesine karar verildiğinin tespit edildiği, 28.04.2014 tarihli ve 633 sayılı işlemle, anılan karar nedeniyle 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 48. maddesinin (A/5) bendinde yer alan Devlet memurluğuna alınma şartlarını taşımadığından bahisle davacının atamasının yapılmaması üzerine bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Bakılan olayda, … Asliye Ceza Mahkemesi’nin … tarihli ve E:… sayılı kararı ile 5607 sayılı Kanuna Muhalefet suçu nedeniyle davacının 5 ay hapis ve 80,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına ve 5237 sayılı Yasa’nın 51/1. maddesi uyarınca bu cezaların ertelenmesine karar verildiği, bu kararın temyiz edildiği, ancak Yargıtay’daki temyiz incelemesi henüz sonuçlanmadığından kararın kesinleşmediği görülmektedir.
Bu durumda; 5607 sayılı Kanuna Muhalefet suçu nedeniyle almış olduğu mahkumiyet hükmü henüz kesinleşmeyen davacının, bu aşamada 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 48. maddesinin (A/5) bendinde yer alan, “kaçakçılık suçlarından mahkum olmamak” şartını taşımadığından söz edilemeyeceğinden, bu nedenle arama kurtarma teknisyeni kadrosuna atamasının yapılmamasına ilişkin dava konusu işlemde hukuka uyarlık, aksi yönde verilen İdare Mahkemesi kararında da hukuki isabet bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, davacının temyiz isteminin kabulü ile Mahkeme kararının bozulmasına, yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın İdare Mahkemesine gönderilmesine, bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (onbeş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere 22/10/2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.