Danıştay Kararı 12. Daire 2014/7668 E. 2014/5994 K. 30.09.2014 T.

12. Daire         2014/7668 E.  ,  2014/5994 K.

T.C.
D A N I Ş T A Y
ONİKİNCİ DAİRE
Esas No : 2014/7668
Karar No : 2014/5994

Davacı: …
Davalı: …

Davanın Özeti: Avukat olan davacı tarafından, Adalet Bakanlığının 07.08.2014 tarihli “Avukatlık Mesleğinden İdari Yargı Hakim Adaylığına Geçmek İsteyenler İçin Yapılacak Yazılı Sınav İlanı” ile bu ilana dayalı olarak 26.10.2014 tarihinde uygulanacak sınavın iptali ve öncelikle yürütülmesinin durdurulması ; dava konusu işlemlere dayanak alınan 2802 sayılı Hakimler ve Savcılar Kanununun değişik 8. maddesinin birinci fıkrasının (k) bendinin Anayasaya aykırılığı nedeniyle iptali için Anayasa Mahkemesine başvurulması istenilmektedir.

Danıştay Tetkik Hâkimi: …
Düşüncesi: Davanın görev yönünden reddedilerek, dosyanın Ankara İdare Mahkemesine gönderilmesi gerektiği düşünülmüştür.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Onikinci Dairesince 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 3622 sayılı Kanunla değişik 14. maddesi uyarınca Tetkik Hakimi …’in açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği düşünüldü:
2575 sayılı Danıştay Kanunu’nun 24. maddesinde,ilk derece mahkemesi olarak Danıştay’da görülecek davalar tek tek belirlenmiş olup; aynı maddenin 1-c bendinde, bakanlıkların düzenleyici işlemleri ile kamu kuruluşları veya kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarınca çıkarılan ve ülke çapında uygulanacak düzenleyici işlemlere karşı açılacak iptal ve tam yargı davalarını Danıştay’ın ilk derece mahkemesi olarak karara bağlayacağı düzenlenmiştir.Bu düzenleme uyarınca bir davanın ilk derece mahkemesi olarak Danıştay’da karara bağlanabilmesi için, dava konusu işlemin düzenleyici nitelikte bir idari işlem olması gerekmektedir.
2576 sayılı Bölge İdare Mahkemeleri, İdare Mahkemeleri ve Vergi Mahkemelerinin Kuruluşu ve Görevleri Hakkında Kanun’un 3410 sayılı Kanun ile değişik 5. maddesinde; idare mahkemelerinin, vergi mahkemelerinin görevine giren davalarla ilk derecede Danıştay’da çözümlenecek olanlar dışındaki dava ve işlerin yanısıra özel kanunlarda Danıştay’ın görevli olduğu belirtilen ve 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu ile idare mahkemelerinin görevli kılınmış bulunduğu davaları çözümleyeceği hükme bağlanmıştır.
11.09.2014 tarihli ve 29116 mükerrer sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe konulan 6552 sayılı Kanunun 96. maddesiyle, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’na 20/A maddesinden sonra gelmek üzere “20/B maddesi ” eklenmiş ve bu madde ile “Millî Eğitim Bakanlığı ile Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi tarafından yapılan merkezî ve ortak sınavlar, bu sınavlara ilişkin iş ve işlemler ile sınav sonuçları hakkında açılan davalara ilişkin ivedi yargılama usulünde uygulanacak esaslar” kurala bağlanmıştır.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 43. maddesinin 1. fıkrasında; idare ve vergi mahkemelerinin idari yargının görev alanına giren bir davada görevsizlik veya yetkisizlik sebebiyle davanın reddine karar verilirse dosyayı Danıştay’a veya görevli ve yetkili idare veya vergi mahkemesine gönderecekleri, anılan fıkranın (a) bendinde; görevsizlik sebebiyle gönderilen dosyalarda Danıştay’ın davayı görevi içinde görmezse dosyanın yetkili ve görevli mahkemeye gönderilmesine karar vereceği, aynı maddenin 3. fıkrasında ise, Danıştay ve bölge idare mahkemesince görev ve yetki uyuşmazlıkları ile ilgili olarak verilen kararların kesin olduğu hükmüne yer verilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden; Avukat olan davacı tarafından Adalet Bakanlığının 07.08.2014 tarihli “Avukatlık Mesleğinden İdari Yargı Hakim Adaylığına Geçmek İsteyenler İçin Yapılacak Yazılı Sınav İlanı” ile bu ilana dayalı olarak 26.10.2014 tarihinde uygulanacak sınavın iptali ve dava konusu işlemlere dayanak alınan 2802 sayılı Hakimler ve Savcılar Kanununun 8. maddesinin birinci fıkrasının (k) bendinin Anayasaya aykırılığı nedeniyle iptali için Anayasa Mahkemesine başvurulması istemiyle dava açıldığı anlaşılmaktadır.
Düzenleyici işlemler; sürekli, nesnel (objektif), soyut ve genel nitelikte hukuk kurulları koyan, bu kuralları değiştiren veya kaldıran idari işlemlerdir.
Öğreti de de kabul edildiği üzere; sözlük anlamı ile “düzenli hale koymak, düzen vermek, tanzim ve tertip etmek” olarak tanımlanan “düzenleme” kamu hukukunda “kural koyma” ile eş anlamlıdır. Kural ise, hukukta sürekli, soyut, nesnel, genel durumları belirleyen ve gösteren norm olarak tanımlanmaktadır. Yasama organının yasama tasarrufları dışında idare, Anayasa ve yasal düzenlemelerden aldığı yetki ile kural koyma, düzenleme yapma yetkisine sahiptir. Düzenleme yetkisini kullanarak tüzük, yönetmelik, genelge gibi düzenleyici işlemleri yapan idarenin bir işleminin “düzenleyici” nitelik taşıdığının kabul edilebilmesi için, söz konusu işlemin sürekli, soyut, nesnel, genel durumları belirleyen ve gösteren hükümler içermesi, bir başka anlatımla, belirtilen nitelikte kurallar koymuş olması gerekmektedir.
“Kural işlemler” (diğer bir adıyla “genel düzenleyici işlemler”), yukarıda da değinildiği üzere, üst hukuk normuna uygun olarak hukuk düzenine yeni kural getiren, ya da var olan bir kuralı değiştiren veya kaldıran işlemlerdir.
Öte yandan, bazı idari işlemlerin “genel” olmalarına karşın, düzenleyici işlem niteliğinde olmadıklarını da belirtmek gerekir. Bir işlemin kural (düzenleme) olup olmadığı, salt bunları hazırlayanların niteliklerine göre değil, bu işlemlerin içerikleri ve doğurdukları hukuksal sonuçlar da gözönünde bulundurulmak suretiyle saptanmalıdır.
Bakılan olayda, … Bakanlığına ait “www….” internet adresinde “İlan” başlığı ile Bakanlıkça avukatlık mesleğinden adaylığa geçmek isteyenler için yazılı yarışma sınavı ve mülakat ile 9 – 5 dereceli kadrolara 100 idari yargı hakim adayı alınacağı; yazılı yarışma sınavının ÖSYM tarafından 26 Ekim 2014 Pazar günü … yapılacağı; sınavına başvuracak adaylarda 2802 sayılı Hakimler ve Savcılar Kanununun değişik 8. maddesinde öngörülen şartların aranacağı;anılan sınava ilişkin diğer hususlar ile sınav organizasyonunun ve uygulanmasının tamamen ÖSYM’nin sorumluluğunda gerçekleştirilecek olması nedeniyle sınav başvurusu ve sınav sonuçlarının açıklanmasına dair hususlar da belirtilerek ilanın sonunda “DUYURULUR” ibaresine yer verildiği anlaşılmış olup; davacı tarafından iptali istenilen “Avukatlık Mesleğinden İdari Yargı Hakim Adaylığına Geçmek İsteyenler İçin Yapılacak Yazılı Sınav İlanı”nın dayanağı ve üst hukuk normu olan 2802 sayılı Hakimler ve Savcılar Kanunu ile verilen yetkiye dayanılarak bu sınava ilişkin hukuk düzenine yeni bir kural getiren, ya da var olan bir kuralı değiştiren veya kaldıran genel düzenleyici bir işlem olmadığı gibi, avukat mesleğinde iken idari yargı hakim adaylığına geçmek isteyen adaylara Adalet Bakanlığının internet sitesinden yapılan bir “İlan” niteliğinde; bir başka ifadeyle, sınav ilanının Bakanlığının internet sitesinden ilgililere “duyurulması”na ilişkin bir idari işlem olduğu açıktır.
Bu duruma göre; ülke çapında uygulanacak genel düzenleyici bir işlem niteliğinde olmayan dava konusu işlemlere karşı açılan iş bu davanın, 2575 sayılı Kanunun 24/1-c maddesi kapsamında ilk derece mahkemesi olarak Danıştay’da görülecek davalar arasında yer almaması nedeniyle genel görevli idari yargı mercii olan idare mahkemesinde görülüp çözümlenmesi gerekmektedir.
Açıklanan nedenlerle davanın görev yönünden reddine, dosyanın 2577 sayılı Kanunun 43/1-a ve 33/3. maddeleri uyarınca davayı çözümlemeye yetkili ve görevli olan Ankara İdare Mahkemesi’ne gönderilmesine, 30.09.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.