Danıştay Kararı 12. Daire 2014/4810 E. 2015/6919 K. 16.12.2015 T.

Danıştay 12. Daire Başkanlığı         2014/4810 E.  ,  2015/6919 K.

T.C.
D A N I Ş T A Y
ONİKİNCİ DAİRE
Esas No : 2014/4810
Karar No : 2015/6919

Temyiz İsteminde Bulunan (Davalı):
Vekili :
Karşı Taraf (Davacı) :
Vekili :

İstemin Özeti : … 6. İdare Mahkemesince verilen … tarihli ve … sayılı kararın, dilekçede yazılı nedenlerle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : İstemin reddi gerektiği savunulmaktadır.
Danıştay Tetkik Hâkimi :
Düşüncesi : Kararın, dava konusu işlemin iptaline ilişkin kısmının onanması, işlem nedeniyle mahrum kalınan sosyal ve özlük haklarının dava tarihi olan 05.10.2012 tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faiziyle birlikte ödenmesi isteminin kabulüne ilişkin kısmının ise bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onikinci Dairesince işin gereği görüşüldü:
Dava, davacı tarafından, davalı idarenin taşra teşkilatında bulunan işyerlerinin 4857 sayılı İş Kanunu’na tabi daimi işçi statüsünde 285 adet eleman ihtiyacının karşılanması amacıyla 27.08.2012, 29.08.2012 ve 01-02.09.2012 tarihlerinde yapılan sözlü mülakat sınavlarının iptaline ilişkin … tarih ve … sayılı Genel Müdürlük Olur’unun iptali ile mahrum kalınan sosyal ve özlük haklarının dava tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine hükmedilmesi istemiyle açılmıştır.
İdare mahkemesince, Elektrik İletim Anonim Şirketi’nin taşra teşkilatındaki ihtiyacını karşılamak için, Kamu Kurum ve Kuruluşlarına İşçi Alınmasında Uygulanacak Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik hükümleri uyarınca 27-29/08/2012, 01-02/09/2012 tarihlerinde yapılan ve davacının katılarak başarılı olduğu “285 adet eleman Alımı Sözlü/Mülakat Sınavının” iptal edilmesine ilişkin dava konusu işlemde düzenli idare ve hukuki belirlilik ilkelerine ve hukuka uygunluk bulunmadığı, Anayasa’nın 125. maddesinin son fıkrası hükmü gereğince idare kendi işlem ve eylemlerinden kaynaklanan zararları karşılamakla yükümlü bulunduğundan, dava konusu işlem nedeniyle davacının yoksun kaldığı sosyal ve özlük haklarının davalı idarece davacıya ödenmesi gerektiği gerekçesiyle dava konusu işlemin iptali ile işlem nedeniyle mahrum kalınan sosyal ve özlük haklarının dava tarihi olan 05.10.2012 tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faiziyle birlikte davalı idarece davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
Davalı idare tarafından, mahkeme kararının hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek temyizen incelenip bozulması istenilmektedir.
İdare ve vergi mahkemeleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin bulunması halinde mümkün olup, temyize konu mahkeme kararının, dava konusu işlemin iptaline ilişkin kısmında 49. maddede belirtilen bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından bu kısma yönelik temyiz istemi yerinde görülmemiştir.
Kararın davacının tazminat isteminin kabulüne ilişkin kısmına gelince;
Dava konusu edilen ve mahkeme tarafından iptal edilen işlemin, sınav sonucu yapılan atamalar olmayıp doğrudan sınavın iptaline yönelik işlem olduğu, olayda sınavın açıklanmasının ardından sınavı kazanan adayların daimi işçi statüsünde açıktan atanmalarının (sonradan tamamlayacakları belgelerde çalıştırılmalarında sakınca görüldüğü takdirde görevlerine son verilmek kaydıyla) 04.09.2012 tarihli Genel Müdürlük onayı ile uygun görüldüğü, dolayısıyla açıktan atamalar yapılmış olsa da, sınavı kazanan adayların göreve başlayabilmek için gerekli evrakları hazırlayıp atandıkları yere başvurmaları ve idarece yapılacak değerlendirme sonucunda göreve başlatılacakları, atama işleminin bu aşamada tamamlanacağı ve bu işlemlerin de belli bir zaman alacağı açıktır.
Sınavda başarı gösterenlerin ilanından kısa bir süre sonra sınavın iptal edildiği, bu işleme karşı açılan davalarda yürütmenin durdurulması kararları verildiği, bunun üzerine TEİAŞ Genel Müdürlüğü Yönetim Kurulunun 20.12.2012 tarih ve 26-532 sayılı kararıyla, söz konusu yürütmenin durdurulması kararlarının ilan edilen bütün listeyi kapsayacak şekilde uygulanarak sınavı kazanan kişilerin tümüne tebligat yapılması hususunda gerekli işlemlerin yapılmasına karar verildiği, bu kapsamda tüm adayların atamaları yapılarak 2013 yılının Ocak ayı içerisinde işe başlatıldıkları görülmektedir.
Bu durumda davacının, sınav sonucunun ilanı sonrasında göreve başlayabilmesi için her halükarda belli bir süre gerektiğinden ve sınav sonucunun ilan edildiği tarih ile yürütmenin durdurulması kararları sonrası alınan Yönetim Kurulu kararı uyarınca göreve başlatıldığı tarih arasındaki sürenin göreve başlayabilmesi için gereken makul bir süre olduğu anlaşıldığından, dava konusu işlem nedeniyle davacının parasal hak kaybının söz konusu olmadığı ve tazminat isteminin reddi gerektiği sonucuna varıldığından mahkeme kararının tazminat isteminin kabulüne ilişkin kısmında hukuki isabet bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, davalı idarenin temyiz isteminin kısmen kabulü ile idare mahkemesi kararının, davacının tazminat isteminin kabulüne ilişkin kısmının bozulmasına, temyiz isteminin kısmen reddi ile dava konusu işlemin iptaline ilişkin kısmının onanmasına, bozulan kısım hakkında yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın idare mahkemesine gönderilmesine, bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (onbeş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 16/12/2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.