Danıştay Kararı 12. Daire 2014/1852 E. 2015/6399 K. 02.12.2015 T.

Danıştay 12. Daire Başkanlığı         2014/1852 E.  ,  2015/6399 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONİKİNCİ DAİRE
Esas No : 2014/1852
Karar No : 2015/6399

Kararın Düzeltilmesini İsteyen(Davalı):
Vekili : Av.
Karşı Taraf (Davacı) :
Vekili :

İstemin Özeti : Danıştay Onikinci Dairesince verilen 19.11.2013 tarihli ve E:2009/2568, K:2013/8253 sayılı kararın, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 54. maddesi uyarınca düzeltilmesi istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : İstemin reddi gerektiği savunulmaktadır.
Danıştay Tetkik Hâkimi :
Düşüncesi : Dava konusu işlemin dayanağı olan soruşturma dosyası ve dava konusu olay hakkındaki ceza mahkemesi dosyası getirtilerek içerisinde yer alan bilgi-belgeler, ifadeler ve 18.10.2010 tarihli Sayıştay emekli uzman denetçileri tarafından hazırlanan rapor birlikte incelenerek dava konusu aylıktan kesme işlemleri hakkında bir karar verilmesi gerektiğinden mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onikinci Dairesince işin gereği görüşüldü:
23.05.2013 tarihli ve 28655 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6475 sayılı Posta Hizmetleri Kanunun 3. maddesinin birinci fıkrasının (y) bendinde, “PTT: Posta ve Telgraf Teşkilatı Anonim Şirketi” olarak tanımlanarak; “Değiştirilen ve yürürlükten kaldırılan hükümler ile atıflar” başlıklı 31. maddesinin üçüncü fıkrasında, T.C. Posta ve Telgraf Teşkilatı Genel Müdürlüğü’ne yapılan atıfların PTT’ye yapılmış sayılacağı hükmüne yer verildiğinden, “Posta ve Telgraf Teşkilatı Anonim Şirketi” davalı idare kabul edilerek işin esasına geçildi.
Dava, … Başkanlığı’nda mevzuat ve büro şube müdürü olarak görev yapan davacının, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 125/C maddesinin (a) ve (ı) bentleri uyarınca ayrı ayrı “1/30 oranında aylıktan kesme cezası” ile cezalandırılmasına ilişkin 29.5.2008 tarihli işlemin iptali istemiyle açılmıştır.
… 1. İdare Mahkemesinin … tarihli, … sayılı kararı ile dava dosyasına ekli soruşturma raporu ve diğer bilgi ve belgelerin incelenmesinden, davacının 1.8.2001 tarihinden itibaren Sicil Şubesi Müdürü, 06.01.2005 tarihinden itibaren İdari İşler Şubesi Müdürü, 17.1.2006 tarihinden itibaren Tahakkuk Şube Müdürü, 18.06.2007 tarihinden itibaren de Mevzuat ve Büro Hizmetleri Şube Müdürlüğü’ne asil olarak atandığı, kimlik kartı ihalesine ilişkin teknik şartnamenin hazırlanmasında görevlendirilmesine rağmen, ihale konusu kimlik kartlarının sorumlu Sicil Şube Müdürü A.T. tarafından 09.06.2006 tarihli tutanağa göre teslim alındığının anlaşıldığı, dolayısıyla ihale konusu malzemenin eksik teslim alınmasında davacı üzerine yüklenilecek hukuki bir sorumluluğun bulunmadığı, davacı hakkında ileri sürülen diğer iddialarla ilgili hukuken geçerli somut bir tespit olmadığı sonucuna varıldığından, söz konusu suçlamalara dayalı olarak tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
Danıştay Onikinci Dairesi’nin 19.11.2013 tarihli, E:2009/2568, K:2013/8253 sayılı kararıyla İdare Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.
Davalı idare tarafından, karar düzeltme isteminin kabulü ile dairemiz kararının kaldırılarak idare mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmesi istenilmektedir.
Davalı idarenin kararın düzeltilmesi istemini içeren dilekçede ileri sürdüğü sebepler, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 54. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendi uyarınca, dairemiz kararının düzeltilmesini gerektirecek nitelikte bulunduğundan, kararın düzeltilmesi istemi kabul edilerek anılan kararın kaldırılmasından sonra uyuşmazlığın esası yeniden incelendi;
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 125/C-a maddesinde, “Kasıtlı olarak; verilen emir ve görevleri tam ve zamanında yapmamak, görev mahallinde kurumlarca belirlenen usul ve esasları yerine getirmemek, görevle ilgili resmi belge, araç ve gereçleri korumamak, bakımını yapmamak, hor kullanmak” ve aynı Kanun’un 125/C-ı maddesinde, “Hizmet içinde Devlet memurunun itibar ve güven duygusunu sarsacak nitelikte davranışlarda bulunmak” aylıktan kesme cezasını gerektiren eylemler olarak belirtilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden, davacıya isnat edilen fiillerden ilki, “Hizmet içinde Devlet memurunun itibar ve güven duygusunu sarsacak nitelikte davranışlarda bulunmak” olarak görüldüğü ve hakkında 657 sayılı Kanun’un 125/C-ı maddesi gereğince aylıktan kesme cezası ile cezalandırıldığı, ikinci olarak da “Kasıtlı olarak; verilen emir ve görevleri tam ve zamanında yapmamak, görev mahallinde kurumlarca belirlenen usul ve esasları yerine getirmemek, görevle ilgili resmi belge, araç ve gereçleri korumamak, bakımını yapmamak, hor kullanmak” nedeniyle de yine aynı Kanun’un 125/C-a maddesi uyarınca aylıktan kesme cezasıyla cezalandırılması üzerine dava konusu işlemle ayrı ayrı 1/30 oranında aylıktan kesme cezasıyla cezalandırıldığı anlaşılmaktadır.
Bakılan davada, mahkemece yukarıda anılan gerekçe ile ve 657 sayılı Kanun’un 125/C-a maddesi kapsamındaki fiil için de bir değerlendirme yapılmaksızın dava konusu işlemin iptaline karar verildiği görülmekte ise de; davacı ve diğer ilgililer hakkında zimmet, zimmete azmettirme, kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliğe azmettirme suçlarından dolayı açılan davada, … 10. Ağır Mahkemesi’nin … tarihli ve … sayılı kararında, sanık davacı … ve ….’nun olay tarihinde görevli oldukları sırada yasa hükümlerine aykırı olarak malzeme teslimi ve saklanmasını yapmayarak memuriyet görevini ihmal suçunu işledikleri iddia, savunma, tanık beyanları, dosyada mevcut tutanaklar ve tüm dosya kapsamıyla sabit görüldüğünden eylemine uyan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 6086 sayılı Kanun’la değişik 257/2 fıkrası gereğince takdiren 3 ay hapis cezası ile mahkumiyetlerine, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, sanıklardan … hakkında ayrıca resmi belgede sahtecilik, sanık davacı …’nun zimmete azmettirme, ve sahtecilik suçuna azmettirme ve sanık …’da keza sahteciliğe azmettirme ve zimmet suçlarını işlediklerinden bahisle tecziyeleri için kamu davası açılmış ise de sanıkların atılı işbu suçu işlediğine dair mücerret iddiadan başka mahkumiyetine yeterli nitelik ve derecede delil ve emare elde edilemediğinden sanıkların bahse konu mahkumiyet dışındaki işbu suçlardan ayrı ayrı beraatlerine karar verildiği ve söz konusu kararın 11.03.2011 tarihinde kesinleştiği görülmektedir.
Bu duruma göre, dava konusu işlemin dayanağı olan soruşturma raporu ekleriyle birlikte, ceza mahkemesi dosyası getirtilerek … 10. Ağır Mahkemesi’nin … tarihli ve … sayılı kararı ve bu dosya içerisinde yer alan bilgi-belgeler, ifadeler ve 18.10.2010 tarihli Sayıştay emekli uzman denetçileri tarafından hazırlanan rapor birlikte değerlendirilerek dava konusu disiplin cezası verilmesine ilişkin işlemlerin her biri hakkında ayrı ayrı değerlendirme yapılarak karar verilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.
Açıklanan nedenlerle, davalı idarenin temyiz isteminin kabulü ile mahkeme kararının bozulmasına, yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın idare mahkemesine gönderilmesine 02/12/2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.