Danıştay Kararı 12. Daire 2013/6822 E. 2014/1612 K. 13.03.2014 T.

12. Daire         2013/6822 E.  ,  2014/1612 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONİKİNCİ DAİRE
Esas No : 2013/6822
Karar No : 2014/1612

Temyiz İsteminde Bulunan (Davacı): …
Karşı Taraf (Davalı): …
Vekili:

İsteminÖzeti: … İdare Mahkemesince verilen … tarihli ve E:…; K:… sayılı kararın, dilekçede yazılı nedenlerle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

Savunmanın Özeti: İstemin reddi gerektiği savunulmaktadır.

Danıştay Tetkik Hâkimi: …
Düşüncesi: Temyize konu kararın bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Onikinci Dairesince işin gereği düşünüldü:
Dava; …Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’na “Sosyal Yardım ve İnceleme” görevlisi alımı için başvuruda bulunan ve yapılan mülakatta başarılı olan davacının, işe alınma talebinin kabul edilmemesine ilişkin … Bakanlığı Sosyal Yardımlar Genel Müdürlüğünün … tarihli ve …sayılı işleminin iptali istemiyle açılmıştır.
İdare Mahkemesince, davanın görev yönünden reddine karar verilmiştir.
Davacı tarafından, mahkeme kararının hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek temyizen incelenip bozulması istenilmektedir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 2. maddesinde; iptal davalarının, idari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılacağı hükme bağlanmıştır. İptal davasına konu edilebilecek işlemler, idari makamların idare işlevine ilişkin olarak tesis ettikleri, muhatapları yönünden çeşitli hak ve yükümlülükler doğuran tek yanlı irade açıklamalarıdır.
5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanununun 1.maddesine göre iş mahkemeleri; İş Kanununa göre işçi sayılan kimselerle (anılan Kanunda işçi, bir iş sözleşmesine dayanarak çalışan gerçek kişi olarak tanımlanmıştır) işveren veya işveren vekilleri arasında iş akdinden veya iş Kanununa dayanan her türlü hak iddialarından doğan hukuk uyuşmazlıklarının çözülmesi ile görevli mahkemelerdir.
3294 sayılı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Kanunun “Vakıflar” başlıklı 7. maddesinde “Bu Kanunun amacına uygun faaliyet ve çalışmalar yapmak ve ihtiyaç sahibi vatandaşlara nakdî ve aynî yardımda bulunmak üzere her il ve ilçede sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakıfları kurulur. Mülkî idare amirleri vakfın tabii başkanı olup, illerde belediye başkanı, defterdar, il millî eğitim müdürü, il sağlık müdürü, il tarım müdürü, il sosyal hizmetler ve çocuk esirgeme kurumu müdürü ve il müftüsü; ilçelerde belediye başkanı, mal müdürü, ilçe millî eğitim müdürü, Sağlık Bakanlığının ilçe üst görevlisi, varsa ilçe tarım müdürü ve ilçe müftüsü vakfın mütevelli heyetini oluşturur. Ayrıca her faaliyet dönemi için, il dahilindeki köy ve mahalle muhtarlarının valinin çağrısı üzerine yapacağı toplantıya katılanların salt çoğunluğuyla kendi aralarından seçecekleri birer muhtar üye ile ilde kurulan ve bu Kanunda belirtilen amaçlara yönelik faaliyette bulunan sivil toplum kuruluşlarının yöneticilerinin kendi aralarından seçecekleri iki temsilci ve hayırsever vatandaşlar arasından il genel meclisinin seçeceği iki kişi; ilçe dahilindeki köy ve mahalle muhtarlarının kaymakamın çağrısı üzerine yapacağı toplantıya katılanların salt çoğunluğu ile kendi aralarından seçecekleri birer üye ile ilçede kurulu ve bu Kanunda belirtilen amaçlara yönelik faaliyette bulunan sivil toplum kuruluşlarının yöneticilerinin kendi aralarından seçecekleri bir temsilci ve hayırsever vatandaşlar arasından il genel meclisinin seçeceği iki kişi mütevelli heyetinde görev alırlar. İl veya ilçede bu Kanunda belirtilen amaçlara yönelik faaliyette bulunan sivil toplum kuruluşu olmaması halinde, hayırsever vatandaşlar arasından il genel meclisinin seçeceği üçüncü bir kişi daha mütevelli heyetinde görev yapar. Vakıf senetleri mahallin en büyük mülki idare amiri tarafından Medeni Kanundaki hükümlere göre tescil ettirilir” hükmüne yer verilmiştir.
Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıflarında çalışan personelin nitelikleri, işe alınmaları, çalışma şartları, aylıkları ve diğer özlük hakları bakımından uygulama birliğinin sağlanabilmesi amacıyla hazırlanan ve Fon Kurulunun 16/02/2012 tarihli ve 2012/1 sayılı kararı ile uygun görülen “Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıfları Personelinin Norm Kadro Standartları, Nitelikleri, Özlük Hakları ve Çalışma Şartlarına İlişkin Esaslar”la vakıfların norm kadro sayıları belirlenmiş; aynı Esasların “Personel İstihdamı” başlıklı 8.maddesinde, personelin işe alınmasının mütevelli heyet kararı ve Sosyal Yardımlar Genel Müdürlüğünün işe alım koşullarının uygunluğu bakımından yapacağı kontrol sonrasında uygun görüşü ile yapılacağı ve yine bu şekilde işe başlatılacağı belirtilmiş; 13.maddesinde ise Genel Müdürlüğün vakıf personelini görevle ilgili organizasyonlarda görevlendirebileceği, bu durumda katılımın zorunlu olduğu kuralı getirilmiştir.
Dava dosyasının incelenmesinden; … Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfına “Sosyal Yardım ve İnceleme” görevlisi alımı için başvuruda bulunan ve yapılan mülakatta başarılı olan ve … Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı Mütevelli Heyetinin 05.06.2012 tarihli ve 23/4-1 sayılı kararı işe alınması uygun görülen davacının işe alınma talebinin kabul edilmemesine ilişkin Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Sosyal Yardımlar Genel Müdürlüğünün 15.06.2012 tarihli ve 56393 sayılı işleminin iptali istemiyle bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Bilindiği üzere, idari makamlar dışındaki organlar tarafından yapılan bazı işlemlerin idari işlemler olarak kabul edilmeleri, idare işlevinin yapısal anlamda idarenin dışında kalan organlarca da yürütülebilen bir faaliyet olmasından kaynaklanmaktadır. Bu bağlamda, bu faaliyetin yürütülmesini sağlayan işlemlerin gördükleri işlev açısından idari işlemler olarak nitelendirilmesinde işlevsel ölçütten yararlanılması zorunludur.
Bu duruma göre, davacının … Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfına “Sosyal Yardım ve İnceleme” görevlisi olarak göreve başlatılmasının uygun görülmemesine ilişkin … Bakanlığı Sosyal Yardımlar Genel Müdürlüğünün … tarihli ve … sayılı dava konusu işleminin idari bir işlem olduğu ve uyuşmazlığın görüm ve çözümünün idari yargının görev alanında bulunduğu sonucuna varılmış olup, uyuşmazlığın diğer ilk inceleme konuları bakımından incelendikten sonra işin esasına girilerek bir karar verilmesi gerekirken davanın görev yönünden reddine ilişkin kararda hukuki isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, davacının temyiz isteminin kabulü ile mahkeme kararının bozulmasına, yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın idare mahkemesine gönderilmesine, bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (onbeş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere 13/03/2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.