Danıştay Kararı 12. Daire 2013/3112 E. 2014/2759 K. 16.04.2014 T.

12. Daire         2013/3112 E.  ,  2014/2759 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONİKİNCİ DAİRE
Esas No : 2013/3112
Karar No : 2014/2759

Temyiz İsteminde Bulunan (Davacı) : …
Vekili: …
Karşı Taraf (Davalı): …
Vekili: …

İstemin Özeti: …. İdare Mahkemesince verilen … tarihli ve E:…; K:… sayılı kararın, dilekçede yazılı nedenlerle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

Savunmanın Özeti: İstemin reddi gerektiği savunulmaktadır.

Danıştay Tetkik Hâkimi: …
Düşüncesi: Dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığından davanın reddi yolunda verilen idare mahkemesi kararında da hukuki isabet görülmemiştir. Anılan kararın bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Onikinci Dairesi’nce dosyanın tekemmül ettiği görüldüğünden yürütmenin durdurulması istemi hakkında karar verilmesine gerek görülmeyerek işin gereği düşünüldü:
Dava; 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 4/C maddesi kapsamında görev yapan davacının hizmet sözleşmesinin sona erdirilmesine ilişkin … tarihli ve … sayılı davalı idare işleminin iptali ve bu işlem nedeniyle yoksun kaldığı mali haklarının yasal faiziyle birlikte tazmini istemiyle açılmıştır.
İdare Mahkemesince, davacının soruşturmaya konu olumsuz tutum ve davranışı nedeniyle disiplin cezası alması karşısında, idareye tanınan takdir yetkisinin sözleşmenin feshi yolunda kamu yararı ve hizmet gereklerine uygun olarak kullanıldığı sonucuna varıldığından dava konusu işlemde hukuka aykırılık görülmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı tarafından, mahkeme kararının hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek temyizen incelenip bozulması istenilmektedir.
Bakanlar Kurulunun sözleşmeli personel istihdamıyla ilgili 20.12.2010 tarihli ve 2010/1212 sayılı Kararnamesi ile Türkiye istatistik Kurumunda 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 4. maddesinin (C) fıkrasına göre geçici personel olarak sözleşmeli çalıştırılmasına ilişkin usul ve esaslar belirlenmiştir.
Öte yandan, davacı ile davalı kurum arasında imzalanan 05.01.2011-23.12.2011 tarihleri arasını kapsayan ve 12 maddeden oluşan “1 yıldan az süreli istihdam edilecek Geçici Personel Hizmet sözleşme”sinin 6.maddesinde de; “2010/1212 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı gereğince istihdam edilecek sözleşmeli personelin sözleşmesi;
a) Devlet memurları için çeşitli kanun tüzük ve yönetmelik hükümlerinde suç sayılan ve/veya disipline aykırı fiil ve hareketleri işlediğinin tespit edilmesi,
b)…,
halinde sona erdirilir.” düzenlemesi yer almaktadır.
Dava dosyasının incelenmesinden; davacının 21.09.2001 tarihinde davalı idarede sözleşmeli geçici personel olarak çalışmaya başladığı, … bölge Müdürlüğünde çalışan bazı personeller hakkında gayri ahlaki davranışta bulunmak ve ggörevlendirmelerde eşit davranmamak iddiasıyla ilgili olarak başlatılan inceleme kapsamında davacının davacının amiri ile arasında geçtiğini ileri sürdüğü bir takım konuşmaları çalışma arkadaşları ile paylaşarak kurumun çalışma huzurunu bozduğundan bahisle 657 sayılı Yasa’nın 125/C(ı) maddesi uyarınca ve bir alt ceza uygulanarak … tarihli ve …sayılı işlemle “kınama” cezası ile cezalandırıldığı ve daha sonrasında dava konusu işlemle sözleşmesi sona erdirilerek görevine son verildiği ve bu işlemin iptali istemiyle bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Dosyada mevcut olan soruşturma kapsamında alınan ifadelerin bir bütün olarak değerlendirilmesinden; davacıya isnat edilen fiilin içerik ve gerçeklik bakımından çalışma huzurunu bozacak nitelikte bulunmadığı, kurumun çalışma huzurunun bozulmuş olduğu kabul edilse bile bu durumun davacı ile ilişkilendirilmesinin fiili gerçekliğe uygun düşmediği, zira davacının amirinin kendisine bir takım gayri ahlaki sözler sarfederek sözlü tacizde bulunduğu yolundaki beyanları dışında diğer bazı çalışanlar tarafından da başka iddialara ifadelerinde yer verildiği, bunlar dışında görevlendirmelerde adil davranılmadığı yönünden de inceleme yürütülmüş olduğu anlaşılmış, dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığından davanın reddi yolunda verilen idare mahkemesi kararında da hukuki isabet görülmemiştir.
Öte yandan, davacının almış olduğu disiplin cezasına konu fiilinin niteliği irdelenmeksizin sözleşmenin sona erdirilmesi yolunda tesis edilen işlemde, en ağır disiplin cezası olan Devlet memurluğundan çıkarma cezasını gerektiren fiillerle kınama cezasını gerektiren fiiller arasında adil ve makul bir denge gözetilmeksizin her iki durumun da sözleşme feshi nedeni sayılması yönünden de hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
Nitekim, 2014 Yılı için Kamu Kurum ve Kuruluşlarındaki Geçici Mahiyetteki İşleri Yürütmek Üzere Geçici Personel İstihdamı ve Bu Personele Ödenecek Ücretler Hakkında 2013/5762 sayılı Bakanlar Kurulu Kararının “Suç sayılan fiil ve hareketler” başlıklı 13.maddesinde “Çeşitli kanun, tüzük ve yönetmeliklerde devlet memurları için suç sayılan fiil ve hareketler ile yaptırımlar bu Karar gereğince istihdam edilecek geçici personel için de geçerlidir.” düzenlemesine yer verilmiştir.
Açıklanan nedenlerle, davacının temyiz isteminin kabulü ile Mahkeme kararının bozulmasına, yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın İdare Mahkemesine gönderilmesine, kullanılmayan … TL harcın ve artan posta gideri avansının isteği halinde davacı tarafa iadesine, bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (onbeş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere 16/04/2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.