Danıştay Kararı 12. Daire 2012/9224 E. 2015/6071 K. 19.11.2015 T.

Danıştay 12. Daire Başkanlığı         2012/9224 E.  ,  2015/6071 K.

T.C.
D A N I Ş T A Y
ONİKİNCİ DAİRE
Esas No : 2012/9224
Karar No : 2015/6071

Temyiz İsteminde Bulunan (Davalı) : – ANKARA
Vekili :
Karşı Taraf (Davacı) :
Vekili :

İstemin Özeti : .. İli, .. İlçesi, ..Köyü İlköğretim Okulu öğretmeni olarak görev yapan davacının, … 23 Nisan İlköğretim Okulunda görev yaptığı dönemdeki fiili nedeniyle 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 125/C-ı maddesi uyarınca 1/30 oranında aylıktan kesme cezası ile cezalandırılmasına ilişkin 12.06.2003 tarih ve 45569 sayılı işlemin iptali ile maaşından yapılan kesintinin yasal faizi ile birlikte ödenmesi istemiyle açılan davada; davacının söz konusu çalışmaları hizmet içinde yaptığı konusunda somut ve hukuken geçerli bir delil olmadığı, kaldı ki soruşturma dosyasında da eylemin hizmet dışında yapıldığının açık olduğu gibi “Yabancı Dil Eğitimi ve Öğretimi ile Türk Vatandaşlarının Farklı Dil ve Lehçelerin Öğrenilmesi Hakkında Kanun”un, Türk vatandaşlarının günlük yaşamlarında geleneksel olarak kullandıkları farklı dil ve lehçelerin öğrenilmesi için 625 sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanunu hükümlerine tabi olmak üzere özel kurslar açılabileceği hükme bağlanmak suretiyle geleneksel olarak kullanılan farklı dil ve lehçelerin öğrenilmesine ve günlük yaşamda kullanılmasına yasal bir engel bulunmadığından davacının özel yaşamında Kürtçe dil-gramer ve sözlük çalışması yaptığı nedeniyle disiplin cezası verilmesinde hukuka uyarlık görülmediği, 625 sayılı Kanun’a muhalefet ve yasak yayın bulundurmak suçlarından Asliye Ceza ve Sulh Ceza Mahkemelerinde yapılan yargılamalar sonucunda davacı hakkında beraat kararı verildiği görüldüğünden davacıya isnat edilen evinde yasaklanmış ve toplattırılma kararı olan bölücü mahiyette yayın bulunduğu yolundaki eylemin sübut bulunduğundan söz edilemeyeceği, Anayasa’nın 125. maddesinde belirtildiği üzere idare kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlü olduğu, bu nedenle davacının iptal edilen disiplin cezası nedeniyle maaşından yapılan kesintinin ödenmesi gerektiği gerekçeleri ile dava konusu işlemin iptali ile dava konusu disiplin cezası nedeniyle maaşından yapılan kesintinin davanın açıldığı tarih olan 03.11.2003 tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesi yolunda … İdare Mahkemesince verilen … tarihli ve … sayılı kararın temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.
Danıştay Tetkik Hâkimi :
Düşüncesi : Davacının eylemi, “hizmet dışında Devlet memurunun itibar ve güven duygusunu sarsacak nitelikte davranışlarda bulunmak” kapsamında değerlendirilerek işlem tesis edilmesi gerektiği anlaşıldığından, mahkeme kararının bu gerekçeyle onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Onikinci Dairesince işin gereği düşünüldü:
İdare ve vergi mahkemeleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin bulunması halinde mümkündür. İdare mahkemesince verilen karar ve dayandığı gerekçe, hukuk ve usule uygun olup bozulmasını gerektirecek bir sebep de bulunmadığından temyiz isteminin reddi ile anılan kararın onanmasına, temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına, bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (onbeş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere 19/11/2015 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.

(X) KARŞI OY :

Dava, …Köyü İlköğretim Okulu öğretmeni olarak görev yapan davacının, …. 23 Nisan İlköğretim Okulunda görev yaptığı dönemdeki fiili nedeniyle 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 125/C-ı maddesi uyarınca 1/30 oranında aylıktan kesme cezası ile cezalandırılmasına ilişkin işlemin iptali istemiyle açılmıştır.
657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 125/C-ı maddesinde “hizmet içinde devlet memurunun itibar ve güven duygusunu sarsacak nitelikde davranışlarda bulunmak” fiillerinin aylıktan kesme cezasını gerektiren fiil ve hallerde olduğu hükme bağlanmıştır.
Öte yandan 09.08.2002 gün ve 24842 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Çeşitli Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanunun 11. maddesinde Yabancı Dil Eğitim ve Öğretimi Kanunun adının “Yabancı Dil Eğitimi ve Öğretimi ile Türk Vatandaşlarının Farklı Dil ve Lehçelerinin Öğrenilmesi Hakkında Kanun” şeklinde değiştirildiği belirtildikten sonra Kanunun amacından söz edilip, (c) bendinde, Türk vatandaşlarının günlük yaşamlarında geleneksel olarak kullandıkları farklı dil ve lehçelerin öğrenilmesi için 625 sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanunu hükümlerine tabi olmak üzere özel kurslar açılabileceği hükme bağlanmak suretiyle geleneksel olarak kullanılan farklı dil ve lehçelerin öğrenilmesine ve günlük yaşamda kullanılmasına yasal bir engel bulunmamaktadır.
Bakılan davada, davacının da içinde bulunduğu bir grup öğretmenin düzenli olarak belli yerlerde toplantı halinde oldukları, bu toplantılar sırasında belli bir program dahilinde kürtçe dil eğitimi yapıldığı hususu, söz konusu evlerde eğitim dökümanları ve yazı tahtası gibi materyallerin bulunması dolayısıyla sübuta ermiş, ev arama tutanaklarıyla yakalanarak tespit edilen ve dosya içerisinde bir kısmına yer verilen bölücü içerikli dökümanların varlığı dosya içeriğinden anlaşılmakta ve hizmet içinde Devlet memurunun güven ve itibar duygusunu sarsacak nitelikte eylemlerin sübut bulduğundan dava konusu işlemde hukuka aykırılık, mahkeme kararında hukuki isabet bulunmadığından, aksi yönde verilen mahkeme kararının bozulması gerektiği görüşüyle çoğunluk kararına katılmıyoruz.