Danıştay Kararı 12. Daire 2012/7240 E. 2015/6539 K. 07.12.2015 T.

Danıştay 12. Daire Başkanlığı         2012/7240 E.  ,  2015/6539 K.

T.C.
D A N I Ş T A Y
ONİKİNCİ DAİRE
Esas No : 2012/7240
Karar No : 2015/6539

Temyiz İsteminde Bulunan(Davacı):
Karşı Taraf (Davalı) :
Vekili : Av.

İstemin Özeti : … 1. İdare Mahkemesince verilen … tarihli ve … sayılı kararın dilekçede yazılı nedenlerle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : İstemin reddi gerektiği savunulmaktadır.
Danıştay Tetkik Hâkimi :
Düşüncesi : Kararın bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onikinci Dairesince işin gereği görüşüldü:
Dava, Devlet Su İşleri … Bölge Müdürlüğünde araştırmacı olarak görev yapan davacının, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 125/A-a maddesi uyarınca “uyarma” cezası ile cezalandırılmasına dair 28/07/2010 tarih ve P 75854 sayılı işlemin iptali istemiyle açılmıştır.
İdare mahkemesince, davacıya isnat edilen fiillerden sadece davacının görevlendirildiği halde Teknik Personele Yönelik Beton Malzeme Laboratuvarları Deneyleri Kursuna geçerli bir mazereti olmaksızın katılmadığı hususunun sübuta erdiği, diğer isnad edilen fiillerin ise, somut ve hukuken kabul edilebilir tutanaklarla saptanmadığı, kurum amirlerinin davacı hakkındaki subjektif nitelikli gözlemlerine dayandırıldığı, görevli olduğu kursa geçerli bir mazereti olmaksızın katılmayarak görevde kayıtsızlık gösterdiği anlaşılan davacıya, 657 sayılı Kanun’un 125/A-a maddesi uyarınca uyarma cezası verilmesine dair dava konusu işlemde hukuka aykırılık görülmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı tarafından, mahkeme kararının hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek temyizen incelenip bozulması istenilmektedir.
Temyize konu mahkeme kararında, davacıya isnat edilen fiillerden sadece davacının görevlendirildiği halde Teknik Personele Yönelik Beton Malzeme Laboratuvarları Deneyleri Kursuna geçerli bir mazereti olmaksızın katılmadığı hususunun sübuta erdiği, diğer isnad edilen fiillerin ise, somut ve hukuken kabul edilebilir tutanaklarla saptanmadığı, kurum amirlerinin davacı hakkındaki subjektif nitelikli gözlemlerine dayandırıldığı, görevli olduğu kursa geçerli bir mazereti olmaksızın katılmayarak görevde kayıtsızlık gösterdiği anlaşılan davacıya, 657 sayılı Kanun’un 125/A-a maddesi uyarınca uyarma cezası verilmesine dair dava konusu işlemde hukuka aykırılık görülmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği görüldüğünden, bu aşamada davacının, “Teknik Personele Yönelik Beton Malzeme Laboratuvarları Deneyleri Kursuna katılmaması” fiili yönünden bir inceleme yapılmıştır.
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 125/A-a maddesinde, “Verilen emir ve görevlerin tam ve zamanında yapılmasında, görev mahallinde kurumlarca belirlenen usul ve esasların yerine getirilmesinde, görevle ilgili resmi belge, araç ve gereçlerin korunması, kullanılması ve bakımında kayıtsızlık göstermek veya düzensiz davranmak” fiilinin uyarma cezasını gerektiren fiil ve hallerden olduğu, zamanaşımını düzenleyen 127. maddesinde de, “Bu Kanunun 125. maddesinde sayılan fiil ve halleri işleyenler hakkında bu fiil ve hallerin işlendiğinin öğrenildiği tarihten itibaren, a) Uyarma, kınama, aylıktan kesme ve kademe ilerlemesinin durdurulması cezalarında bir ay içinde disiplin soruşturmasına, b) Memurluktan çıkarma cezasında altı ay içinde disiplin kovuşturmasına başlanmadığı takdirde disiplin cezası verme yetkisi zaman aşımına uğrar. Disiplin cezasını gerektiren fiil ve hallerin işlendiği tarihten itibaren nihayet iki yıl içinde disiplin cezası verilmediği takdirde ceza verme yetkisi zamanaşımına uğrar” hükmü yer almaktadır.
Bakılan davada, davacının, 17.03.2008-28.03.2008 tarihleri arasında düzenlenen “Teknik Personele Yönelik Beton Malzeme Laboratuvarları Deneyleri Kursuna” katılmadığı hususunun dava konusu işleme dayanak olarak gösterildiği anlaşılmaktadır.
Bu durumda, dava konusu işleme dayanak fiilin 17.03.2008-28.03.2008 tarihleri arasında işlendiği, dava konusu işlemin 28/07/2010 tarihinde tesis edildiği dikkate alındığında, yukarıda metnine yer verilen düzenlemede öngörülmüş olan iki yıllık zamanaşımı süresi bakımından ceza verme yetkisinin zamanaşımına uğradığı anlaşıldığından, dava konusu işlemde hukuka uyarlık, davanın reddi yolunda verilen temyize konu idare mahkemesi kararında da hukuki isabet bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, davacının temyiz isteminin kabulü ile mahkeme kararının bozulmasına, yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın idare mahkemesine gönderilmesine, bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (onbeş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere 07/12/2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.