Danıştay Kararı 12. Daire 2012/6007 E. 2016/30 K. 19.01.2016 T.

Danıştay 12. Daire Başkanlığı         2012/6007 E.  ,  2016/30 K.

T.C.
D A N I Ş T A Y
ONİKİNCİ DAİRE
Esas No : 2012/6007
Karar No : 2016/30

Temyiz İsteminde Bulunan (Davacı) :
Vekili :
Karşı Taraf (Davalı) :

İstemin Özeti : …2. İdare Mahkemesince verilen …tarihli ve …sayılı kararın, dilekçede yazılı nedenlerle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : İstemin reddi gerektiği savunulmaktadır.
Danıştay Tetkik Hâkimi :
Düşüncesi :Temyiz isteminin kabulü ile temyize konu kararın bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onikinci Dairesince işin gereği görüşüldü:
Dava; …İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nde şef olarak görev yapan davacının 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 125/A-(f,h)maddesi uyarınca uyarma cezası ile cezalandırılmasına ilişkin 03.10.2010 gün ve 2010/1514 sayılı işleminin iptali istemiyle açılmıştır.
İdare Mahkemesince, davacıya isnat edilen fiilin sübuta erdiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı tarafından, mahkeme kararının hukuka aykırı olduğu ileri sürülmekte ve kararın temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 125. maddesinin A-(f) bendinde görevine veya iş sahiplerine karşı kayıtsızlık göstermek veya ilgisiz kalmak, aynı maddenin A-(h) bendinde ise görevin işbirliği içinde yapılması ilkesine aykırı davranışlarda bulunmak, fiililerinin uyarma cezasını gerektirdiği kurala bağlanmıştır.
Dava dosyasının incelenmesinden; davacının …İl Milli Eğitim Müdürlüğü Yatırımlar ve Tesisler Bölüm Şefi olarak görev yaptığı dönemde, Yatırımlar ve Tesisler bölümündeki diğer çalışanlarla arasındaki uyumsuzluğun had safhaya ulaştığı iddiasına ilişkin olarak hazırlanan soruşturma raporunda davacı hakkındaki iddianın sübuta erdiğinden bahisle getirilen teklif uyarınca dava konusu disiplin cezasının tesisi üzerine bu işlemin iptali istemiyle bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Olayda, soruşturma sırasında ifadesine başvurulan davacı ile aynı bölümde çalışan memur E.S’nin ifadesinde, göreve başladığında davacının izne ayrıldığı, sonrasında kendisinin izne ayrıldığı, iddia konusunda çok fazla bir şey bilmediğini beyan ettiği, aynı bölümde memur olarak çalışan M.A’nın ifadesinde, davacının “ben bilmem,başkasına sorun” ve benzeri ifadeler kullandığını beyan ettiği, ifadesine başvurulan şef F.T”nin ise davacı ile aynı bölümde görev yapmadığı, davacının yerine şef olarak görevlendirildikten sonra bölüme geldiği, yine ifadesine başvurulan şube müdürü olarak görev yapan E.C ifadesinde iddia ile ilgili kendisinin bizzat tanık olmadığını, duyduğunu, kendisinin davacı ile uyumsuzluğunun olmadığını beyan ettiği anlaşılmaktadır.
Bu durumda, davacı hakkındaki disiplin cezasına konu, Yatırımlar ve Tesisler bölümündeki diğer çalışanlarla arasındaki uyumsuzluğun had safhaya ulaştığı şeklindeki fiilinin her türlü şüpheden uzak biçimde ve net olarak ortaya konulamadığı, isnat edilen fiilin sübuta ermediği anlaşılmakta olup, disiplin cezası verilmesine ilişkin dava konusu işlemde hukuka uyarlık ve bu işleme karşı açılan davanın reddine ilişkin İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, davacının temyiz isteminin kabulü ile Mahkeme kararının bozulmasına, yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın İdare Mahkemesine gönderilmesine, bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (onbeş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere 19/01/2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.