Danıştay Kararı 12. Daire 2012/5690 E. 2012/8465 K. 13.11.2012 T.

12. Daire         2012/5690 E.  ,  2012/8465 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONİKİNCİ DAİRE
Esas No : 2012/5690
Karar No : 2012/8465

Temyiz İsteminde Bulunan (Davacı): …
Karşı Taraf (Davalı): …

İstemin Özeti: Avukat olarak görev yapan davacının, müvekkili ile görüşmesine haksız şekilde izin vermediğini ve bu işlemi yazılı olarak tesis etmesini istediğinde kendisine hakaret ve küfrettiğini öne sürerek şikayetçi olduğu … A3 Tipi Ceza İnfaz Kurumu 1. Müdürü hakkında yapılan disiplin soruşturması sonucunda verilen “ceza tertibine mahal olmadığı” kararına yaptığı itirazın reddine ilişkin … gün ve … sayılı Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü işleminin iptali istemiyle açtığı davada; kamu görevlilerinin disiplin suçu işlediklerine dair ciddi bir şikayet veya suçlama yapılması halinde ilgili hakkında disiplin soruşturması yapılmasının zorunlu olmasına karşılık, yapılan disiplin soruşturması sonucunda disiplin cezası verilmesine gerek görülmemesi halinde, artık durumun şikayetçiyi değil kamuyu ve soruşturulan kişiyi ilgilendirdiği, soruşturma sonrasında şikayetçinin olayla kişisel, meşru ve güncel menfaat bağının koptuğu, bu durumda soruşturma sonrasında tesis edilen dava konusu işlemin iptali için açılan davada, davacının ehliyetinin bulunmadığı gerekçesiyle davanın ehliyet yönünden reddi yolunda … İdare Mahkemesi’nce verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

Savunmanın Özeti: Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

Danıştay Tetkik Hâkimi: …
Düşüncesi: Memur Disiplin Hukukunda disiplin cezaları, idarenin kendi iç düzenini sağlamak için başvurduğu bir araç olup, kamu görevlilerinin disiplin suçu oluşturabilecek davranışlarından zarar gördüğünü öne süren vatandaşların manevi zararlarının giderilmesine yönelik bir mekanizma niteliği bulunmamaktadır. Nitekim, kamu görevlilerinin hukuka aykırı fiillerinden zarar gören kişilerin Ceza Hukuku ve Borçlar Hukuku hükümlerine göre haklarını arayabilecekleri açıktır.
Bu nedenle, bir disiplin suçu işlendiğine dair ihbar veya şikayetin idareye intikal etmesi halinde, kamu hizmetinin iyi işlemesi ve idarenin bozulan iç düzeninin yeniden tesis edilmesi amacıyla usulüne uygun bir şekilde disiplin soruşturması yapılması ve disiplin cezası verilip verilmeyeceğine karar verilmesi gerekmekte ise de, soruşturma sonucunda tesis edilen ceza işleme karşı şikayetçilerin veya ihbarda bulunanların dava açmakta hukuki menfaatleri bulunmamaktadır.
Öte yandan, disiplin suçunun kasten örtbas edildiğine dair iddia bulunması halinde, bu durumun ayrı bir soruşturma konusu olabileceği tartışmasızdır.
Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin reddedilerek, İdare Mahkemesi kararının belirtilen açıklama ile onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Onikinci Dairesi’nce işin gereği düşünüldü:
İdare ve vergi mahkemeleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin bulunması halinde mümkündür. İdare Mahkemesince verilen karar ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup, bozulmasını gerektirecek bir sebep de bulunmadığından temyiz isteminin reddi ile anılan kararın onanmasına, temyiz giderlerinin istemde bulunan taraf üzerinde bırakılmasına, 13.11.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi.