Danıştay Kararı 12. Daire 2012/1345 E. 2015/5905 K. 12.11.2015 T.

Danıştay 12. Daire Başkanlığı         2012/1345 E.  ,  2015/5905 K.

T.C.
D A N I Ş T A Y
ONİKİNCİ DAİRE
Esas No : 2012/1345
Karar No : 2015/5905

Temyiz İsteminde Bulunan (Davacı) :
Karşı Taraf (Davalı) :

İstemin Özeti : … İdare Mahkemesince verilen … tarihli ve … sayılı kararın, dilekçede yazılı nedenlerle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.
Danıştay Tetkik Hâkimi :
Düşüncesi : Kararın bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onikinci Dairesince işin gereği görüşüldü:
Dava, … Defterdarlığı’nda defterdar yardımcısı olarak görev yapan davacının, vergi haftası etkinlikleri çerçevesinde 25.02.2009 günü … Fen Lisesinde düzenlenen konferans için görevlendirilmesine rağmen programa katılmadığından bahisle 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 125/B-l maddesi uyarınca kınama cezası ile cezalandırılmasına ilişkin 27.03.2009 tarihli ve 428 sayılı işlemin iptali istemiyle açılmıştır.
İdare mahkemesince, olayda, davacı tarafından düzenlenen konferansa defterdara bilgi verilmeksizin davacının katılmadığı açık olduğu gibi konferans başladıktan sonra alınan sevk üzerine akşam saatlerinde alınan sağlık raporunun konferans için yapılan görevlendirmeyi etkisiz hale getirme amacı taşıdığı şüphesi uyandırdığı, bununla birlikte, davacının 2008 yılında da, “hiyerarşiye uygun hareket etme, yıllık izin, sağlık izni, geçici görev, kısa süreli ayrılmalar gibi her türlü görevinizin başından ayrılış ve başladığınızdaki illiyet ve iletişimsizlik, hiçbir konuda istişare etmeme, verilen görevlerin zamanında yapılması, mesaiye riayet ve uyumluluk gibi konularda hassasiyet göstermeyerek tüm iyi niyetlere rağmen başına buyruk davranışlar” sergilediği için uyarıldığı, disiplin cezasına konu olayın gelişimi ve davacıya yönelik daha önce yazılan uyarma yazısı birlikte değerlendirildiğinde, defterdar yardımcısı olarak görev yapan davacının çalışma düzenine aykırı davrandığı kanaatine varılmakta olup, kendi koordinasyonunda düzenlenen konferansa katılmadığından bahisle verilen kınama cezasında hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı tarafından, mahkeme kararının hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek temyizen incelenip bozulması istenilmektedir.
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 125. maddesinin B/l bendinde, “Kurumların huzur, sükun ve çalışma düzenini bozmak” kınama cezasını gerektiren fiil ve haller arasında sayılmaktadır.
Disiplin cezaları, kamu hizmetinin gereği gibi yürütülebilmesi bakımından kamu görevlilerinin mevzuat uyarınca yerine getirmek zorunda oldukları ödev ve sorumlulukları ifa etmemeleri veya mevzuatta yasaklanan fiillerde bulunmaları durumunda uygulanan yaptırımlar olup, memurların özlük hakları üzerinde doğrudan ve önemli sonuçlar doğurmaları sebebiyle subjektif ve bireysel etkileri bulunduğu gibi kamu görevinin gereği gibi sürdürülmesi ve kamu düzeninin sağlanması bakımından objektif ve kamusal öneme sahiptirler.
Bu bakımdan disiplin soruşturmalarının yapılmasında izlenecek yöntem, ceza verilecek fiiller ve ceza vermeye yetkili makam ve kurullar pozitif olarak mevzuatla belirlenmekte, doktrin ve yargısal içtihatlarla da konu ile ilgili disiplin hukuku ilkeleri oluşturulmaktadır. Buna göre, disiplin cezası verilebilmesi için kusurlu halin tespitinden sonra belli yasal süreler içinde ilgili memur hakkında tarafsız bir soruşturmacı görevlendirilerek disiplin soruşturması açılması, yapılacak soruşturmada varsa iddia sahipleri ile olayın açıklığa kavuşması için gerekli tanık ve davacının ifadelerinin alınması, lehe ve aleyhe olan tüm delillerin toplanarak olayın değerlendirilmesi ve ekleriyle birlikte soruşturma raporunun oluşturulması; disipline aykırı davranış olarak tespit edilen eylemin hiçbir şüpheye yer bırakmayacak şekilde ispatlanarak eylemine uygun olan disiplin cezası maddesinin tayini ve uygulanması gerekmektedir.
Dosyanın incelenmesinden, davacının koordinasyonunda vergi haftası etkinlikleri çerçevesinde … Fen Lisesinde davacı, vergi dairesi müdürü ve gelir müdürü vekilinin katılımıyla bir konferans düzenlendiği, 25.02.2009 günü saat 14:00’da yapılacak olan konferansa davacının katılmadığı, disiplin amiri olan defterdar tarafından davacıya görevlendirilmesine rağmen konferansa katılmamasının nedenlerinin sorulduğu, davacı tarafından rahatsız olduğunun beyan edilmesi üzerine, dava konusu işlemle, “saat 14:20 sularında hizmetli personelce sevk kağıdı imzalattırılarak aynı gün saat 18:13’te hastaneye giriş yapıldığı, hastaneye giriş saati dikkate alındığında program gereği verilen görevin yerine getirilmediği, göreve başladığından bu yana, benzer tutum ve davranışlar sergilemesi üzerine hem sözlü hem de yazılı olarak uyarıldığı, buna rağmen idarenin huzur, sükun ve çalışma düzenini bozmaya yönelik uyumsuz, idareye meydan okur ve başına buyruk fevri davranışları devam ettiğinden” bahisle davacıya kınama cezası verildiği, bu cezaya yapılan itirazın reddi üzerine görülmekte olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Bakılan uyuşmazlıkta, davacı hakkında soruşturma açılıp tarafsız bir soruşturmacı tayin edilmeksizin doğrudan savunmasının alındığı ve disiplin amiri tarafından cezanın verildiği görülmektedir.
Bu duruma göre, soruşturma açılmadan, bağımsız bir soruşturmacı tayin edilmeden ve cezaya konu fiili her yönüyle ve şüpheye yer vermeyecek şekilde ortaya konulmadan tesis edilen edilen dava konusu işlemde hukuka uyarlık, davanın reddi yolunda verilen idare mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, davacının temyiz isteminin kabulü ile mahkeme kararının bozulmasına, yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın idare mahkemesine gönderilmesine, bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (onbeş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere 12/11/2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.