Danıştay Kararı 12. Daire 2012/11321 E. 2016/265 K. 27.01.2016 T.

Danıştay 12. Daire Başkanlığı         2012/11321 E.  ,  2016/265 K.

T.C.
D A N I Ş T A Y
ONİKİNCİ DAİRE
Esas No : 2012/11321
Karar No : 2016/265

Temyiz İsteminde Bulunan (Davacı):
Vekili :
Karşı Taraf (Davalı) :
Vekili : Av.

İstemin Özeti : … 2. İdare Mahkemesince verilen … tarihli ve … sayılı kararın, dilekçede yazılı nedenlerle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : İstemin reddi gerektiği savunulmaktadır.
Danıştay Tetkik Hâkimi :
Düşüncesi : Kararın bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onikinci Dairesince işin gereği görüşüldü:
Dava, …. olarak görev yapan davacı tarafından, 25.11.2009 tarihinde yurt çapında uygulanan bir günlük iş bırakma eylemine katıldığından dolayı hakkında yapılan soruşturma sonucu TCDD Personel Yönetmeliği uyarınca kınama cezası ile cezalandırılmasına ilişkin 25.08.2010 gün ve 34 sayılı TCDD Birinci Bölge Disiplin Kurulu Kararının iptali istemiyle açılmıştır.
İdare mahkemesince, kamu görevlilerinin aynı tarihte bir gün süreyle işe gelmemesi şeklinde gerçekleşen eylemin ülkemizdeki demiryolu ulaşım hizmetlerinin dolayısıyla kişilerin seyahat özgürlüğünü önemli ölçüde etkileyeceği, bu çerçevede dava konusu işlem Anayasanın 90. maddesi gereğince iç hukukumuzun bir parçasını oluşturan uluslararası insan hak ve hürriyetlerine dair sözleşmeler ışığında irdelendiğinde de davacı hakkında uygulanan yaptırımın sözleşmeci ülkelere tanınan takdir yetkisi içerisinde demokratik bir toplumda gerekli olduğu ve ölçülülük ilkesini ihlal etmediği Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 11/2 maddesinde ifadesini bulan “başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması amacıyla” ölçülü olarak tesis edildiği, davacının örgütlenme özgürlüğünün esasını etkilemeyeceği kanaatine varılmakla tesis olunan işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı tarafından, mahkeme kararının hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek temyizen incelenip bozulması istenilmektedir.
TCDD Personel Yönetmeliği’nin 100/5 maddesinde, “Kanun, tüzük, yönetmelik, karar, talimat ve emirlerde yazılı olan görevleri haklı veya zorlayıcı bir sebep olmaksızın yerine getirmemek veya eksik olarak yerine getirmek veya mevzuatın uygulanmasını zorunlu kıldığı hususları yapmamak veya yasakladığı işleri yapmak, Bu yüzden Kuruluş zararı meydana gelmişse bir üst derece ceza verilir.” fiilini işleyenlere aylıktan kesme cezası verileceği, 105 maddesinde de, personele verilecek cezalarda ilgili personelin geçmiş hizmetleri sırasındaki olumlu çalışmaları, iyi veya çok iyi derecede sicil almış olması veya olayın meydana geliş nedenlerini dikkate alarak, hafifletici sebeplerin varlığına kanaat getirdikleri takdirde her olayda bu sebepler belirtilmek suretiyle bir aşağı dereceden ceza verebileceği yer almıştır.
Dosyanın incelenmesinden, TCDD Birinci Bölge Müdürlüğünde başrevizör olarak görev yapan davacının, üyesi olduğu sendikanın almış olduğu karar üzerine 25.11.2009 tarihinde bir günlük iş bırakma eylemine katıldığı, hakkında yapılan soruşturma sonucu, TCDD Personel Yönetmeliğinin 100/5 maddesi uyarınca eylemin aylıktan kesme cezası ile cezalandırılması öngörülmüş ise de geçmiş sicillerinin olumlu olduğundan dolayı bir alt ceza uygulamasına gidilerek 25.08.2010 gün ve 34 sayılı işlem ile kınama cezası ile cezalandırıldığı, anılan işleme yapılan itirazın reddi üzerine görülmekte olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Bakılan davada, davacının, parasal hakları ile çalışma şartlarının düzeltilmesine ilişkin taleplerin duyurulabilmesi ve bu konuya yönelik kamuoyu oluşturulabilmesi amacıyla üyesi olduğu sendikanın almış olduğu karar üzerine 25.11.2009 tarihinde toplu olarak ve ülke çapında uygulanan bir günlük iş bırakma eylemine katıldığı ve göreve gitmediği anlaşılmış olup sendikal faaliyet kapsamında bir gün göreve gelmemek fiilinin mazeret olarak kabulü gerektiğinden, TCDD Personel Yönetmeliği’nin 100/5. maddesindeki fiilinin sübuta ermediği sonucuna ulaşılmıştır.
Bu duruma göre, disiplin suçu teşkil etmeyen eylem nedeniyle davacı hakkında tesis edilen işlemde hukuka uyarlık bulunmadığından, bu işleme karşı açılan davanın reddine ilişkin idare mahkemesi kararında hukuki isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, davacının temyiz isteminin kabulü ile mahkeme kararının bozulmasına, yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın idare mahkemesine gönderilmesine, bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (onbeş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere 27/01/2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.