Danıştay Kararı 12. Daire 2010/5239 E. 2013/9337 K. 02.12.2013 T.

12. Daire         2010/5239 E.  ,  2013/9337 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONİKİNCİ DAİRE
Esas No: 2010/5239
Karar No: 2013/9337

Temyiz İsteminde Bulunan(Davalı): …
Vekili: …
Karşı Taraf (Davacı): …

İstemin Özeti: … İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…; K:…sayılı kararın, dilekçede yazılı nedenlerle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

Savunmanın Özeti: Savunma verilmemiştir.

Danıştay Tetkik Hâkimi: …
Düşüncesi: İdare Mahkemesince verilen karar ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup, bozulmasını gerektirecek bir neden de bulunmadığından temyiz isteminin reddi ile anılan kararın onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Onikinci Dairesince işin gereği düşünüldü:
Dava; komiser olarak görev yapan davacının, Emniyet Örgütü Disiplin Tüzüğü’nün 7/B-1 maddesi uyarınca 16 ay uzun süreli durdurma cezasıyla cezalandırılmasına ilişkin 25.09.2008 tarihli Emniyet Genel Müdürlüğü Merkez Disiplin Kurulu kararının iptali istemiyle açılmıştır.
İdare Mahkemesince; dava konusu olayda, 3201 sayılı Emniyet Teşkilatı Kanunu’nun Ek 7. maddesinde yer alan hüküm uyarınca Emniyet Genel Müdürlüğü Merkez Disiplin Kurulu’nun … tarihli kararı ile verilen 16 ay uzun süreli durdurma cezası … tarihli Emniyet Genel Müdürlüğü onayı ile kesinlik kazandığından, cezanın bu tarihte verildiğinin kabulü gerektiği, bu durumda, 657 sayılı Kanun’un 127/ son maddesi uyarınca, suçun işlendiği 03.10.2006 tarihinden itibaren 2 yıl içinde engeç 03.10.2008 tarihinde verilmesi gerekirken ceza yetkisi zamanaşımına uğradıktan sonra 20.10.2008 tarihinde verilen disiplin cezasında hukuka uyarlık görülmediği gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
Davalı idare; işlemin hukuk ve usule uygun olduğunu ileri sürmekte ve İdare Mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulmasını istemektedir.
3201 sayılı Emniyet Teşkilatı Kanunu’nun Ek 5. maddesinde, disiplin kurullarının disiplin cezası verebilecekleri personel ve uygulamaya yetkili oldukları cezalar belirlenmiş, aynı Kanun’un Ek 7. maddesinde de, Genel Müdürlük Merkez Disiplin Kurulu’nun meslekten çıkarma dışındaki kararlarının Emniyet Genel Müdürü’nün onay ile kesinleşeceği hükme bağlanmıştır.
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 127. maddesinin son fıkrasında; disiplin cezasını gerektiren fiil ve hallerin işlendiği tarihten itibaren nihayet iki yıl içinde disiplin cezası verilmediği takdirde ceza verme yetkisinin zamanaşımına uğrayacağı hükmüne yer verilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden; …Emniyet Müdürlüğü kadrosunda komiser olarak görev yapan davacının 03.10.2006 tarihinde, hakim kararı ve gecikmesinde sakınca bulunan hallerde Cumhuriyet savcısının emrini almaksızın, kanunsuz emir vererek gece vakti şüphelinin iş yerinde arama yaptığı ve arama sonrası tutanak düzenlemediği, ayrıca davacının şüphelinin aleyhine delillerin toplanması, muhafaza altına alınması, şüphelinin haklarının korunmasında hatalı ve kusurlu davrandığı hususları sabit bulunarak “hizmet içinde resmi sıfatının gerektirdiği itibar ve güven duygusunu sarsacak eylem ve davranışlarda bulunmak” suçunu işlediğinden bahisle 25.09.2008 tarihli Merkez Disiplin Kurulu kararı ile Emniyet Örgütü Disiplin Tüzüğü’nün 7/B-1 maddesi uyarınca 16 ay uzun süreli durdurma cezası ile cezalandırılmasına karar verilmesi üzerine bakılan davanın açıldığı anlaşılmıştır.
657 sayılı Yasa’nın yukarıda yer verilen 127. maddesinde, cezanın kesinleşme tarihi zamanaşımında esas alınacak tarih olarak öngörülmemiş olup, anılan maddeye göre disiplin cezası verme konusunda mevzuatla yetkili kılınan disiplin amiri veya disiplin kurulunca takdir edilen cezanın verildiği tarihin iki yıllık zamanaşımı süresinin belirlenmesinde dikkate alınması gerektiği açıktır.
Bu durumda; davacının fiilinin 03.10.2006 tarihi olduğu dikkate alındığında Merkez Disiplin Kurulu tarafından davaya konu disiplin cezasının verildiği 25.09.2008 tarihi itibariyle ceza verme yetkisinin zamanaşımına uğramadığı anlaşıldığından, uyuşmazlığın esası incelenerek karar verilmesi gerekirken, Genel Müdür’ün dava konusu Merkez Disiplin Kurulu kararına onay verdiği tarih ceza verme tarihi olarak kabul edilip, ceza verme yetkisinin zamanaşımına uğradığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptali yolunda verilen İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, davalı idarenin temyiz isteminin kabulü ile Mahkeme kararının bozulmasına, yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın İdare Mahkemesine gönderilmesine, bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (onbeş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere 02/12/2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi.