Danıştay Kararı 12. Daire 2010/1494 E. 2013/4059 K. 16.05.2013 T.

12. Daire         2010/1494 E.  ,  2013/4059 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONİKİNCİ DAİRE
Esas No : 2010/1494
Karar No : 2013/4059

Temyiz İsteminde Bulunan(Davalı): …
Karşı Taraf (Davacı): …
Vekili: …

İstemin Özeti: … İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:… ; K:… sayılı kararın, dilekçede yazılı nedenlerle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

Savunmanın Özeti: Savunma verilmemiştir.

Danıştay Tetkik Hâkimi: …
Düşüncesi: Kararın bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Onikinci Dairesince işin gereği düşünüldü:
Dava; … E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda infaz koruma memuru olarak görev yapan davacının, 657 sayılı Kanunun 125/E-g maddesi uyarınca Devlet memurluğundan çıkarma cezası ile cezalandırılmasına ilişkin … tarih ve … sayılı işlemin iptali istemiyle açılmıştır.
İdare Mahkemesince, … Cumhuriyet Başsavcılığı’na İl Merkez Jandarma Komutanlığı tarafından gönderilen 14.02.2008 günlü ihbar yazısında, … E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu … koğuşunda 26.12.2007 tarihinde yapılan aramada ele geçen yasak maddelerin, vardiyada görevli, gözlüklü, zayıf yapılı, daha önce büyük bir ceza infaz kurumunda çalışırken cezaevine yasak hap soktuğu sırada yakalanan infaz koruma memuru tarafından 2007 yılı ocak ayından beri anılan koğuşa sokulduğu, bunun karşılığında banka veya posta aracılığıyla … , … veya … isimli kişilerden birisi tarafından havale yapıldığı ve havale makbuzlarının tehdit unsuru olarak kullanılarak mahkumlardan birine cep telefonu getirmesinin istendiği ifade edilmiş, yapılan soruşturmada… isimli mahkum yakını tarafından davacıya toplamda … .-TL para gönderildiği, bu paranın davacı tarafından alındığı, belirtilen kişinin hükümlü… tercihli ziyaretçisi olduğu, hükümlü … 26.06.2008 günlü ifadesinde, cep telefonunun … isimli infaz koruma memuru tarafından verildiği belirtilmiş olmasına karşın uyuşturucu madde ve yasak eşyanın davacı tarafından cezaevine sokulduğuna, bunun para karşılığı yapıldığına dair hukuken kabul edilebilir somut tespit, bilgi ve belge bulunmadığı gibi nihayetinde … . Ağır Ceza Mahkemesi’nin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararıyla yüklenen suçların davacı tarafından işlendiğinin sabit olmaması sebebiyle her bir suçtan ayrı ayrı beraatine karar verildiği, bu durumda davacının rüşvet aldığı ve ceza infaz kurumuna uyuşturucu madde ve yasak eşya soktuğu gerekçeleriyle devlet memurluğundan çıkarma cezası ile cezalandırıldığı görülmekte ise de ortada sübut bulan eylemi bulunmadığı gibi ceza yargılaması sonucunda da beraat etmesi karşısında işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
Davalı idare tarafından, Mahkeme kararının hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek temyizen incelenip bozulması istenilmektedir.
657 sayılı Yasanın 125/E-g maddesinde, “Memurluk sıfatı ile bağdaşmayacak nitelik ve derecede yüz kızartıcı ve utanç verici hareketlerde bulunmak” fiili Devlet memurluğundan çıkarma cezasını gerektiren fiil ve haller arasında sayılmış, 131. maddesinde ise, “Aynı olaydan dolayı memur hakında ceza mahkemesinde kovuşturmaya başlanmış olması disiplin kovuşturulmasını geciktiremez. Memurun ceza kanununa göre mahkum olması veya olmaması halleri, ayrıca disiplin cezasının uygulanmasına engel olamaz.” hükmü yer almaktadır.
Dosyanın incelenmesinden, … E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda 26.12.2007 tarihinde yapılan aramada, hükmen tutuklu … üzerinde çalışır durumda bir adet cep telefonunun ele geçirildiği, koğuşta bulunan dolap içerisinde ise uyuşturucu madde, cep telefonu kulaklığı, bir adet şarj cihazı bulunduğu, … İl Jandarma Komutanlığının Cumhuriyet Başsavcılığına gönderdiği 14.02.2008 tarihli ihbar yazısında ise, cezaevinin… koğuşunda bulunan malzemeleri, vardiyada görevli bir infaz koruma memurunun içeri soktuğu, bu memurun öncelikle uyuşturucu madde soktuğu, karşılğında kendisine banka ya da posta yoluyla havale gönderildiğini, daha sonra bunun tehdit unsuru olarak kullanılarak cep telefonunun cezaevine getirilmesinin istenildiği, cep telefonunun da bu infaz koruma memuru tarafından içeri sokulduğu, ayrıca memura ait kişisel özelliklerin belirtildiği, cezaevi idaresince belirtilen özelliklerdeki memurun davacı olduğunun bildirildiği, … Bank İşlem Müdürlüğü tarafından … tarihinde … -TL, … tarihinde … -TL ve … tarihinde … -TL olmak üzere toplam … -TL’nin davacı adına İsa … ve… tarafından posta havalesi ile gönderildiği ve davacının bu paraları aldığını kabul ettiği, akabinde davacının bu olaydan dolayı tutuklanarak cezaevine konulması üzerine hakkında disiplin soruşturması başlatıldığı, yapılan soruşturma sonucunda, davacının cezaevine cep telefonu ve uyuşturucu madde sokma konusunda hükümlü yakını ile anlaşarak rüşvet aldığı ve yasak maddeleri cezaevine soktuğu sabit görülerek Devlet memurluğundan çıkarma cezası ile cezalandırılması yönünde kanaate varıldığı, bu olaylar nedeniyle davacı hakkında cezaevine yasak eşya sokmak ve rüşvet almak suçundan açılan davada, … Ağır Ceza Mahkemesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararıyla, davacının eylemi sabit görülerek 18 yıl hapis cezası ile cezalandırıldığı da dikkate alınarak getirilen teklif uyarınca 657 sayılı Kanunun 125-E-g maddesi uyarınca Devlet memurluğundan çıkarma cezası ile cezalandırıldığı, bu işlemin iptali istemiyle bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Davacı hakkında cezaevine yasak eşya sokmak ve rüşvet almak suçundan açılan dava sonucunda yapılan ceza yargılamasında davacının eylemi sabit görülerek 18 yıl hapis cezası ile cezalandırıldığı, bu kararın temyiz edilmesi üzerine … Ceza Dairesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararıyla, davacının bu fiilleri işlediğine dair yeterli, her türlü şüpheden uzak, somut ve kesin kanıt bulunmadığı ve beraatine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle kararın bozulduğu, yeniden yapılan yargılama sonucunda, … Ağır Ceza Mahkemesi’nin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararıyla, yüklenen suçun sanık tarafından işlendiğinin sabit olmadığı gerekçesiyle davacının beraatine karar verilmiştir.
Davacı cezaevine yasak eşya sokmak ve rüşvet almak suçundan yapılan ceza yargılamasında beraat etmiş ise de, ceza mahkemesince delillerin takdiri ve suçun niteliği yönünden yapılan değerlendirmede uyulacak ilke ve kurallar, disiplin hukuku açısından uygulanan kurallardan farklı olup, aynı suç ile ilgili olarak verilen beraat kararının disiplin cezası uygulanmasına engel oluşturmayacağı açıktır.
Dava konusu işleme dayanak alınan soruşturma raporu ve ekleri incelendiğinde, davacının görev yaptığı cezaevinde… koğuşunda kalan hükümlülerden … , üzerinde ele geçen cep telefonu ile bir ilgisinin bulunmadığını belirtmesine karşın sonraki ifadesinde bu telefonun arkadaşı hükümlü … tarafından cebine konulduğunu belirttiği, hükümlü … disiplin soruşturması sırasında alınan ifadesinde, cep telefonunu … isimli bir infaz koruma memurunun getirdiğini, bu kişiyi görse tanıyacağını, esrarı da aynı kişinin getirdiğini bildiğini söylediği, tanık sıfatıyla ceza yargılaması aşamasında alınan 10.11.2008 tarihli beyanında ise, davacının teşhise yarar resimleri gösterildiğinde, fotoğraftaki kişiyi tanıdığını, soy ismini bilmediği … isimli infaz koruma memuru olduğunu, ancak bu kişinin cep telefonu ve uyuşturucu getirip getirmediğini bilmediğini belirttiği, her iki ifade arasındaki çelişki sorulduğunda, ilk ifadesinin cezaevi müdürü tarafından alındığını ancak doğru olmadığını belirtmesine karşın ifadesinin kendi anlattığı gibi tutanağa geçtiğini ifade ettiği, davacının çarşıda gezerken tesadüfen tanıştığını iddia ettiği… hükümlü … tercihli ziyaretçisi olduğu, bu kişinin ve kardeşi … davacıya PTT havalesi ile 2007 yılının Mart, Ekim ve Aralık aylarında toplamda … -TL para gönderdiği, davacının Savcılık soruşturmasında, bu kişiyi ve kardeşi … tanımadığını belirtmesine rağmen PTT havale dekontları kendisine gösterilince, söz konusu paraları bu kişilerden durumunun kötü olması nedeniyle borç olarak aldığını ve bu kişileri çarşıda gezerken tesadüfen tanıdığını belirttiği, davacının tutuklanması sonrasında cezaevinde bulunduğu sırada avukatıyla görüşmesi öncesinde yapılan üst aramasında eşine hitaben yazdığı bir mektubun ele geçirildiği, mektupta, kendisine PTT havalesiyle para gönderen şahıslarla diyaloğa geçilmemesini, bu kişilerin cezaevi müdürüyle sürekli irtibat halinde olacaklarını, eğer irtibat kurulacaksa akrabası olan bir polis memurunun aracı kılınmasını ve görüşmenin harici bilinmeyen bir telefondan yapılmasını istediği, bu konuyla ilgili alınan beyanında da bu sözlerden neyi kast ettiğini hatırlamadığını belirttiği, öte yandan … İl Jandarma Komutanlığının Cumhuriyet Başsavcılığına gönderdiği ihbar yazısında, cezaevine kim tarafından yasak eşya ve madde sokulduğunun tespiti amacıyla yapılan çalışmada elde edilen bilgilere göre, yasak eşya sokan kişinin eşgalinin ve şahsi özelliklerinin ayrıntılı olarak yazıldığı, cezaevi müdürünce yapılan araştırmada ise, söz konusu yazıda eşgali ve kişisel halleri tarif edilen infaz koruma memurunun davacı olduğunun saptandığı görülmektedir.
Tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde, davacının bir hükümlü yakınından aldığı para karşılığında görev yaptığı cezaevine cep telefonu ve uyuşturucu madde soktuğu anlaşıldığından fiiline uygun olarak verilen disiplin cezasında hukuka aykırılık, aksi yöndeki İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, davalı idarenin temyiz isteminin kabulü ile Mahkeme kararının bozulmasına, yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine, bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (onbeş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere 16/05/2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi.