Danıştay Kararı 12. Daire 2009/4526 E. 2012/1924 K. 04.04.2012 T.

12. Daire         2009/4526 E.  ,  2012/1924 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONİKİNCİ DAİRE
Esas No: 2009/4526
Karar No: 2012/1924

Temyiz İsteminde Bulunan(Davacı): …
Vekili: …
Karşı Taraf: …

İsteğin Özeti: … İdare Mahkemesi’nce verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın 2577 sayılı Kanunun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulmasına karar verilmesi istenilmektedir.

Savunmanın Özeti: Savunma verilmemiştir.

Danıştay Tetkik Hakimi: …
Düşüncesi: Dava; Davacı Sendika tarafından, Yüksek Seçim Kurulu Disiplin ve Yüksek Disiplin Kurulu toplantılarına sendika temsilcinin de katılımının sağlanması ve toplantıdan yedi gün önce hakkında disiplin soruşturması yürütülen sendika üyesi hakkında hazırlanan soruşturma dosyasının sendika temsilcisine gönderilmesi istemiyle yapılan başvurunun reddine ilişkin … günlü ve … sayılı işlemin iptali istemiyle açılmıştır.
Davacı Sendika, davanın reddi yolunda … İdare Mahkemesi’nce verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın temyizen incelenerek bozulmasına karar verilmesini istemektedir.
4709 sayılı Kanun ile Anayasanın 51. maddesinde yapılan düzenleme ile; çalışanlar ve işverenlerin üyelerinin çalışma ilişkilerinde, ekonomik ve sosyal hak ve menfaatlerini korumak ve geliştirmek için önceden izin almaksızın sendikalar ve üst kuruluşlar kurma, bunlara serbestçe üye olma ve üyelikten çekilme haklarına sahip oldukları güvence altına alınmıştır.
Diğer taraftan, 22.5.2004 günlü ve 25449 sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren 5170 sayılı Yasanın 7. maddesiyle Anayasanın 90. maddesinde değişiklik yapılmıştır. Anılan Kanun ile Anayasanın 90. maddesinin son fıkrasına, “usulüne göre yürürlüğe konulmuş temel hak ve özgürlüklere ilişkin milletlerarası antlaşmalarla kanunlar aynı konuda farklı hükümler içermesi nedeniyle çıkabilecek uyuşmazlıklarda milletlerarası antlaşma hükümleri esas alınır” cümlesi eklenmiştir.
Bu düzenleme, temel hak ve özgürlüklere ilişkin milletlerarası antlaşmalarla kanunların aynı konuda farklı hükümler içermesi deyiminden, iç hukukta yer alan temel hak ve özgürlüklerle birlikte, usulüne uygun yürürlüğe giren tüm uluslararası sözleşmelerde yer alan temel hak ve özgürlükler kapsama alınmıştır.
Buna göre, çalışanların sendikalara üye olması ve çalışma hayatı ile ilgili olarak Türkiye’deki hukuk kurallarına göre daha ileri düzeyde hükümler içeren Uluslararası Çalışma Örgütü'(ILO)nün Sendikalaşma Hakkının Korunmasına ilişkin 87 sayılı ve Kamu Hizmetinde Örgütlenme Hakkının Korunması ve Çalışma Koşullarının Belirlenmesi işlemlerine ilişkin 151 sayılı Sözleşmeleri, kamu görevlilerini de içerecek şekilde herkese sendika kurma hakkı tanıyan hükümlerinin, disiplin kurullarında sendika temsilcisi bulundurulmasına olanak tanımayan düzenlemeye göre, esas alınması gerekmektedir.
151 sayılı Sözleşmenin 4.maddesiyle kamu görevlilerine, çalıştırılmaları konusunda sendikalaşma özgürlüğüne halel getirecek her türlü ayrımcılığa karşı yeterli korumadan yararlanma sağlanmış; böyle bir korumanın, a) Kamu görevlilerinin çalıştırılmalarını kamu görevlileri örgütüne katılmama ve üyelikten ayrılma koşuluna bağlama,
b)Bir kamu görevlisini bir örgütün olağan çalışmalarına katılması nedeniyle işten çıkarma veya ona zarar vermeye yönelik işlemleri içerdiği vurgulanmıştır.
Buna göre, Davacı Sendikanın, sendikanın üyesi olan tüm kamu görevlilerinin disiplin ve yüksek disiplin kurullarında sendika temsilcisi bulundurulmasına olanak tanınması gerekirken, bu doğrultuda yapılan başvurunun reddine dair işlemin uluslar arası sözleşmelere aykırı olması nedeniyle iptaline karar verilmesi gerekirken, davanın reddi yolundaki İdare Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.

Danıştay Savcısı: …
Düşüncesi: İdare ve vergi mahkemelerince verilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmesi için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49 uncu maddesinin birinci fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir.
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi ile temyiz edilen Mahkeme kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Onikinci Dairesi’nce işin gereği düşünüldü:
Dava; Davacı Sendika tarafından, Yüksek Seçim Kurulu Disiplin ve Yüksek Disiplin Kurulu toplantılarına sendika temsilcinin de katılımının sağlanması ve toplantıdan yedi gün önce hakkında disiplin soruşturması yürütülen sendika üyesi hakkında hazırlanan soruşturma dosyasının sendika temsilcisine gönderilmesi istemiyle yapılan başvurunun reddine ilişkin … günlü ve … sayılı işlemin iptali istemiyle açılmıştır.
… İdare Mahkemesinin … günlü, E:…, K:… sayılı kararıyla; Disiplin Kurulları ve Disiplin Amirleri Hakkındaki Yönetmeliğin 4. maddesinin ikinci fıkrası ile getirilen düzenlemenin maddenin birinci fıkrasında sayılan Başbakanlık ile Bakanlıkların ve bunlara bağlı Müsteşarlık, Genel Müdürlük ve Başkanlıkların kurum merkezinde kurulan disiplin ve yüksek disiplin kurulları için öngörüldüğü, anılan kurumlar arasında Yüksek Seçim Kurulu’nun bulunmadığı açık olmakla, davacının Yüksek Seçim Kurulu Disiplin Kurulu ile Yüksek Disiplin Kurullarında sendika temsilcisinin bulundurulması yolundaki isteminin reddine yönelik işlemde hukuka ve mevzuata aykırılık görülmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı Sendika, 657 sayılı Kanunun 134. maddesi uyarınca çıkarılan Disiplin Kurulları ve Disiplin Amirleri Hakkında Yönetmeliği’nin 2. maddesinde; Yönetmeliğin, 657 sayılı Kanunun değişik birinci maddesinin birinci fıkrası kapsamına giren memurlar hakkında uygulanacağının açıkça düzenlenmiş olduğunu, kurullarda sendika temsilcisinin bulundurulması konusunun 2004 yılından itibaren yapılan toplu görüşmelerde de gündeme geldiğini, Avrupa ülkelerindeki uygulamalardan yararlanılarak sendika temsilcisi bulundurulmasına olanak veren düzenlemeden bazı sendika üyelerinin yararlanamaması gibi sonuç doğurucu işlemlerin hukuka aykırı olduğunu ileri sürmekte ve İdare Mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulmasına karar verilmesini istemektedir.
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 22. maddesinde; Devlet memurlarının, Anayasada ve özel kanununda belirtilen hükümler uyarınca sendika ve üst kuruluşlar kurabilecekleri ve bunlara üye olabilecekleri, 134. maddesinde de; disiplin kurulları ve disiplin amirlerine ilişkin esaslar belirlenmiş, disiplin kurullarının kuruluşu, görüşme ve karar usulü, hangi memurlar hakkında karar verebilecekleri ve disiplin amirlerinin tayin ve tespitinde uygulanacak esaslar ile bunların yetki ve sorumlulukları gibi hususların Bakanlar Kurulunca çıkarılacak yönetmelikle düzenleneceği kurallarına yer verilmiştir.
4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları Kanunu’nun “sendika ve konfederasyonların yetki ve faaliyetleri” başlıklı 19/f maddesinde; üyelerin idare ile ilgili doğacak ihtilaflarında, ortak hak ve menfaatlerinin izlenmesinde veya hukuki yardım gerekliliğinin ortaya çıkması durumunda üyelerini veya mirasçılarını, her düzeyde ve derecedeki yönetim ve yargı organları önünde temsil etmek veya ettirmek, dava açmak ve açılan davalarda taraf olacakları hükme bağlanmıştır.
657 sayılı Kanunun yukarıda anılan 134. maddesine dayanılarak çıkarılan ve 24.10.1982 tarih ve 17848 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Disiplin Kuralları ve Disiplin Amirleri Hakkındaki Yönetmeliği’nin 2/1. maddesinde ise; bu Yönetmeliğin 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun değişik birinci maddesinin birinci fıkrası kapsamına giren memurlar hakkında uygulanacağı belirtildikten sonra, Yönetmeliğin uygulanmayacağı istisnalar arasında Yüksek Seçim Kurulu Başkanlığı’na yer verilmemiş, “kurulların kuruluşuna ilişkin esaslar” başlıklı 4. maddesinin 1. fıkrasında da; Başbakanlık ile Bakanlıkların ve bunlara bağlı Müsteşarlık, Genel Müdürlük ve Başkanlıkların Kurum Merkezindeki Disiplin Kurulları ve Yüksek Disiplin Kurullarının maddede sayılan esaslara uymak kaydıyla kurulacağı, 4.7.2005 tarih ve 2005/9138 sayılı Bakanlar Kurulu kararı ile 4. maddesinin (d) fıkrasından sonra gelmek üzere eklenen fıkrada da; “Hakkında disiplin soruşturması yürütülen Devlet memurunun üyesi olduğu sendikanın temsilcisi de bu madde de belirtilen disiplin ve yüksek disiplin kurullarında yer alır. Her bir disiplin ve yüksek disiplin kurulunda görevlendirilen temsilci ilgili sendika tarafından önceden bildirilir. Bu şekilde üyesi çift sayıya ulaşan kurullarda oyların eşitliği halinde başkanın bulunduğu tarafın kararına itibar edilir.” kuralı getirilmiştir.
Yönetmeliğin atıfta bulunduğu 657 sayılı Kanunun 1/1. maddesinde ise; Kanunun; Genel ve Katma Bütçeli Kurumlar, İl Özel İdareleri, Belediyeler, İl Özel İdareleri ve Belediyelerin kurdukları birlikler ile bunlara bağlı döner sermayeli kuruluşlarda, kanunlarla kurulan fonlarda, kefalet sandıklarında veya Beden Terbiyesi Bölge Müdürlüklerinde çalışan memurlar hakkında uygulanacağı belirtilmiştir.
Davacı Sendika, Yüksek Seçim Kurulu Başkanlığı’na 01.09.2008 tarihinde yaptığı başvuru ile, Devlet Personel Başkanlığı’nın … tarihli görüş yazısı doğrultusunda, “Yüksek Seçim Kurulu Başkanlığı’nda yapılacak olan Disiplin Kurulu ve Yüksek Disiplin Kurulu toplantılarına … Sendikası temsilcisinin katılımının sağlanması ve toplantılardan 7 gün önce hakkında disiplin soruşturması yürütülen sendika üyesi hakkında hazırlanan soruşturma dosyalarının Sendika temsilcisine gönderilmesini” istemiştir.
Yüksek Seçim Kurulu Başkanlığı’nın … günlü ve … sayılı dava konusu işlemi ile, Yüksek Seçim Kurulu’nun Disiplin Kurulları ve Disiplin Amirleri Hakkında Yönetmeliği’nde sayılan Bakanlıklara veya bağlı kurumlara bağlı bulunmaması ve özerk bir yapıda olması, ayrıca bağımsız yargısal niteliği ve konumu gözönüne alındığında, Disiplin Kurulu ve Yüksek Disiplin Kurulu toplantılarına sendika temsilcisinin katılımının sağlanması ve buna bağlı olarak toplantıdan 7 gün önce hakkında disiplin soruşturması yürütülen sendika üyesi hakkında hazırlanan soruşturma dosyasının sendika temsilcisine gönderilmesi isteminin reddine karar verilmiştir.
Davacı Sendikanın başvurusunun; Yüksek Seçim Kurulu’nun, Disiplin Kurulları ve Disiplin Amirleri Hakkında Yönetmeliği’nin 4/1. maddesinde sayılan kurumlar arasında yer almadığı gerekçesiyle reddedildiği anlaşılmaktadır. Disiplin Kurulları ve Disiplin Amirleri Hakkında Yönetmeliği’nin ve dolayısıyla 2005 yılında sendika temsilcisinin Disiplin kurullarında yer almasına olanak veren düzenlemesinden Yüksek Seçim Kurulu Başkanlığı’nda görev yapan sendika üyesi kamu görevlilerinin yararlanıp yararlanamayacağı hususunun belirlenmesiyle uyuşmazlık çözüme kavuşturulacaktır.
Yüksek Seçim Kurulu Başkanlığı, T.C. Anayasası’nın 79. ve 298 sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanun’un 11. maddesi ile oluşturulan ve Genel Bütçeye dahil olan bir kurumdur. Genel Bütçeye dahil olması nedeniyle, 657 sayılı Devlet Memurları Kanun’unun 134. maddesine dayanılarak hazırlanan Disiplin Kurulları ve Disiplin Amirleri Hakkında Yönetmelik hükümleri Yüksek Seçim Kurulu Başkanlığı’nda çalışan memurlara uygulanacaktır. Yönetmeliğin “kapsam” başlıklı 2. maddesinde bu husus belirtildiği gibi, istisnalar arasında Yüksek Seçim Kurulu yer almamıştır.
Disiplin Kuralları ve Disiplin Amirleri Hakkındaki Yönetmeliği’nin sendika temsilcilerinin Yüksek Disiplin Kurulu ve Disiplin Kurulları toplantılarına katılabilmelerine olanak tanıyan düzenlemenin de yer aldığı 4. maddesinde Yüksek Seçim Kurulu Yüksek Disiplin Kurulu ve Disiplin Kurulu sayılmamış ise de; anılan 4. madde kapsamı belirleyen bir madde değildir. Madde Yüksek Disiplin Kurulları’nın ve Disiplin Kurulları’nın kuruluşuna ilişkin esasları göstermektedir. Kurulların kuruluş esaslarına ilişkin maddenin “kapsam” maddesi olarak alınması, asıl “kapsam” maddesinde sayılan kurumların, Yönetmeliğin kapsamı dışına çıkarılması sonucunu doğuracaktır. Maddenin bu şekilde yorumlanması uyuşmazlıkta olduğu gibi, Yönetmelik ile getirilen bazı hakların kullanılmasına engel bir hüküm haline gelecektir.
Buna göre, Disiplin Kurulları ve Disiplin Amirleri Hakkında Yönetmeliği’nin kapsam maddesinde sayılan Yüksek Seçim Kurulu Başkanlığı’nda görev yapan ve hakkında disiplin soruşturması yapılan sendika üyesi memurların, anılan Yönetmelik ile tanınan hak doğrultusunda üyesi olduğu sendika temsilcisinin de Yüksek Disiplin Kurulu ve Disiplin Kurullarına katılma isteminin kabulüne engel bir düzenleme bulunmamakta iken, istemin reddine dair işlemde hukuka uygunluk bulunmamaktadır.
Öte yandan; Disiplin Kurulları ve Disiplin Amirleri Hakkında Yönetmeliği’nin uygulanmayacağı kurumlar arasında sayılmayan Yüksek Seçim Kurulu’nun Yüksek Disiplin Kurulu ve Disiplin Kurulları toplantılarında memurun üyesi olduğu sendika kurul toplantısına katılma isteminin reddedilmesi, aynı zamanda, “üyelerin idare ile ilgili doğacak ihtilaflarında, …yönetim organları önünde temsil etmelerine” yetki veren 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları Kanunu’nun 19/f maddesinin ihlali sonucunu doğuracaktır.
Açıklanan nedenlerle; davacının temyiz isteminin kabulüyle, … İdare Mahkemesi’nce verilen … günlü, E:…, K:…sayılı kararın … sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinin 1/b fıkrası uyarınca bozulmasına, aynı maddenin 3622 sayılı Yasa ile değişik 3. fıkrası gereğince ve yukarıda belirtilen nedenler gözetilmek suretiyle yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adı geçen Mahkemeye gönderilmesine, artan ….- lira posta ücreti avansının istemi halinde davacıya iadesine, 04.04.2012 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.

(X)KARŞI OY:
İdare Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmesi gerektiği görüşüyle, karara karşıyım.