12. Daire 2009/3360 E. , 2012/3969 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONİKİNCİ DAİRE
Esas No: 2009/3360
Karar No: 2012/3969
Temyiz İsteminde Bulunan (Davalı): …
Karşı Taraf: …
İsteğin Özeti: … İdare Mahkemesi’nce verilen… günlü, E:…, K:… sayılı kararın temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti: Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
Danıştay Tetkik Hakimi: …
Düşüncesi: Dava konusu işlemde herhangi bir hukuka aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından, temyiz isteminin kabul edilerek İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı: …
Düşüncesi: İdare ve vergi mahkemelerince verilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmesi için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49 uncu maddesinin birinci fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir.
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi ile temyiz edilen Mahkeme kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Onikinci Dairesi’nce işin gereği düşünüldü:
Dava; … – … Adliyesinde zabıt katibi olarak görev yapmaktayken 2000 yılında gerçekleştirdiği fiili nedeniyle “görevine girmeyen hususta menfaat temin etmek” suçundan mahkum olan ve 657 sayılı Yasa’nın 125/E-g maddesi uyarınca Devlet Memurluğundan çıkarma cezası ile cezalandırılan davacının, disiplin cezasına karşı açtığı davada Danıştay Onikinci Dairesi’nce temyiz istemi hakkında 5525 sayılı Yasa uyarınca af nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına hükmedilmesi üzerine, eski görevine tekrar atanmak için yaptığı başvurunun reddine ilişkin … gün ve … sayılı işlemin iptali ile işlem nedeniyle yoksun kaldığı maaş ve özlük haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılmıştır.
… İdare Mahkemesi’nin … günlü, E:…, K:… sayılı kararıyla; davacının disiplin cezası 5525 sayılı Yasa uyarınca af kapsamında bulunduğundan göreve iade edilmesi gerekirken, başvurusunun açıktan atama talebi olarak nitelendirilerek reddinde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline ve işlem nedeniyle yoksun kaldığı parasal haklarının idareye başvuru tarihinden itibaren işleyecek olan yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
Davalı idare; İdare Mahkemesi kararının hukuk ve usule aykırı olduğunu öne sürmekte ve temyizen incelenerek bozulmasını istemektedir.
4.7.2006 gün ve 26218 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 5525 sayılı Memurlar ile Diğer Kamu Görevlilerinin Bazı Disiplin Cezalarının Affı Hakkında Kanun’un 1. maddesi ile; devletin şahsiyetine karşı işlenen suçlarla basit veya nitelikli zimmet, irtikap, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, inancı kötüye kullanma, dolanlı iflas gibi yüz kızartıcı veya şeref ve haysiyet kırıcı suçlar veya istimal ve istihlak kaçakçılığı dışında kalan kaçakçılık, resmi ihale ve alım satımlarına fesat karıştırma, devlet sırlarını açığa vurma suçları sebebiyle görevleriyle sürekli olarak ilişik kesilmesi sonucunu doğuran disiplin cezaları ile 2802 sayılı Hakimler ve Savcılar Kanunu’nun 68’inci maddesinin ikinci fıkrasının (e) ve (f) bentlerine göre verilmiş yer değiştirme cezaları ve 69’uncu maddesine göre verilmiş meslekten çıkarma cezaları ile emniyet hizmetleri sınıfına dahil personel ile çarşı ve mahalle bekçileri hakkında verilen meslekten çıkarma cezaları hariç olmak üzere; kanun, tüzük ve yönetmelikler gereğince memurlar ve diğer kamu görevlileri ile bu görevlerde bulunmuş olanlar hakkında 23.4.1999 tarihinden 14.2.2005 tarihine kadar işlenmiş fiillerden dolayı verilmiş disiplin cezalarının bütün sonuçları ile affedildiği hükme bağlanmış; aynı Yasa’nın 2. maddesinde ise, bu yasa kapsamına giren disiplin cezalarına karşı bu Yasanın yürürlüğe girdiği tarihten önce yargı merciilerine başvurmuş olanlardan yürürlük tarihinden itibaren 30 gün içinde davaya devam etmek istemeyenlerin davaları hakkında, görülmekte olan davalarda ilgili mahkemece, karar temyiz edilmiş ise Danıştay’ca, “karar verilmesine yer olmadığına” ve tarafların yaptıkları masrafların üzerlerinde bırakılmasına karar verileceği, vekalet ücretine hükmedilmeyeceği belirtilmiştir.
19.7.2006 gün ve 26233 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 2006/1 sayılı Başbakanlık Devlet Personel Başkanlığı Genelgesi’nin 3. maddesinin 2. (son) fıkrasında; “657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 125’inci maddesinin (E) bendinde sayılan fiil ve hallerden dolayı veya tüzük ve yönetmelikleri gereği görevlerine son verilen personelin işledikleri fiil ve hallerin, 5525 sayılı Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Bazı Disiplin Cezalarının Affı Hakkında Kanun’un 1’inci maddesi’nde sayılan suçlardan olmaması durumunda yeniden göreve alınmalarına mani hal ortadan kaldırılmış olmakla birlikte, devlet memurluğundan ya da meslekten çıkarılanlar ile sözleşmesi feshedilenlerin herhangi bir kuruma müracaatları halinde, yeniden göreve alınmaları; durumlarına uygun boş kadro veya pozisyon olması, hizmetlerine ihtiyaç duyulması ve bu kadro ve pozisyonlara ait nitelikleri taşımaları kaydıyla ilgili mevzuatı ve açıktan atama prosedürü çercevesinde kamu kurum ve kuruluşlarının takdirinde bulunmaktadır.” hükmü yer almaktadır.
Uyuşmazlık disiplin cezası nedeniyle görevlerine son verilen personelin, söz konusu disiplin cezalarının sonradan af kapsamına girmesi halinde eski görevlerine atanabilmeleriyle ilgili olarak kurumların takdir yetkilerinin mi yoksa bağlı yetkilerinin mi olduğu hususuna ilişkindir.
5525 sayılı Yasa hükümleri incelendiğinde; anılan Yasa’da memurlar ve diğer kamu görevlilerinin 23.4.1999 – 14.2 2005 tarihleri arasındaki işledikleri fiiller nedeniyle verilen bazı disiplin cezalarının affının öngörüldüğü, af kapsamındaki cezaların tüm sonuçları ile affedildiğinin belirtildiği, buna karşılık af kapsamındaki cezalar nedeniyle görevlerine son verilmiş olan personelin eski görevlerine tekrar atanmalarını öngören herhangi bir düzenlemeye yer vermediği görülmektedir.
Uyuşmazlıkta, 5525 sayılı Yasa’nın bu yasa kapsamındaki cezaları geleceğe etkili olarak tüm sonuçlarıyla ortadan kaldırması, böylece ilgililerin tekrar memuriyete atanmalarının önündeki engelleri kaldırmasına karşılık, idareye ilgilileri eski görevlerine atama konusunda herhangi bir yükümlülük getirmemesi karşısında; anılan yasa uyarınca af kapsamına giren disiplin cezaları nedeniyle görevlerine son verilmiş olan personelin yeniden göreve atanmalarının durumlarına uygun boş kadro veya pozisyon olması, hizmetlerine ihtiyaç duyulması ve bu kadro ve pozisyonlara ait nitelikleri taşımaları kaydıyla ilgili mevzuatı ve açıktan atama prosedürü çerçevesinde kamu kurum ve kuruluşlarının takdirinde olduğu yolundaki 2006/1 sayılı Başbakanlık Devlet Personel Başkanlığı Genelgesi doğrultusunda yapılan değerlendirme sonucu davacı hakkında tesis edilen dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı anlaşılmaktadır.
Nitekim 2006/1 sayılı Başbakanlık Devlet Personel Başkanlığı Genelgesinin belirtilen hükmünün hukuka aykırı olduğundan bahisle iptali istemiyle açılan dava, Danıştay Onikinci Dairesi’nin 17.12.2008 günlü, E:2006/4248, K:2008/6949 sayılı kararıyla reddedilmiştir.
Bu durumda dava konusu işlemin iptali ile davacının tazminat isteminin kabulü yolunda verilen İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, davalı idarenin temyiz isteminin kabulüyle …. İdare Mahkemesi’nce verilen… günlü, E:…, K:…sayılı kararın, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinin 1/b fıkrası uyarınca bozulmasına, aynı maddenin 3622 sayılı Yasa ile değişik 3. fıkrası gereğince ve yukarıda belirtilen nedenler gözetilmek suretiyle yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adı geçen Mahkemeye gönderilmesine, 6.6.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi.