Danıştay Kararı 12. Daire 2008/7121 E. 2010/4350 K. 22.09.2010 T.

12. Daire         2008/7121 E.  ,  2010/4350 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONİKİNCİ DAİRE
Esas No: 2008/7121
Karar No: 2010/4350

Temyiz İsteminde Bulunan (Davacı): …
Vekili: …
Karşı Taraf: …

İsteğin Özeti: … İdare Mahkemesince verilen … günlü, E: …, K: … sayılı kararının dilekçede yazılı nedenlerle temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

Savunmanın Özeti: Savunma verilmemiştir.

Danıştay Tetkik Hakimi: …
Düşüncesi: Sendika şubelerinin üyeleri adına dava açma yetkisi bulunmadığı, bu yetkinin sendikayı temsilen merkez yönetim kurulunca kullanılabileceği gerekçesi eklenmek suretiyle kararın onanması gerektiği düşünülmektedir.

Danıştay Savcısı: …
Düşüncesi: İdare ve vergi mahkemelerince verilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmesi için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49 uncu maddesinin birinci fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir.
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi ile temyiz edilen Mahkeme kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Onikinci Dairesince işin gereği düşünüldü:
Davacı sendika şubesi, Otistik Çocuklar Eğitim Merkezine … isimli şahsın müdür vekili olarak atanmasına ilişkin işlemin iptali istemiyle dava açmıştır.
… İdare Mahkemesinin … günlü, E: …, K: … sayılı kararıyla; dava konusu yapılan atamanın biriysel bir işlem olduğu ve bu işleme karşı ancak menfaati ihlal edilenlerin dava açılabileceği, oysa davacı sendikanın bu işlemden nasıl ve ne şekilde menfaatinin ihlal edildiğinin anlaşılmadığı, bu haliyle davacının bu işleme karşı dava açma ehliyetinin bulunmadığı sonucuna varıldığı gerekçesiyle davanın ehliyet yönünden reddine karar verilmiştir.
Davacı, sendika şubelerinin üyelerinin menfaatini korumak için dava açmalarının mümkün olduğunu öne sürmekte ve İdare Mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulmasını istemektedir.
4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları Kanunu’nun 19/2/f maddesinde, sendika ve konfederasyonların kuruluş amaçları doğrultusunda, üyelerinin idare ile ilgili doğacak ihtilaflarında, ortak hak ve menfaatlerinin izlenmesinde veya hukuki yardım gerekliliğinin ortaya çıkması durumunda üyelerini veya mirasçılarını, her düzeydeki ve derecedeki yönetim ve yargı organları önünde temsil edeceği veya ettireceği, dava açabileceği ve bu nedenle açılan davalarda taraf olabileceği düzenlemesine yer verilmiş, aynı Kanunun 7/j maddesinde, sendika ve konfederasyonların tüzüklerinde, sendika şubelerinin nasıl kurulacağı, görev ve yetkileri, genel kurullarının toplantılarına ve kararlarına ilişkin usul ve esaslar ile sendika genel kurulunda şubelerin temsil şeklinin belirtilmesinin zorunlu olduğu, 8. maddesinde, sendika şubesi, sendika ve konfederasyonların zorunlu organlarının genel kurul, yönetim kurulu, denetleme ve disiplin kurulu olduğu, 12/e maddesinde, sendika ve konfederasyonların tüzüklerinde belirtilen konularda yönetim kuruluna yetki verilmesinin genel kurulların görev ve yetkileri arasında olduğu, 13. maddesinin son fıkrasında ise, yönetim, denetim ve disiplin kurulları ile kurulması uygun görülen diğer organların oluşumu, görev ve yetkileri ile toplanma ve karar alma usullerinin Sendikalar Kanunu’nun 16, 17, 18 ve 19. maddelerinde belirtilen esaslara uygun olarak sendika ve konfederasyonların tüzüklerinde düzenleneceği hükümleri yer almıştır.
Yukarıda yer verilen kanun maddelerinde, sendika şubelerinin, sendika üyelerini yargı ve yönetim organları önünde temsil edebileceğine ilişkin bir hükmün yer almamış olması karşısında; kamu görevlilerince kurulan sendikaların, üyelerini temsilen dava açma yetkileri bulunmakla birlikte, bu yetkinin sendikayı temsile yetkili olan merkez yönetim kurulu aracılığı ile kullanılabileceği açıktır.
Bu durumda sendika şubelerinin üyeleri adına veya sendikayı temsilen dava açma ehliyeti bulunmadığından, İdare Mahkemesi kararının gerekçesi yeterli görülmemekle birlikte karar sonucu itibariyle yerindedir.
Açıklanan nedenlerle, davacının temyiz isteminin reddi ile … İdare Mahkemesince verilen … günlü, E: …, K: … sayılı kararın yukarıda belirtilen gerekçe ile onanmasına, 22.9.2010 tarihinde oybirliği ile karar verildi.