Danıştay Kararı 12. Daire 2008/6930 E. 2011/1709 K. 15.04.2011 T.

12. Daire         2008/6930 E.  ,  2011/1709 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONİKİNCİ DAİRE
Esas No: 2008/6930
Karar No: 2011/1709

Temyiz İsteminde Bulunan Taraflar : 1- Davalı: …
Vekili: …
2-Davacı : …

İsteğin Özeti: … İdare Mahkemesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararının dilekçede yazılı nedenlerle temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

Davalı İdarenin Savunmasının Özeti : Savunma verilmemiştir.

Davacının Savunmasının Özeti : Davalı İdarenin temyiz isteminin reddi yolundadır.

Danıştay Tetkik Hakimi: …
Düşüncesi: Dosyanın usulüne uygun tekemmül ettirilmediği anlaşıldığından, kararın bozulması gerektiği düşünülmüştür.

Danıştay Savcısı: …
Düşüncesi:İdare ve vergi mahkemelerince verilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmesi için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49 uncu maddesinin birinci fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir.
Tarafların temyiz dilekçelerinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemlerin reddi ile temyiz edilen Mahkeme kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Onikinci Dairesince işin gereği düşünüldü:
Dava, hukuk müşavirliğinde avukat olan davacının kurum personel yönetmeliğinin 116/k maddesi uyarınca 1/30 oranında aylıktan kesme cezasıyla cezalandırılmasına ilişkin … günlü ve … sayılı işlemin iptali istemiyle açılmıştır.
… İdare Mahkemesinin … günlü, E: …, K: … sayılı kararıyla; davacının kınama cezasıyla cezalandırılması gerekirken, eylemine uymayan disiplin cezasıyla cezalandırılmasında hukuka uyarlık görülmediği gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
Davalı idare, davacının eylemine uygun disiplin cezasıyla cezalandırıldığını, davacı, disiplin cezasını gerektiren eyleminin olmadığını, bu nedenle İdare Mahkemesi kararında isabet bulunmadığını öne sürmekte ve taraflar kararın temyizen incelenerek bozulmasını istemektedirler.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 16.maddesinde; dava dilekçesinin ve eklerinin bir örneğinin davalıya, davalının vereceği savunmanın davacıya tebliğ olunacağı, davacının ikinci dilekçesinin davalıya, davalının vereceği ikinci savunmanın da davacıya tebliğ edileceği, buna karşı davacının cevap veremeyeceği, ancak davalının ikinci savunmasında davacının cevaplandırmasını gerektiren hususlar bulunduğunun davanın görülmesi sırasında anlaşılması halinde, davacıya cevap vermesi için bir süre verileceği, tarafların yapılacak tebliğlere karşı tebliğ tarihinden itibaren otuz gün içinde cevap verebilecekleri hükmüne yer verilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden; davalı idarenin birinci savunmasının davacı tarafından 8.12.2006 tarihinde tebellüğ edildiği, davacının bu savunmaya karşı verdiği ve aynı tarihte (8.12.2006) mahkeme kayıtlarına giren ikinci dilekçesinin davalı idareye tebliğ edilmediği, bu dilekçe yerine davacının, davalı idarenin birinci savunmasını tebellüğ tarihinden önce, 01.12.2006 tarihinde mahkeme kayıtlarına giren ve davacı vekilinin dava ile ilgili ek beyanlarından ve vekaletname ibrazından ibaret olan dilekçesinin davalı idareye tebliğ edildiği, davalı idarenin bu dilekçeye verdiği ikinci savunmanın da davacıya tebliğ edilmesi suretiyle dosyanın tekemmül ettirildiği anlaşılmış olup,bu haliyle davacının ikinci dilekçesi davalı idareye tebliğ edilmeden bir başka deyişle dava dosyası usulüne uygun tekemmül ettirilmeden verilen kararda isabet görülmemiştir.
Öte yandan, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 17.maddesinin 1.fıkrasında; Danıştay ile idare ve vergi mahkemelerinde açılan iptal ve belirli bir miktarı aşan tam yargı davalarında taraflardan birinin isteği üzerine duruşma yapılacağı 3.fıkrasında da duruşma talebinin dava dilekçesi ile cevap ve savunmalarda yapılabileceği hüküm altına alınmıştır.
Hukuki durumun bu yönde olmasına ve anılan Kanun’un 17/3. maddesine uygun şekilde davacının 1. savunmaya cevap dilekçesinde duruşma yapılmasını istemesine karşılık, Mahkemece duruşma yapılmaksızın esas hakkında karar verildiği dosyanın incelenmesinden anlaşılmış olup, bu yönüyle de verilen kararda usul hükümlerine uyarlık görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle taraflar temyiz isteminin kabulü ile … İdare Mahkemesinin …günlü, E: …, K: … sayılı kararının 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49.maddesinin 1/c fıkrası uyarınca bozulmasına, aynı maddenin 3622 sayılı Yasa ile değişik 3.fıkrası uyarınca yukarıda belirtilen hususlar gözetilerek yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adı geçen Mahkemeye gönderilmesine 15.4.2011 tarihinde oybirliği ile karar verildi.