Danıştay Kararı 12. Daire 2008/6666 E. 2010/1838 K. 05.04.2010 T.

12. Daire         2008/6666 E.  ,  2010/1838 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONİKİNCİ DAİRE
Esas No: 2008/6666
Karar No: 2010/1838

Temyiz İsteminde Bulunan (Davalı): …
Vekili: …
Karşı Taraf : …
Vekili: …

İsteğin Özeti: … İdare Mahkemesince verilen … günlü, E: … K: … sayılı kararın dilekçede yazılı nedenlerle temyizen incelenerek bozulması isteminden ibarettir.

Savunmanın Özeti: Temyizi istenen kararın usul ve kanuna uygun olduğu, ileri sürülen nedenlerin 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesine uymadığı, bu nedenle istemin reddi gerekeceği yolundadır.

Danıştay Tetkik Hakimi: …
Düşüncesi: İdare Mahkemesince verilen karar ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup, bozulmasını gerektirecek bir neden de bulunmadığından anılan kararın onanması gerektiği düşünülmektedir.

Danıştay Savcısı: …
Düşüncesi: İdare ve vergi mahkemelerince verilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmesi için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49 uncu maddesinin birinci fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir.
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi ile temyiz edilen Mahkeme kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Onikinci Dairesince işin gereği düşünüldü:
Dava, sözleşmeli personel olarak görev yapmakta iken sözleşmenin feshi cezasıyla cezalandırılan davacının disiplin cezasının 5525 sayılı Yasa kapsamında kaldığından bahisle yeniden göreve başlatılması istemiyle yaptığı başvurunun reddine ilişkin 16.5.2007 günlü işlemin iptali istemiyle açılmıştır.
… İdare Mahkemesince verilen … günlü, E: … K: …kararıyla; davacının sözleşmenin feshi cezasının iptali istemiyle açılan davanın karar düzeltme aşamasında Danıştay 12. Dairesince 28.2.2007 günlü, E:2006/573, K:2007/910 sayılı kararla 5525 sayılı Yasa uyarınca karar verilmesine yer olmadığına hükmedildiği, bu kararla davacının eylemlerinin 5525 sayılı Af Yasası kapsamında bulunduğunun anlaşıldığı, ve 5525 sayılı Yasa hükmü gereği disiplin cezasının bütün sonuçlarıyla affa uğradığı, bu nedenle davacının Af Yasasından yararlandırılmak üzere dava açma süresi içinde yaptığı göreve iade isteminin kabulünün gerektiği, aksi yöndeki işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle işlemin iptaline hükmedilmiştir.
Davalı idare, İdare Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı olduğunu ileri sürmekte, kararın temyizen incelenerek bozulmasını istemektedir.
Dosyanın incelenmesinden; … Halı A.Ş. Genel Müdürlüğünde sözleşmeli personel olarak görev yapmakta iken hakkında açılan idari soruşturma sonucunda, … Halıcılık Bölge Müdürlüğünden aldığı iple bir şahsa yolluk dokutturduğu, ipin bedelini ise ödemediği, daha sonra söz konusu ipin parasını ödemediğini kabul ederek ipin rayiç fiyatı üzerinden ödemesini yaptığı hususlarının tespit edilmesi üzerine sözleşmenin feshi cezasıyla cezalandırılan davacının bu işlemin iptali istemiyle açtığı davanın reddine hükmedildiği, aynı olay nedeniyle hakkında ihtilasen zimmet suçundan açılan ceza davasında, 21.2.2006 tarihinde kesinleşen kararla davacının görevi kötüye kullanmak suçundan adli para cezasına mahkum edildiği ve bu cezanın ertelendiği, disiplin cezasına ilişkin davanın temyiz incelemesi sonucunda anılan kararın 21.9.2005 tarihinde onandığı, karar düzeltme aşamasında Danıştay Onikinci Dairesinin 28.2.2007 tarih, E:2006/573, K:2007/910 sayılı kararıyla fiilin 5525 sayılı Yasa kapsamında kaldığı gerekçesiyle karar verilmesine yer olmadığına hükmedildiği, bu karar üzerine davalı idareye 17.4.2007 tarihinde başvurarak görevine iade edilmesi isteminde bulunan davacının bu isteminin, davacının fiilinin 5525 sayılı Af Yasası kapsamında olmadığı, bu nedenle 657 sayılı Yasanın 48. maddesindeki koşulları taşımadığından bahisle 16.5.2007 tarihinde reddedilmesi üzerine bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Uyuşmazlık, sözleşmeli personel olarak görev yapmakta iken sözleşmenin feshi cezasıyla cezalandırılan davacının, disiplin cezasına ilişkin işleme karşı açılan davada verilen 5525 sayılı Yasa uyarınca karar verilmesine yer olmadığına ilişkin karar üzerine makul süre içerisinde başvurması halinde göreve iadesinin zorunlu olup olmadığına ilişkindir.
5525 sayılı Memurlar ile Diğer Kamu Görevlilerinin Bazı Disiplin Cezalarının Affı Hakkında Kanun ile, haklarında verilen memuriyetten çıkarma cezaları anılan yasa kapsamında bulunan kişilerle memuriyet statüsü arasında doğrudan bir bağlantı kurulmadığı, bu kişilerin af kapsamında kalan fiilleri nedeniyle memuriyete alınma koşulunu kaybetmiş olduklarından söz edilemeyeceği açık olmakla birlikte idarelerin bu kişileri göreve başlatma konusunda mutlak bir zorunluluğu bulunmadığı, bu konuda bağlı yetki içerisinde olmayan idarelerin bu kapsamdaki göreve iade istemlerini açıktan atama koşulları içerisinde, kadro ve ihtiyaç durumunun yanı sıra hizmet gereklerini de gözetilerek değerlendirmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.
Dolayısıyla, fiili 5525 sayılı Af Yasası kapsamında kalan ve disiplin cezasının iptali istemiyle açtığı davada karar düzeltme aşamasında 5525 sayılı Yasa uyarınca karar verilmesine yer olmadığına hükmedilen davacının yeniden göreve atanma istemiyle yaptığı başvurunun açıktan atama koşulları içerisinde, kadro ve ihtiyaç durumu ile hizmet gerekleri gözetilerek değerlendirilmesi ve buna göre bir işlem tesis edilmesi gerekirken bu konuda bir değerlendirme yapılmaksızın tesis edilen işlemde bu yönüyle hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
Bu durum davacının doğrudan atanmasını gerektiren bir durum olmayıp, idarece kararda belirtilen gerekçeler dikkate alınarak yeniden işlem tesis edileceği de tabiidir.
Dava konusu işlemin, 5525 sayılı Yasa hükmü gereği disiplin cezasının bütün sonuçlarıyla affa uğradığı gerekçesiyle iptali yolunda verilen İdare Mahkemesi kararının bu gerekçesi hukuka aykırı olmakla birlikte bu durum kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, davalı idarenin temyiz isteminin reddi ile … İdare Mahkemesince verilen … günlü, E: … K: … sayılı kararın yukarıda belirtilen gerekçe ile sonucu itibariyle onanmasına temyiz giderlerinin istemde bulunan davalı idare üzerinde bırakılmasına 5.4.2010 tarihinde oybirliği ile karar verildi.