Danıştay Kararı 12. Daire 2008/5809 E. 2010/4347 K. 22.09.2010 T.

12. Daire         2008/5809 E.  ,  2010/4347 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONİKİNCİ DAİRE
Esas No: 2008/5809
Karar No: 2010/4347

Temyiz İsteminde Bulunan (Davalı): …
Karşı Taraf: …

İsteğin Özeti: … İdare Mahkemesince verilen … günlü, E: …, K: … sayılı kararın dilekçede yazılı nedenlerle temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

Savunmanın Özeti: Savunma verilmemiştir.

Danıştay Tetkik Hakimi: …
Düşüncesi: İdare Mahkemesince verilen karar ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup, bozulmasını gerektirecek bir neden de bulunmadığından anılan kararın onanması gerektiği düşünülmüştür.

Danıştay Savcısı: …
Düşüncesi:İdare ve vergi mahkemelerince verilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmesi için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49 uncu maddesinin birinci fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir.
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi ile temyiz edilen Mahkeme kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Onikinci Dairesince işin gereği düşünüldü:
Dava, vergi denetmen yardımcısı olarak görev yapmakta iken idari yargı hakimliğine naklen atanan davacının asaletinin tasdik edilmesi istemiyle yaptığı başvurunun reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılmıştır.
… İdare Mahkemesinin … günlü, E: …, K: …sayılı kararıyla; adaylık devresi içindeki temel ve hazırlayıcı eğitimde başarılı olan, çalıştığı süre içinde olumlu sicil alan ve memuriyetle bağdaşmayan bir hareketi de bulunmadığı anlaşılan davacının, bir yıllık asgari adaylık süresini tamamlamasına karşın hukuken haklı ve geçerli nedenlere dayanmaksızın asaletinin onaylanmamasına ilişkin dava konusu işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
Davalı idare, işlemin hukuk ve usule uygun olarak tesis edildiğini öne sürmekte ve İdare Mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulmasını istemektedir.
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun “Adaylığa Kabul Edilme” başlıklı 54. maddesinde; “Sınavlarda başarılı olanlardan Devlet memurluğuna girmek isteyenler başarı listesindeki sıraya ve 47 nci maddeye göre ilen edilen kadro sayısı kadar, kurumlarınca memur adayı olarak atanırlar. Aday olarak atanmış Devlet memurunun adaylık süresi bir yıldan az iki yıldan çok olamaz ve bu süre içinde aday memurun başka kurumlara nakli yapılamaz.” hükmü, “Adayların Yetiştirilmesi” başlıklı 55. maddesinde de; “Aday olarak atanan memurların önce bütün memurların ortak vasıfları ile ilgili temel eğitime, bilahare sınıfları ile ilgili hazırlayıcı eğitime ve staja tabi tutulmaları ve Devlet memuru olarak atanabilmeleri için başarılı olmaları şarttır. Temel eğitim ile hazırlayıcı eğitim aynı kurumda yapılır. Eğitim süreleri, programları, değerlendirme esasları ve hangi kurumların sorumluluğunda yapılacağı ve diğer hususlar Başkanlıkça hazırlanacak bir yönetmelikle düzenlenir.” hükmü yer almış, “Asli Memurluğa Atanma” başlıklı 58. maddesinde ise; “Adaylık devresi içinde eğitimde başarılı olan ve olumlu sicil alan adaylar sicil amirlerinin teklifi ve atamaya yetkili amirin onayı ile onay tarihinden geçerli olmak üzere asli memurluğa atanırlar. Asli memurluğa geçme tarihi adaylık süresinin sonunu geçemez.” hükmüne yer verilmiştir.
Dava dosyasının incelenmesinden, davacının vergi denetmen yardımcılığı sınavını kazandıktan sonra 13.9.2005 günlü onay ile 9. derecenin 1. kademesine açıktan ve aday olarak atamasının yapıldığı, 23.9.2005 tarihinde de göreve başladığı, 26.4.2006 tarihli Başkanlık Olur’u ile de … Vergi Dairesi Başkanlığı emrine vergi denetmen yardımcısı (aday memur) olarak atandığı, bu arada Adalet Bakanlığının 3.8.2007 tarihli Olur’u ile 2802 ve 657 sayılı Kanun hükümleri uyarınca 9. derecenin 1. kademesi üzerinden … İdare Yargı Hakim adaylığına naklen atandığı ve 21.8.2007 tarihinde … Vergi Dairesi Başkanlığındaki görevinden ayrıldığı, daha önce vergi denetmen yardımcısı unvanı ile aday memur olarak görev yaptığı süre için asaletinin tasdik edilmesi istemiyle davalı idareye yaptığı başvurunun, vergi denetmen yardımcısı olarak çalıştığı sürenin iki yıldan az olması ve genel nitelikteki temel eğitim, hazırlayıcı eğitim ve staj eğitimine tabi tutulmaması nedeniyle asaletinin tasdik edilmediği belirtilerek dava konusu işlem ile reddedildiği anlaşılmaktadır.
Yukarıda anılan mevzuat hükümlerinin değerlendirilmesinden, adaylık süresinin bir yıldan az iki yıldan çok olmayacağı, aday memurların sicil amirlerinin teklifi ve atamaya yetkili amirin onayı ile asli memurluğa geçmelerinin mümkün olduğu, vergi denetmeni olarak görev yapan davacının, davalı idarede asgari bir yıllık adaylık süresini doldurmuş olmasının asaletinin tasdikini zorunlu kılmayacağı, bu konuda idarelere takdir yetkisi tanındığı görülmektediri
Kaldı ki uyuşmazlığın çözümünde, kariyer bir görev olan denetmen yardımcılarının yetiştirilme şeklini düzenleyen özel mevzuatlarla belirlenen süreler ile (atanmadan önceki eğitim süresi vs.) asalet tasdiki için gereken süreler karşılaştırılarak da bir değerlendirmenin yapılması gerekmektedir.
Bu durumda, davacının asgari bir yıllık adaylık süresini doldurduğu gerekçesiyle dava konusu işlemin iptali yolunda verilen İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, davalı idarenin temyiz isteminin kabulüyle, … İdare Mahkemesince verilen … günlü, E: , …, K:, … sayılı kararın 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinin 1/b fıkrası uyarınca bozulmasına, aynı maddenin 3622 sayılı Yasa ile değişik 3. fıkrası gereğince ve yukarıda belirtilen nedenler gözetilmek suretiyle yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adı geçen Mahkemeye gönderilmesine,22.9.2010 tarihinde oybirliği ile karar verildi.