12. Daire 2008/4082 E. , 2011/4264 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONİKİNCİ DAİRE
Esas No: 2008/4082
Karar No: 2011/4264
Temyiz İsteminde Bulunan (Davalı): …
Karşı Taraf: …
İsteğin Özeti: … İdare Mahkemesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın dilekçede yazılı nedenlerle temyizen incelenerek bozulması isteminden ibarettir.
Savunmanın Özeti: Savunma verilmemiştir.
Danıştay Tetkik Hakimi: …
Düşüncesi: İdare Mahkemesince verilen karar ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup, bozulmasını gerektirecek bir neden de bulunmadığından anılan kararın onanması gerektiği düşünülmüştür.
Danıştay Savcısı: …
Düşüncesi: İdare ve vergi mahkemelerince verilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmesi için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49 uncu maddesinin birinci fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir.
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi ile temyiz edilen Mahkeme kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Onikinci Dairesince işin gereği düşünüldü:
Dava, 2. sınıf emniyet müdürü olarak görev yapan davacının, 2007 yılı terfi döneminde 1. sınıf emniyet müdürlüğü rütbesine terfi ettirilmemesine ilişkin işlemin iptali ile işlem nedeniyle yoksun kalınan özlük haklarının yasal faiziyle birlikte tazmini istemiyle açılmıştır.
…İdare Mahkemesince verilen… günlü, E:…, K:… sayılı kararla; 2. sınıf emniyet müdürü olarak görev yapan davacının, 2007 yılında bir üst rütbeye terfi değerlendirmesine alınan 2. sınıf emniyet müdürleri için hazırlanan kıdem tablosunda 154. sırada yer aldığı, 110 personelin terfi ettirildiği, kıdem ve liyakat yönünden bir üst rütbeye terfi için gerekli yeterliliğe sahip olan davacının, kendisinden daha kıdemsiz ve sicil ortalaması düşük olan personelin terfi ettirilmesine karşın hukuken kabul edilebilir mahiyette ve haklı bir neden olmaksızın bir üst rütbeye terfi ettirilmemesine ilişkin işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline ve yoksun kalınan mali hakların yasal faiziyle birlikte tazminine hükmedilmiştir.
Davalı idare; 425 2. sınıf emniyet müdürünün durumunun görüşülüp 110 kişinin 1. sınıf emniyet müdürlüğü rütbesine yükseltildiğini, davacının 154. sırada yer aldığını, 3.sınıf emniyet müdürü olarak görev yaptığı dönemde işlediği suçlar nedeniyle hakkında ceza mahkemelerince verilmiş iki ayrı mahkumiyet kararı bulunduğunu, dolayısıyla takdir yetkisi kullanılarak tesis edilen dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığını öne sürmekte ve İdare Mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulmasını istemektedir.
3201 sayılı Emniyet Teşkilatı Kanunu’nun 4638 sayılı Yasa ile değişik 55. maddesinde; emniyet müdürlüğü sınıfları ve en az bekleme süreleri belirtilip terfilerin kıdem ve liyakata göre yapılacağı, rütbede belirlenen zorunlu bekleme süreleri sonunda bir üst rütbeye terfii edebilmek için bekleme süresi kadar olumlu sicil alıp bir üst rütbede boş kadronun olması gerektiği ve kıdem sırasının her yıl duyurulacağı, polis amirlerinin bir üst rütbeye terfiinde bu rütbedeki fiili çalışma süresinin esas alınacağı ve kıdem sırasının tesbitinde bulunulan rütbeye terfi tarihinin esas alınacağı hükme bağlanmıştır.
10.8.2001 günlü 24489 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfileri ve Değerlendirme Kurullarının Çalışmalarına İlişkin Yönetmeliğin 4. maddesinde; “Kıdem”, bir rütbede geçen fiili çalışma süresi; “liyakat” ise, personelin aldığı sicil, ödül ve takdirnamesi, eğitim ve öğrenimle kazanılan bilgi, beceri ve davranışlar ile geçmiş hizmetlerinde almış olduğu cezalar, geçirdiği ve devam eden soruşturmaların niteliğine göre belirlenecek terfi yeterliliği olarak tanımlanmış, 8. ve devamı maddelerde rütbelere terfi ve kıdem esaslar sayılmış, 9. maddesinde, polis amirlerinin rütbelere terfilerinin bu Yönetmeliğin 11. maddesinde belirtilen şartları taşımak kaydıyla kıdem ve liyakata göre yapılacağı vurgulanmış olup, 16. maddesinde de kıdem sırasının tesbitinde nelerin belirleyici olduğu kurallara bağlanmıştır.
Yukarıda belirtilen mevzuatın değerlendirilmesinden; Yüksek Değerlendirme Kurulunca, bir amirin bir üst rütbeye terfi ettirilip ettirilemeyeceği hususundaki değerlendirmesini, ilgili amirin kıdem ve liyakatini göz önünde bulundurmak suretiyle yapacağı, liyakatin yerinde olup olmadığının değerlendirilmesinde ise personelin aldığı sicil, ödül ve takdirnamesi, eğitim ve öğrenimle kazanılan bilgi, beceri ve davranışlar ile geçmiş hizmetlerinde almış olduğu cezalar, geçirdiği ve devam eden soruşturmaların niteliğine göre belirlenecek terfi yeterliliği gibi unsurları dikkate alacağı kuşkusuzdur.
Dosyanın incelenmesinden, 2. Sınıf Emniyet Müdürü olan davacının, 1. sınıf Emniyet Müdürlüğü rütbesine yükselmeyi hak eden emniyet müdürleri için hazırlanan 2007 yılı kıdem listesinde, 154. sırada yer aldığı, 2007 yılında Emniyet Genel Müdürlüğü Yüksek Değerlendirme Kurulunca 110 emniyet müdürünün 1. sınıf Emniyet Müdürlüğü rütbesine terfi ettirilmesine karar verildiği, davacının sicil not ortalamasının 94,33, takdir-taltif sayısının ise 10 olduğu, 3. sınıf emniyet müdürü olarak görev yaptığı dönemde işlediği fiiller nedeniyle, …Asliye Ceza Mahkemesinin … gün ve E:…, K:… sayılı kararıyla adli görevi ihmal suçundan, 5 ay hapis ve 2 ay 15 gün memuriyetten men cezası ile cezalandırıldığı, yine … Asliye Ceza Mahkemesinin … gün ve E:…, K:… sayılı kararıyla “Baskı ve nüfuzunu kullanarak tanıkları yalan tanıklığa sevk etmek” suçundan dolayı 8 gün hapis cezası ile cezalandırıldığı, anılan cezaların mahkemece ertelenmesine karar verildiği anlaşılmıştır.
Yüksek Değerlendirme Kurulunun disiplin ve hiyerarşiyi bozmamak için mevcut boş kadrolara en kıdemli ve liyakatliyi tespit ederek bu sıralamaya göre terfi işlemlerini yapması gerekmektedir. Polis amirlerinin bir üst rütbeye atanmalarında öncelikle kıdemin esas olduğu ancak, bulundukları rütbedeki en az bekleme sürelerini dolduranların da, liyakat esasına göre yasa ve yönetmelikte yer alan diğer hususların değerlendirilmesi sonucu bir üst rütbeye atanabilecekleri açıktır.
Bu durumda; emniyet teşkilatı içerisinde önemli bir yer işgal eden ve rütbe karşılığı İl Emniyet Müdürlüğü ve Daire Başkanlığı olan 1. sınıf emniyet müdürlerinin ünvanlarının konumu, kadro sayısının sınırlı olması nedeniyle kıdem ve liyakata sahip 2. sınıf emniyet müdürlerinin hepsinin 1. sınıf emniyet müdürlüğü görevine atanma olanağının olmaması, 3201 sayılı Yasa’nın 55. maddesi uyarınca, bu kadrolara yapılan atamalarda idarenin kişileri kıdem ve liyakata göre değerlendirmeye tabi tutarak atarken kamu yararı ve hizmet gerekleri ile sınırlı olarak takdir yetkisini kullanabileceği hususları birlikte değerlendirildiğinde ve davacının kıdem sıralamasında terfi edecek ilk 110 kişi arasına giremeyerek 154. sırada yer alması, sicil ortalamasının ve takdir-taltif sayısının terfi eden personelin büyük bölümüne göre düşük kalması, bir önceki rütbede olsa bile ceza mahkemesi tarafından 2 ayrı davada mahkumiyetine hükmedilmiş olması, hapis cezası almasına neden olan fiillerin niteliği dikkate alındığında; 1. sınıf emniyet müdürlüğü rütbesine yükseltilmemesinde hukuka aykırılık bulunmadığı kanaatine ulaşıldığından, dava konusu işlemin iptaline dair İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, davalı idarenin temyiz isteminin kabulüyle … İdare Mahkemesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararının 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinin 1/b fıkrası uyarınca bozulmasına, aynı maddenin 3622 sayılı Yasa ile değişik 3. fıkrası gereğince ve yukarıda belirtilen nedenler gözetilmek suretiyle yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adı geçen Mahkemeye gönderilmesine, artan … TL. posta pulu ücretinin istemi halinde davalı idareye iadesine, 20.09.2011 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.
(X) KARŞI OY
Davalı idarenin temyiz istemi reddedilerek hukuk ve usule uygun bulunan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği görüşü ile aksi yöndeki çoğunluk kararına katılmıyoruz.