Danıştay Kararı 12. Daire 2008/1458 E. 2011/677 K. 14.02.2011 T.

12. Daire         2008/1458 E.  ,  2011/677 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONİKİNCİ DAİRE
Esas No: 2008/1458
Karar No: 2011/677

Temyiz İsteminde Bulunan (Davacı): …
Vekili: …
Karşı Taraf: …

İsteğin Özeti: … İdare Mahkemesince verilen … günlü, E: …, K: … sayılı kararın, dilekçede yazılı nedenlerle 2577 sayılı Yasanın 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

Savunmanın Özeti: Temyizi istenen kararın usul ve kanuna uygun olduğu, ileri sürülen nedenlerin 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesine uymadığı, bu nedenle istemin reddi gerekeceği yolundadır.

Danıştay Tetkik Hakimi: …
Düşüncesi: Süresinde açılmadığı anlaşılan davanın süre aşımı nedeniyle reddi gerekirken, işin esasına girilerek verilen İdare Mahkemesi kararının gerekçesinin değiştirilerek onanması gerektiği düşünülmüştür.

Danıştay Savcısı: …
Düşüncesi:İdare ve vergi mahkemelerince verilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmesi için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49 uncu maddesinin birinci fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir.
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi ile temyiz edilen Mahkeme kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Onikinci Dairesince işin gereği düşünüldü:
Dava, başkomiser olarak görev yapan davacının, 2006 yılı Merkez Değerlendirme Kurulu kararı ile bir üst rütbeye terfi ettirilmemesi üzerine bu karara karşı yapmış olduğu itirazın reddine ilişkin, … günlü, … sayılı işlemin iptali ile işlem nedeniyle yoksun kaldığı parasal haklarının tazmini istemiyle açılmıştır.
… İdare Mahkemesince verilen … günlü, E: …, K: … sayılı kararla; davacının geçmişteki eylemleri ile bulunduğu rütbede hakkında açılan ve Merkez Değerlendirme Kurulu toplantı tarihi itibariyle de devam eden ceza davasının liyakat değerlendirmesinde dikkate alınarak terfi ettirilmemesine ilişkin işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı, dava konusu işlemin hukuk ve usule aykırı olduğunu öne sürmekte ve İdare Mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulmasını istemektedir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 7. maddesinde, dava açma süresinin özel kanunlarda ayrı süre gösterilmeyen hallerde Danıştay’da ve idare mahkemelerinde altmış gün olduğu ve bu sürenin yazılı bildirimin yapıldığı tarihi izleyen günden itibaren işlemeye başlayacağı hükme bağlanmıştır.
Anılan Yasanın 10. maddesinde ise, ilgililerin haklarında idari davaya konu olabilecek bir işlem veya eylemin yapılması için idari makamlara başvurabilecekleri, isteklerinin reddedilmesi veya reddedilmiş sayılması üzerine dava açma süresi içinde dava açabilecekleri düzenlenmiştir.
Anılan Yasanın sürelerle ilgili “Genel Esaslar” başlıklı 8. maddesinin 1 ve 3. fıkralarında ise, “Süreler, tebliğ, yayın veya ilan tarihini izleyen günden itibaren işlemeye başlar. Bu kanunda yazılı sürelerin bitmesi çalışmaya ara verme zamanına rastlarsa bu süreler ara vermenin sona erdiği günü izleyen tarihten itibaren yedi gün uzamış sayılır.” hükmü yer almıştır. Anılan Yasa’nın “çalışmaya ara verme” başlıklı 61. maddesinin 1. fıkrasında; Bölge İdare idare ve Vergi mahkemelerinin her sene Ağustos’un birinden Eylül’ün beşine kadar çalışmaya ara vermesi öngörülmüş; böylece ara vermenin son günü Eylül’ün dördü olarak belirlenmiştir.
Dosyanın incelenmesinden; 2006 yılı Merkez Değerlendirme Kurulu’nun … günlü kararıyla bir üst rütbeye terfi ettirilen başkomiserlerin … ortamında ilan edilmesi üzerine davacının, 01.06.2006 tarihinde idareye başvurarak, isminin terfi edenler listesine eklenmesini istediği, bu isteminin 29.6.2006 tarihinde davacıya tebliğ edilen, … günlü, … sayılı işlemle reddedilmesi üzerine davacı vekili tarafından 12.09.2006 tarihinde İdare Mahkemesi kayıtlarına giren dilekçe ile işlemin iptali ile işlem nedeniyle yoksun kaldığı parasal haklarının tazmini istemiyle görülmekte olan davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Bu durumda, dava konusu işlemin davacıya 29.6.2006 tarihinde tebliğ edildiği, 60 günlük dava açma süresinin bitiminin çalışmaya ara verme zamanına rastladığı, bu nedenle sürenin ara vermenin sona erdiği günü, yani Eylül’ün dördünü izleyen tarihten itibaren 11.9.2006 pazartesi günü çalışma saati bitimine kadar uzadığı; ancak bu süre geçtikten sonra, 12.9.2006 salı gününde kayda geçen dilekçeyle davanın açıldığı anlaşıldığından, davanın süre aşımı nedeniyle reddi gerekirken, esasa girilerek karar verilmesinde hukuka uyarlık bulunmamakta ise de, İdare Mahkemesince davanın reddi yolunda verilen karar sonucu itibariyle yerinde görülmüştür.
Açıklanan nedenlerle; davacının temyiz talebinin reddi ile … İdare Mahkemesince verilen … günlü, E: …, K: … sayılı kararın yukarıda belirtilen gerekçe ile sonucu itibariyle onanmasına, temyiz giderlerinin istemde bulunan davacı üzerinde bırakılmasına, 14.02.2011 tarihinde oybirliği ile karar verildi.