Danıştay Kararı 12. Daire 2007/5203 E. 2009/6398 K. 18.11.2009 T.

12. Daire         2007/5203 E.  ,  2009/6398 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONİKİNCİ DAİRE
Esas No: 2007/5203
Karar No: 2009/6398

Temyiz İsteminde Bulunan (Davalı): …
Vekili: …
Karşı Taraf: …

İsteğin Özeti: … İdare Mahkemesince verilen … günlü, E: …, K: … sayılı kararın dilekçede yazılı nedenlerle temyizen incelenerek bozulması isteminden ibarettir.

Savunmanın Özeti: Temyizi istenen kararın usul ve kanuna uygun olduğu, ileri sürülen nedenlerin 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesine uymadığı, bu nedenle istemin reddi gerekeceği yolundadır.

Danıştay Tetkik Hakimi: …
Düşüncesi: Eksik incelemeye dayalı olarak verilen İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmüştür.

Danıştay Savcısı: …
Düşüncesi: İdare ve vergi mahkemelerince verilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmesi için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunun 49 uncu maddesinin birinci fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir.
Davalı idarenin temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar ,söz konusu maddede yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi ile mahkeme kararının temyiz edilen bölümünün onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Onikinci Dairesince işin gereği düşünüldü:
Dava, … ilçesi … Belediyesi’nde Tabip olarak görev yapmakta iken göreviyle ilişiği kesilen davacının, bu işleme karşı açtığı davada … idare Mahkemesince verilen iptal kararı üzerine, ilişiğinin kesildiği … tarihi ile yargı kararı gereği görevine başlatıldığı 10.5.2004 tarihi arasına ilişkin maaşları toplamı …TL.nin yasal faiziyle birlikte tazminine karar verilmesi istemiyle açılmıştır.
… İdare Mahkemesinin … günlü, E: …, K: …sayılı kararıyla; ara kararı uyarınca davalı idarece gönderilen maaş dökümlerine göre davacının 12 aylık dönemde alamadığı özlük hakları toplamının …TL. olduğunun anlaşıldığı gerekçesiyle …TL’nin 24.5.2003 tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
Davalı idare; davacının ilişiğinin kesilmesine ilişkin işlemin hukuka uygun olduğu gözetilmeden karar verildiğini, davacının alacağının varlığı kabul edilse dahi bu alacağın uzman bilirkişi marifetiyle hesaplaması gerektiğini ileri sürmekte ve İdare Mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulmasını istemektedir.
Dosyanın incelenmesinden; … Belediye Başkanlığı’nda Tabip kadrosunda görev yapmakta iken askerlik nedeniyle 23.5.2003 günlü işlem ile ilişiği kesilen davacının bu işleme karşı açtığı davanın … İdare Mahkemesince verilen … günlü … sayılı kararı ile iptal ile sonuçlanması üzerine, açıkta kaldığı maddi haklarının tazminin talebiyle yaptığı başvurusunun reddi üzerine 8.9.2006 tarihinde Mahkeme kaydına giren dilekçe ile görülmekte olan davanın açıldığı anlaşılmıştır.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunun 20. maddesinin 1.fıkrasında, Danıştay ile idare ve vergi mahkemelerinin, bakmakta olduğu davalara ait her çeşit incelemeyi kendiliklerinden yapabileceği hükme bağlanmıştır.
2577 sayılı Yasa’nın “İptal ve Tam Yargı Davaları” başlıklı 12. maddesinde; ilgililer haklarını ihlal eden bir idari işlem dolayısıyla Danıştay’a ve idare ve vergi mahkemelerine doğrudan doğruya tam yargı davası veya iptal ve tam yargı davalarını birlikte açabilecekleri gibi ilk önce iptal davası açarak bu davanın karara bağlanması üzerine , bu husustaki kararın veya kanun yollarına başvurulması halinde verilecek kararın tebliği veya bir işlemin icrası sebebiyle doğan zararlardan dolayı icra tarihinden itibaren dava süresi içinde tam yargı davası açabilirler.Bu halde ilgililerin 11 inci madde uyarınca idareye başvurma hakları saklıdır.” hükmüne yer verilmiştir.
Olayda; davacının ilişiğinin kesilmesine ilişkin işleme karşı açtığı davada … İdare Mahkemesinin … günlü kararıyla işlemin iptaline karar verildiği, 6.6.2006 tarihli ve 25.7.2006 tarihli dilekçeleriyle açıkta kaldığı süreye ait parasal haklarının tazmini istemiyle yaptığı başvurusunun reddi üzerine 8.9.2006 tarihinde görülmekte olan davayı açtığı, davacının Mahkeme kararının 2006 yılı ortalalarında kendisine tebliğ edildiğini beyan ettiği, ancak iptal kararının davacı tarafından hangi tarihte tebellüğ edildiğinin dosyadan anlaşılamadığı ve İdare Mahkemesi kararında da bu hususun belirtilmediği görülmektedir.
2577 sayılı Yasanın yukarda belirtilen 12. maddesi hükmü gereği , davada süre aşımı bulunup bulunmadığı yönünde bir araştırılma yapılmadan,uyuşmazlığın esası hakkında karar verildiği anlaşılmıştır.
Diğer yandan; davacının açıkta kaldığı 26.5.2003 tarihi ile 10.5.2004 tarihi arasında gelir getirici bir faaliyetinin olması halinde, sebepsiz zenginleşmeye neden olmamak bakımından, bu suretle elde ettiği gelirin, hükmedilecek tazminat miktarından düşülmesi gerektiği açık olup, İdare Mahkemesince Sosyal Güvenlik Kurumun’dan bu durumun araştırılması ve alınacak cevaba göre tazminat miktarının hesaplanarak karar verilmesi gerekirken, bu yolda da bir inceleme ve araştırma yapılmadığı görülmektedir.
Bu durumda eksik incelemeye dayalı olarak verilen İdare Mahkemesi kararında isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, davalı idarenin temyiz isteminin kabulüyle … İdare Mahkemesince verilen … günlü, E: …, K: …sayılı kararın 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinin 1/b fıkrası uyarınca bozulmasına, aynı maddenin 3622 sayılı Yasa ile değişik 3. fıkrası gereğince ve yukarıda belirtilen nedenler gözetilmek suretiyle yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adı geçen Mahkemeye gönderilmesine 18.11.2009 tarihinde oybirliği ile karar verildi.