Danıştay Kararı 12. Daire 2007/3136 E. 2010/191 K. 22.01.2010 T.

12. Daire         2007/3136 E.  ,  2010/191 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONİKİNCİ DAİRE
Esas No: 2007/3136
Karar No: 2010/191

Temyiz İsteminde Bulunan(Davacı): …
Davalı: …

İsteğin Özeti: … İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E: …, K: … sayılı kararın dilekçede yazılı nedenlerle temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

Savunmanın Özeti: Savunma verilmemiştir.

Danıştay Tetkik Hakimi: …
Düşüncesi: İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

Danıştay Savcısı: …
Düşüncesi: İdare ve vergi mahkemelerince verilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmesi için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49 uncu maddesinin birinci fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir.
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi ile temyiz edilen Mahkeme kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Onikinci Dairesi’nce işin gereği düşünüldü:
Dava, … İl Milli Eğitim Müdürlüğünde şube müdürü olarak görev yapan davacının, 657 sayılı Kanunun 125/C maddesi uyarınca 1/30 oranında aylıktan kesme cezasıyla cezalandırılmasına ilişkin … günlü ve … sayılı işlemin iptali istemiyle açılmıştır.
… İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararıyla; usulüne uygun olarak yapılan soruşturma sonucunda, davacının yetkili şube müdürü olarak imzaladığı pasaport müracat formunda ilgilinin kadro derecesi 4 iken 2 olarak gösterildiği sabit olduğundan, geçmiş yıl sicillerinin iyi ve çok iyi olması göz önünde bulundurularak, işlenilen fiilin karşılığı olan kademe ilerlemesinin durdurulması cezasının bir altı olan aylıktan kesme cezası ile cezalandırılmasında hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine hükmedilmiştir.
Davacı; soruşturmanın yetkili olmayan ilköğretim müfettişleri tarafından yapıldığını, maddi hata sonucu ilgilinin kadro derecesinin yanlış yazıldığını, hatanın fark edilmesi üzerine pasaportun ilgiliye teslimi yapılmaksızın iptal edildiğini, tesis edilen işlemde hukuka aykırılık bulunduğunu öne sürmekte ve İdare Mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulmasını istemektedir.
657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 125/D-f maddesinde; gerçeğe aykırı rapor ve belge düzenlemek kademe ilerlemesinin durdurulması cezasını gerektiren haller arasında sayılmış olup aynı maddenin son bölümünde ise, geçmiş hizmetleri sırasındaki çalışmaları olumlu olan ve iyi veya çok iyi derecede sicil alan memurlar için, verilecek cezalarda bir derece hafif olanın uygulanabileceği hüküm altına alınmış, aynı Kanununun 126 ncı maddesinde ise, “Uyarma, kınama ve aylıktan kesme cezaları disiplin amirleri tarafından; kademe ilerlemesinin durdurulması cezası, memurun bağlı olduğu kurumdaki disiplin kurulunun kararı alındıktan sonra, atamaya yetkili amirler, il disiplin kurullarının kararlarına dayanan hallerde Valiler tarafından verilir. Disiplin kurulu ve yüksek disiplin kurulunun ayrı bir ceza tayinine yetkisi yoktur, cezayı kabul veya reddeder. Ret halinde atamaya yetkili amirler 15 gün içinde başka bir disiplin cezası vermekte serbesttirler.” kuralına yer verilmiştir.
Yukarıda sözü edilen düzenlemelerle uyarma, kınama, aylıktan kesme ve kademe ilerlemesinin durdurulmasına ilişkin disiplin cezalarının hangi makamlar tarafından karara bağlanacağı, karara bağlanan bu disiplin cezalarının ise hangi makamlar tarafından onaylanacağı belirlenmiştir. Bu kapsamda, disiplin kurullarının ayrı bir ceza tayinine yetkisi olmadığı hususu açık olmakla birlikte, kademe ilerlemesinin durdurulması cezasını gerektiren eylem nedeniyle yapılan soruşturma sonucu soruşturmacı tarafından önerilen cezayı değerlendiren yetkili disiplin kurullarının eylemi sabit görmesi, fakat geçmiş hizmetleri sırasındaki çalışmaları olumlu olanlar ve iyi veya çok iyi derecede sicil alanlar için bir alt ceza uygulanması yönünde kanaate varması halinde; disiplin kurullarının bu yetkilerini kendilerinin kullanacağı, verecekleri kararların ise Kanun’da belirtilen makamlar tarafından onaylanacağı kuşkusuzdur.
Dosyanın incelenmesinden; davacının yapılan soruşturma sonucunda 657 sayılı Yasanın 125/D-f maddesi uyarınca bir yıl kademe ilerlemesinin durdurulması cezası ile cezalandırılmasının teklif edildiği, İl Milli Eğitim Disiplin Kurulunca ise teklif uygun görülmekle birlikte, davacının geçmiş hizmetleri sırasındaki çalışmaları ile sicillerinin olumlu olduğu gözönüne alınarak, 15.02.2006 tarih ve 4 sayılı karar ile 657 sayılı Kanununun 126. maddesi hükmü gereğince gerekli işlemin yapılması için disiplin dosyasının Valilik makamına gönderildiği, Valilik makamınca alt ceza uygulanarak davacının 1/30 oranında aylıktan kesme cezası ile tecziye edildiği anlaşılmıştır.
Bu durumda, Kanunda öngörülen koşulların varlığı halinde bir alt ceza uygulanması ayrı bir disiplin cezası niteliği taşımadığından, başka bir ifade ile asıl ceza yetkili disiplin kurulu veya disiplin amiri tarafından uygun görülen ceza olduğundan, doğrudan kademe ilerlemesinin durdurulması cezası vermeye yetkili olmayan vali tarafından alt ceza uygulanmak suretiyle 1/30 oranında aylıktan kesme cezası ile cezalandırmaya ilişkin olarak tesis olunan dava konusu işlemde yetki unsuru açısından hukuka uyarlık bulunmadığı anlaşıldığından İdare Mahkemesince işin esasına girilerek karar verilmesinde hukuki isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, davacının temyiz isteminin kabulüyle … İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E: …, K: … sayılı kararın 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinin 1/b fıkrası uyarınca bozulmasına, aynı maddenin 3622 sayılı Yasa ile değişik 3. fıkrası gereğince ve yukarıda belirtilen nedenler gözetilmek suretiyle yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adı geçen Mahkemeye gönderilmesine, 22.01.2010 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.

(X) KARŞI OY
657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 126 ncı maddesinde, uyarma, kınama ve aylıktan kesme cezaları disiplin amirleri tarafından; kademe ilerlemesinin durdurulması cezası, memurun bağlı olduğu kurumdaki disiplin kurulunun kararı alındıktan sonra, atamaya yetkili amirlerce, il disiplin kurullarının kararlarına dayanan hallerde ise Valiler tarafından verileceği, disiplin kurulu ve yüksek disiplin kurulunun ayrı bir ceza tayinine yetkisinin olmadığı, cezayı kabul veya reddedeceği, ret halinde atamaya yetkili amirlerin 15 gün içinde başka bir disiplin cezası vermekte serbest olduğu hükme bağlanmıştır.
Bu madde ile uyarma, kınama, aylıktan kesme ve kademe ilerlemesinin durdurulmasına ilişkin disiplin cezalarının hangi makamlar tarafından verileceği ve hangi makamlar tarafından onaylanacağı açıkça ifade edilmiş, anılan maddede üst cezayı vermeye yetkili olan makamın bir alt cezayı da verebileceği konusunda istisnai bir hükme de yer verilmemiştir.
Bu kapsamda disiplin kurullarının ve yüksek disiplin kurullarının ayrı bir ceza tayinine yetkisinin bulunmadığı cezayı kabul veya reddedeceği kuşkusuzdur. Olayda, disiplin kurulunca şube müdürü olan davacı hakkında teklif edilen kademe ilerlemesinin durudurulması cezası uygun görülmekle birlikte geçmiş hizmetleri ve sicillerinin iyi olduğu gerekçesiyle teklif reddedilerek 657 sayılı Kanun’un 125/E maddesinden sonra gelen 2. paragrafında belirtilen hüküm gereğince gerekli işlemin yapılması için dosyanın bu cezayı vermeye yetkili olan Valilik makamına gönderildiği ve Valilik makamınca alt ceza uygulanarak davacının 1/30 oranında aylıktan kesme cezasıyla cezalandırıldığı anlaşılmış olup, tesis edilen işlemde yetki yönünden herhangi bir hukuka aykırılık bulunmadığından işin esasına girilerek karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile aksi yöndeki karara katılmıyoruz.